Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu
Diye girdi küçük dükkândan içeri. İçerideki, sanki eski çağlardan bugüne ışınlanmış gibi duran adam, kafasını önündeki kitaptan bir an kaldırdı ve selamını aldı. Eliyle oturmasını işaret etti ve bir süre daha okuduktan sonra, “Hoş geldin yavrucum.” dedi. “Bugün bereketi konuşacaktık, değil mi?”
Birden bu adam gözüne çok zengin biri gibi göründü. Konuşmaya başladıklarında zaman bereketlendi, ses bereketlendi, kelimeler akıp sonsuza uçuverdiler.
“Sen kapıdan girerken selam verince öyle bir dua ettin ki, kıymeti ölçülemez, terazi tartamaz, akıl anlamaz. Bereket kelimesini kullanarak benim için Allah’tan ne istedin biliyor musun?”
“Bereket dedim sadece… Onu da senden öğrenmiştim. Aslında çok da kavrayamadım tam ne demek bereket.”
“Sen dedin ki: ‘Ya Rab, senin şu garip kuluna sınırsız ihsan, nimet, feyiz, bolluk, mutluluk, bol kazanç, selamet ve güzellik ihsan et.’ Ne güzel bir dua, farkında mısın?”
“Öyle mi demişim? Ne kadar da yabancılaşmışım bu İslami kavramlara ve onların sırlarına…”
“Hadi başlayalım o zaman. Bereketli bir sohbet olsun inşallah. Bereket; olanın -bu ister mal, mülk, yiyecek, içecek, zaman ya da ömür olsun- Allah’ın kullarına yetmesidir ve onları memnun etmesidir. Bu ise, bunlara kavuşan kişinin ona verilenleri fark etmesi ve buna diliyle, hâliyle, ibadetiyle şükretmesidir.”
“Şükür edildiği zaman, şükrettiğimiz şeylerin bereketlendiğine, yani bize yettiğine, bizi memnun ettiğine şahit oluruz. İşte bu şahit olma, bereketin en önemli sırrıdır. Yani kimden geldiğinin farkına varmak.”
“Bir şey sormak istiyorum.”
“Tabii, buyur yavrucum.”
Bereket Nasıl Artırılır?
Her an bize verilenlerin farkında olarak
Şikâyeti bırakıp memnun olmayı öğrenip şükrederek
Her türlü israftan (para, zaman, yiyecek, içecek) kaçınarak
Evini ve kendini temiz tutarak
Erken kalkarak
“Allâh’ım! Ümmetimin (sabah) erken vakitlerini (o vakitlerde başladıkları işlerini) bereketli kıl!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 78; Tirmizî, Büyû, 6)
Dua, zikir ve ibadetleri artırarak
Kur’an ve tefsirini düzenli okuyarak
Selamı yayarak ve hane halkına her zaman selam vererek
Düzenli sadaka ve zekât vererek
Sabır ve tevekkül içinde olarak
İnsanlara, özellikle aile fertlerine iyi, güler yüzle, şefkat, merhamet ve saygıyla davranarak
“Böyle yapınca neler olur, bilir misin? Günün bereketlenir, zaman bereketlenir; şaşar kalırsın, ‘Ne kadar da çok şey sığdı!’ diye. Rızkın bereketlenir. Yemeğin bereketlenir. Ömrün bereketlenir. Yazı bereketlenir; altı yüz bin nüsha el yazması yazılır, milyonlar okur, okudukça bereketlenir.”
“Yetmez dediğin ne varsa, Allah’ın bereketiyle yeter. Bereket sırrına akıl ermez, hesaplayıcılar anlamaz. Aynı kazanca ve şartlara sahip iki kişiden biri hiçbir şeyle yetinemez, zor ve sıkıntılı bir hayat sürer, hep şikâyet eder. Diğeri son derece rahat, bolluk ve huzur içinde yaşar ve Rabbine şükreder.”
“Bereket, Allah’ın kullarına verdiği bir hediye ve bir ikram. Hep şaşıp kalmışımdır bereketi gördüğümde. Rabbim nasip etsin de farkında olayım.”
“Konuştuklarımızın delili ise Allah’ın kitabında var, biliyorsun:”
“Eğer şükrederseniz, size nimetimi artırırım; ama nankörlük ederseniz, haberiniz olsun ki azabım çok çetindir.” (İbrahim Suresi, 7. Ayet)
Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’ın hayatında da birçok mucizevi bereket örneği olduğunu biliyorsun, değil mi?
Bu bereket, mucizevi bir şey. Daha önce de dedim; pek akılla izah edilmiyor.
Bir de biliyorsun, Risale-i Nur’da sayısız bereket örnekleriyle dolu. Bunlar her zaman aklın izah edebileceği şeyler olmadığından olsa olsa bir lütuf ve hediye olmalı, değil mi?
O hâlde sana “teberrüken” (bereket olsun diye) birkaç örnek vereyim istersen:
“Hizmetin derecesine göre kalbimde, bedenimde, dimağımda, maişetimde bir inkişaf, inbisat, ferahlık, bereket.” (Kastamonu Lahikası)
“Ben iktisat ve bereketle yaşıyorum. Rezzâkımdan başka kimsenin minnetini almıyorum.” (Mektubat)
“Evet, arza gelen ziya, hararet, bereket ve saire semâvattan geliyor.” (Mesnevi Nuriye)
“Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet, ne çok, bitmez bir bereket.” (Sözler)
Biliyorum, bu bereket denilen şey öyle izahı pek kolay bir şey olmadığından, sadece “yaşa ve gör” diyorum.
Hadi bir dua edelim de namaza yetişelim. Bak, ezan okunuyor. Berekete davet ediliyoruz…
“Yâ Rab! Şu Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın bereketi hürmetine, bize ihsan ettiğin maddî ve mânevî rızkımıza bereket ihsan et! Âmin.” Mektubat
Benzer konuda makaleler:
- Yedi hurmanın bereketi
- Üstad Bediüzzaman´ın yeme içme kültürü
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Abdullah bin Selam (? – 664)