Beni de alsana Zafer Amca!

Âkif’in “Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne/Acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne” mısraına rahmet okutacak günleri yaşıyoruz. Tükürecek çok yüz var ya, o manidar tükrüğü bir de yağmur sanmasalar…

Vicdansızların vicdan yakan icraatlarından biridir başörtüsü yasağı.

Saç telini rejim meselesi haline getiren ilerici-çağdaş bir devletin; çağdaşlıktan, ilericilikten, demokrasiden, insan haklarından anlamayan gerici ve dahi uysal koyunlarıyız ya, vurun vurabildiğiniz kadar, çekin boynumuzdan çekebildiğiniz kadar.

Türkiye’nin başörtüsü meselesi yoktur, bu milletin şeairle bir alıp veremediği de yoktur; yalnız Türkiye’de vicdansız, iki yüzlü, kişiliğini ve değerlerini ayaklar altına almakta beis görmeyen pragmatist ve kendini her şeyin sahibi zanneden otoriter siyasetçiler ile bunların kâselisi bürokratların siyaset oyunlarına malzeme yaptıkları bir başörtüsü meselesi vardır. Sekiz yıldan beri iktidarı elinde tutan güçlü, dinîbütün haşmetmeab efendilerimizin çözmekte aciz kaldıkları mesele… Taşın gediğe konulacağı yerde, hakikati haykırmanın farz olduğu zamanda ‘furûat’ kıvırmalarıyla kördüğüme dönen mesele… Yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan, nutuk atmakta maharetli muhafazakâr üniversite hocalarımızın kahrolası hanedeki evlâdu ıyale sığınarak görmezden geldikleri, yeri geldiğinde kraldan fazla kralcı kesilerek yasakçı uygulamalarıyla derinleştirdikleri mesele… Başına geçirdiği zulüm tacıyla hukuksuzluğu hukuk diye dayatan yüce yargı mensuplarının memleket meselesi haline getirdikleri mesele… Çözün çözebilirseniz.

Devletlü büyüklerimiz başörtüsü meselesinde nihayet mutabakata vardı, üniversitelerde yasak kalkıyor diye tam sevinirken, kamusal alan ve ilköğretim tartışmalarıyla mesele tekrar çıkmaza giriverdi. Adana ve Mersin’de bazı ailelerin çocuklarını başörtülü olarak okula gönderme ısrarı provokasyon olarak değerlendirildi. Böyle bir teşebbüse seyirci kalınır mı? İlköğretim çağındaki çocuklarını başı örtülü olarak okula göndermekte ısrar eden ailelere TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, insan hakları tarihine altın harflerle yazılması lâzım gelen çıkışını yapıverdi. Üskül, bu konuda ısrar eden ailelerin çocuklarına devletin el koyabileceğini söyledi ve bunun hukuksal zemininin de hazır olduğunu ifade etti. Başbakan’ın “Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yaparız, yolumuza öyle devam ederiz” sözü böylece daha iyi anlaşılmış oldu. Demek devletin garabet içinde milletine haksızlık, baskı, tehdit ve şantaj yapması Ankara’nın insan hakları kriterlerindenmiş. Yıllarca mağdur edilen başörtülü meleklerimizin ıztırabı, çektikleri çileler, uğradıkları haksızlıklar, ellerinden alınan öğrenim hakkı; Ankara kriterlerine uymadığı için ‘insan hakları’ bağlamında değerlendirilmemiş. Yoksa Zafer Amcamız “Demokratik ilkelere ve ailelerin çocuklarının kendi dinî, felsefî ve eğitim konusundaki inançlarına uygun olarak eğitim ve öğretim görmelerini sağlama hakkına saygı gösterilerek eğitim kurumları tesis etme özgürlüğüne saygı gösterilmelidir.” şeklindeki, bizim de altına imza attığımız Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’nden haberdardır herhalde.

Sahi Zafer Amca, İnsan Hakları Komisyonu olarak çocuklarla ilgili ne gibi çalışmalar yaptınız, bilmek isteriz doğrusu. Merak ediyoruz, Türkiye’de dövülen, tacize uğrayan, sokağa atılan, sokaklarda dilendirilen çocukları da alıyor musunuz? Acaba, yetmiş kişilik sınıflara tıkış tıkış sokularak sözüm ona eğitim hakkını teslim ettiğiniz; fakat çarpık sisteminizle eğitemediğiniz çocuklarımız için de bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz? Hakikaten okuyamayan, okutulamayan, doğru dürüst beslenemeyen, temel ihtiyaçlarından yoksun olan çocuklar için de bir şeyler yapıyor musunuz? Yoksa insan hakları anlayışınız dindar aileleri takipten ve tehditten mi ibarettir?

Ben de başörtüsünün farziyetine inanan bir baba olarak, eşim gibi, kızımın da başörtüsü takmasını arzuluyorum ve ona sizin çağdaşlık ve hukuk anlayışınızla bağdaşmayan dinî telkinlerde bulunuyorum. Belki ilköğretimde değil; ama başörtülü okuyabileceği bir liseyi şimdiden arıyorum. Benim çocuğumu da alacak mısınız? Hadi alsana! Beni de alsana Zafer Amca!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*