Evet, söyleyin bakalım, bir senede iki defa doğum günü yâd edilen, kutlanan kaç kişi vardır dünyada? Ben şimdiye kadar hiç kimseyi duymadım.
Ama var işte. O zât, kâinatın yaratılmasına sebeb olan biri. İşte o zât, o zât-ı âlî, Peygamberimiz, Hazret-i Muhammed Mustafa Aleyhissalâtü Vesselâm’dır. O kâinatın güneşi, “levlâke levlâk…”tır.
Yani çok enteresan, her sene hem milâdî, hem hicrî takvime göre iki doğum günü, mevlid günü yâd edilen bir tek bizim Peygamberimizdir (asm). Milâdî takvim Güneş’e göre olduğundan, aylar hep aynı mevsime denk gelir. İşte o takvime göre, Peygamberimiz (asm) 571 senesinin 20 Nisan, dünyanın koç burcunun son günü olduğu günün sabahında dünyaya gelmiştir. İşte bugünü hatırlayıp, her sene 20-27 Nisan haftasını “Kutlu Doğum Haftası” olarak yâd eden aziz milletimiz, yine Hicrî tarihe göre de, hicretten 51 sene önce Rebi’ü’l-Evvel ayının 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı sadece dünyaya değil, âleme teşrif eden Peygamber Efendimizi (asm), yine o günde yâd etmektedir. Tabii sadece bizde değil, bütün dünyadaki Müslüman milletlerce de, Peygamber’in (asm) mevlid-i şerifi, velâdet gecesi ihya edilir, yâd edilir.Milletimiz de tabii, daha bir değişik yâd eder bu gün ve geceleri. Kandil simidi âdetinden tutun da, yine minarelerde kandil (lâmba) yakmak, çocuklara hediye almak, insanların başta büyükleri olmak üzere, birbiriyle kandil tebrikleşmesi yapmaları… Hattâ bu konuşmalar yüzünden telefon hatları dahi kilitlenir. En tahmin edemeyeceğiniz kişilere kadar, bu günlere rağbet edilir. Gazetelerde mevlid kandili ilânları çıkar. Birçok şehirdeki belediyeler ana caddelere kandil tebriği panosu asar veya bilbordlarda ilânatını yapar. Kezâ, birçok siyasî partiler de buna iştirak eder.
Tabii bunlar işin âdet olan kısmı. Bir de bunun ibadet kısmı var. Onları da yine Müslümanlar çok güzel îfâ eder. Başta oruç tutmak üzere, camilerde yapılan mevlid programlarına iştirak etmek, (bazı insanların TV’lerden canlı kandil programı seyretmesi ise bunun en basit kısmı) normal gün ve gecelerden farklı olarak yine diğer ibadet ve tâatlerde bulunmak, namaz kılmak, Kur’ân okumak, tesbih çekmek v.s. Ama bunların en iyilerinden biri de, cemaatlerin dershanelerinde yaptığı Mevlid Kandili programlarıdır. Böyle bir programa hiç iştirak etmemiş kimselere tavsiyemiz de, bulundukları beldelerdeki cemaatlere ulaşıp, bu programlara iştirak etmeleridir.
Yâ Resulullah! Âlemimize, kâinatımıza teşrif edişinin—yarın idrak edeceğimiz—bu şerefli gününde bizlere şefaat eyle! Esselâtu vesselâmu aleyke yâ Resulullah! Esselatu vesselâmu aleyke ya Habibullah! Allahumme salli âlâ seyidine Muhammedun ve âlâ âli seyyidina Muhammed!
Benzer konuda makaleler:
- Kutlu doğum tarihini Genelkurmay tesbit ederse…
- “Kandiliniz mübarek olsun!” denilir mi?
- Şanlıurfa´da Bediüzzaman Mevlidi Coşkusu
- Kutlu Doğum Haftası tarihi niye değişti?
- Ramazan’a Bediüzzaman’la başlamak
- Hicrî yılın kutlu olsun
- ‘Mevlid’ veya ‘Kutlu Doğum Haftası’
- Hicrî ylılın kutlu olsun
- Ya Kâmil!
- Kutlu Doğum ve 23 Nisan
İlk yorum yapan olun