Bir dakikada yüz günah

Ahir zamanda yaşıyoruz, her şey insanı dünyaya çağırıyor.

Ahireti hatırlatıp anlatan ise daha az. Oysa ne kadar yaşayacağımızı dahi bilmediğimiz bir yer için bu kadar çalışmak ne kadar mantıklı?

 

Bediüzzaman Hazretleri; 2. Lem’a’da anlattığı Eyyub Aleyhisselâmın kıssasında ne kadar güzel söylemiş: Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın zahiri yara hastalıklarının mukabili, bizim batınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyub’dan daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz.

Bediüzzaman neden söylemiş bu sözleri? Neden durmuş bu kadar üstünde? Çünkü Hazreti Eyyub Aleyhisselâmın yaraları kısacık dünya hayatını tehdit ediyordu. Bizim manevî yaralarımız ise ebedî hayatımızı tehdit ediyor. Ebedi hayat deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü Cenâb-ı Hak, bize ücretimizi verdiği halde, bir de ebedî hayat vermiştir. Tabiî nasıl bir ebedî hayat? İşte bunu da şu kısacık dünya hayatında yaptığımız salih ameller belirliyor.

Evet, gözümüzü bir kapatalım. Ne hatırlıyoruz bu hayatla ilgili? Kaç saniyelik bir kare? İşte bu kadar kısa ve ilginç olan şu dünya hayatı sonu olmayan bir hayatı belirliyor. Allah’ın melekleri devamlı kaydediyor yaptığımız amelleri. Kötü bir amel işleyince hemen yazmıyor. Oysa iyi bir amel işleyince hemen not alıyor. Cenâb-ı Allah ne kadar da lütufkâr.

Ama ne yazık ki bizler de gittikçe dünyevîleşiyoruz. Artık 5 vakit namazı düzenli kılan insanlar azaldı ki. Keşke sadece bununla kalsa. Son yıllarda artan cinayet, gasp ve hırsızlık olayları insanların sefahatinin apaçık bir göstergesi. Bediüzzaman Hazretlerinin günahla ilgili söylediği sözler ise şöyle:

“Günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaşıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.”

Evet Üstad Hazretleri ne güzel açıklamış. Yani günah deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. Buradan küçük bir günahın bile ne kadar tehlikeli olduğunu anlayabiliriz.

Bunların yanında tesettür de bozulmuş durumda. Oysa nedir tesettür? Sadece örtünmek midir? Allah Nur Sûresinde “Mü’min kadınlara söyle: Gözlerini harama bakmaktan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler” buyurur.

Bediüzzaman Hazretleri “Gençlik Rehberi”nde şöyle söylüyor: “Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, akıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder.”

Bu zamandaki binlerce tahribata karşı, tek yol Kur’ân yolundan gitmektir.

Bu bahsi, “On Üçüncü Söz”den bir parçayla bitirmek istiyorum: “Dünyanın lezzetini, zevkini saadetini rahatını isterseniz, meşrû dairedeki keyfe iktifa ediniz; o, keyfinize kâfidir.”

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Ellerine sağlık. güzel bir yazı.rabbim kalemine kuvvet versin.
    Yazıda namaz kılanların azaldığı ifade ediliyor. Bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Bence namaz kılanların sayısı azalmıyor bilakis her geçen gün daha da çok artıyor. sadece nüfusumuza göre değil orantısal olarak da artıyor. Bu benim gözlemim tabii.
    Son söz ise çok güzel. İnşallah daha güzel yazılar yazarsınız biz de size dua ederiz.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*