Bezzaz(î) (?-1424)

Asıl adı Muhammed’dir. Hanefi fıkhının önemli alimlerindendir. Kaynaklarda daha çok Bezzaz veya Bezzazî olarak geçmektedir. Hafizüddin lakabıyla anılmış olup, memleketinin adından dolayı “Kerderî”, kendisinin veya babasının bezcilik mesleği ile uğraşmış olmalarından dolayı, “Bezzazî” nisbeleriyle anılmış ve bunlarla şöhret bulmuştur. İbnü’l-Bezzaz şeklinde de anılmıştır.

Risale-i Nur’da kendisinden “Bezzaz” olarak söz edilmiş ve Hz. Ömer’e (ra) dayandırarak naklettiği bir hadis-i şerife yer verilmiştir. Yazmış bulunduğu iki eseri büyük ilgi ile karşılanmış ve muteber olarak telakki edilmiştir. Künyesi Hafizüddin Muhammed bin Muhammed bin Şihab el-Kerderî el-Harezmî el-Bezzazî şeklindedir.

Muhammed’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Aslen Harezm bölgesinde bulunan Kerder köyündendir. Eğitimine, İdil nehri kenarında bulunan ve aynı zamanda memleketi olan Saray’da başladı. Eğitimi sırasında babasından da ders aldı. İbn Arabşah’ın derslerine dört yıl boyunca devam etti. Fıkıh, fıkıh usulü alanında kendisinden dersler aldı. Ders aldığı hocalarından bir tanesi de Kadı Sa’düddin bin Deyrî’dir. Bu hocasından ders aldığı gibi, birlikte Kahire’ye gitti. Kahire’de de Emin Aksarayî ile karşılaştı ve bir süre yanında kaldı.

İlme olan merakı ve aldığı iyi bir eğitim sayesinde önemli bir seviyeye ulaştı. İlimde derinleşerek şöhreti yayılmaya başladı. İlmi açıdan iyi bir duruma gelen Muhammed, Bulgaristan, Eflak ve Kırım’a gitti. Özellikle Kırım’da uzun süre kaldı. Bu süre zarfında burada bulunan alimlerin önde gelen simalarıyla irtibata geçerek bilgi alışverişinde bulunduğu gibi, ilmi müzakere ve tartışmalara da katıldı.

Kırım’dan ayrılan Muhammed, Hac farizasını yerine getirmek maksadıyla Hicaz’a gitti. Daha sonra memleketi Saray’a döndü. Memleketine döndükten sonra bu kez Anadolu’ya yönelerek seyahate çıktı. Bursa’da, Osmanlı Devleti’nin ünlü alimlerinden biri olan Molla Şemseddin Fenarî ile görüştü. Burada da müzakere ve ilmi tartışmalarda bulundu.

Risale-i Nur’da, kendisinden “Bezzaz” olarak söz edilmekte, diğer ravilerle birlikte kendisinin de İmam Beyhaki gibi Hz. Ömer’den (ra) naklettikleri hadis-i şerife, Peygamber Efendimizin (asm) birkaç kez vuku bulan ağaç mucizelerinden birine yer verilmektedir; “Başta İmam-ı İbn-i Mâce ve Dârimî ve İmam-ı Beyhakî, nakl-i sahihle, Hazret-i Enes ibni Mâlik’ten ve Hazret-i Ali’den ve Bezzaz ve İmam-ı Beyhakî, Hazret-i Ömer’den haber veriyorlar ki:

“Üç Sahabe (Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Enes ibn Malik) demişler: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm küffârın tekzibinden müteessir olarak mahzun idi. Dedi: ‘Ya Rabbi! Bana öyle bir mucize göster ki, ondan sonra beni yalanlayanları önemsemeyeyim.’ Enes’in rivayetinde, Hazret-i Cebrâil hazırdı. Vadi kenarında bir ağaç vardı. Hazret-i Cebrâil’in ilâmıyla, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ağacı çağırdı, tâ yanına geldi. Sonra ‘Git’ dedi. Tekrar gitti, yerine yerleşti. (Mektubat, 1994, s. 125-6.)

Muhammed Bezzazî, Hac maksadıyla Mekke’ye gittikten sonra burada Ağustos 1424’te vefat etti.

Eserleri

En önemli ve muteber olan eseri yazmış bulunduğu Fetva kitabıdır. Fetaval-Bezzaziye adlı eseri, Feteval-Kerderi olarak da bilinmekte ve anılmaktadır. Bu eserini, Anadolu’ya gitmeden evvel kaleme almıştır. Eser, Hanefi Fıkhının önemli kaynaklarından biridir. Mezhep imamlarından ilk evvel gelenlerin görüşlerine yer verilirken, daha sonra gelen alimlerin ise verdikleri fetvaların önemlileri muhtelif eserlerden derlenerek toplanmış ve özetlenmiştir.

Müellif, Hanefi alimlerinin önde gelenlerinin fikir ve görüşlerini aktarmakla kalmamış, aynı zamanda, bunlar üzerinde değerlendirmelerde bulunarak fetvaya uygun tercihlerin yapılmasını sağlamaya çalışmış, bu arada ilmi seviyesi de esere yansımıştır. Eserde, hükümlerin dayandığı deliller ortaya konurken, daha çok Hanefi mezhep imamlarının görüşlerinden hareket edilmiş, diğer mezhep imamlarının görüşlerine daha az değinilerek yer verilmiştir. Bu arada, mezhep imamlarına sorulan sorular ve bu sorulara verilen cevaplarla, müellifin yaşadığı dönemde cereyan eden hadiselerle, verilen fetvalara da yer verilmiştir. Eser ve müellifi hakkında, ünlü Osmanlı Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’nin; önemli meselelerle ilgili olarak, El-Bezzaziye varken, kendisinin bu konularla ilgilenerek yazmaktan haya ettiğini, dile getirmiş olması, ciddi ve önemli bir değerlendirme olarak telakki edilmiştir.

Muhammed Bezzazî’nin diğer önemli eseri ise İmamı Azam Ebu Hanife ile ilgilidir. Eser, Menakibü’l-İmami’l-Azam Ebi Hanife adını taşımaktadır. Büyük İmam’ın hakkında bilgi verildiği gibi önde gelen talebelerinin de biyografik bilgileri yer almaktadır. İmamı Azam’ın gerek Emeviler ve gerekse Abbasiler döneminde kendisine verilen resmi görevleri, başına büyük işler açacak olmasına ve hayatı pahasına da olsa reddetmesi ve akabinde yaşadığı olaylar hakkında önemli bilgiler yer almakta, idarecilerin yaptıkları veya yapacakları ihtimal dahilinde olan hatalarına ortak olmamak için, İslam alimlerinin dimdik duruşları için çok önemli ve örnek hadiseler yer almaktadır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*