Berat

Meselenin dinî yönünü uzmanlarına bırakmak lâzım. Ben genel anlamda beratın ne kadar sevinç meydana getiren bir olay olduğunu anlatmak isterim.

Hayat bir su gibi akıp gidiyor.
Dolu dizgin giden bu seyl içinde berat etmek kadar güzel bir şeyi tasavvur edemiyorum.
Berat etmek…
Suçsuzluğunuzun anlaşılması veya affa uğramanız…
İnsanın en önemli meselesi budur sanırım.
Dünya hayatında çeşitli yollar ile haksız dahi olsanız, bir yolunu bulup adlî müesseseden berat alabilirsiniz.
Ahiret hayatı ise çok farklıdır.
Orada böyle şeyler yapamazsınız.
İlâhî adalet vardır.

Şahitler, mevcut organlarımızdır.
Ne avukat, ne yargıç, ne de hakim…
Bunlara ihtiyaç yoktur.
Ne üst mahkeme, ne de Yargıtay…
İnsanız…
Hatalar ile doluyuz…
Ama Cenâb-ı Hak insanlara çeşitli fırsat ve zamanlar tanımıştır.
Duâ ve niyazlar,
Tevbe ve istiğfarlar,
Pişmanlıklar sonunda akan nedamet gözyaşları…
Mübarek aylar vardır,
Mübarek günler vardır,
Mübarek anlar vardır.
Mü’minler bu vakitleri değerlendirir.
İşte bu gün ve bu gece öyle bir gecedir.
Yaşadığımız dünya hayatının ağırlıkları ve çirkefliklerinden sıyrılıp, Allah’a ilticada bulunmak…
O’nun rahmeti o kadar geniş ki…
Bizi bizden daha iyi bilir,
Bize çok şefkatli ve merhametlidir.
Yeter ki istemesini bilelim,
Nedametlerimiz olsun.
Bu fırsatlar kaçmamalı.
Bitsin artık bu âvare hallerimiz.
Berat edelim.
Temizlenelim.
Manevî bir gusül alalım.
Aklımızı başımıza alalım.
Semeresiz meşakkatlerin peşini bırakalım.
Sevelim ve sevilelim.
Böyle bir berat istemez miyiz?
Elbette isteriz.
Geceniz mübarek olsun.
Bu fakiri de duâdan unutmayınız.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*