Bir yaz okuma programının ruhumuzda bıraktığı kalıcı izler

1979 Yılının bir yaz mevsimiydi.

Van’da Erek Dağı eteklerinde kurulu Çoravanis Köyünde okuma programındaydık.

Sabah namazı edası akabinde o güzelim pırıl pırıl kırmızı ciltli kitaplarla başbaşa kalırdık. Mekân, bağlı bahçeli bir yerde hemen yanıbaşımızda şırıltılar içinde olan dere suyunun ruhumuzu okşayan su sesleriyle ağaçlar başındaki kuşların cıvıltılarıyla nazlı nazlı esen yellerin etraftaki ağaçların ve çiçeklerin ferahlatan manzaralarıyla iç içeydik.

On beş kişilik bir arkadaş grubuyla yaz günlerinde okuma programıyla ruhlarımızı Kur’ân hakikatleriyle nurlandırıyorduk.

Belli ve düzenli bir program dahilinde sürdürdüğümüz okuma programımız uzun solukluydu.

Günlerce sürmüştür. Maksadımız dünya ve ahiret saadeti kazandırmaya vesile olan nuru Kur’ân derslerini ruhlarımıza nüfuz ettiren Risale-i Nurları bir bütün olarak okumak yoluyla tahsil edip bütün Külliyatı bitirmekti…

Hedeflediğimiz maksadımıza ulaşmak gayesiyle başladığımız Risale-i Nur okuma programını sürdürürken güzel bir dayanışma ve kaynaşma örneğini de sergilemiş oluyorduk.

Birlikteliğimizi bu Kur’ân sofrasında sürdürürken Kur’ânî eserler olan risaleleriyle istikbale yönelik elde edeceğimiz manevî zenginliğin kalıcı izlerinin hasret ve iştiyakıyla doluyduk.

Aradan geçen uzun yıllar geriye dönüp o güzelim okuma programlarının muhasebesini yaparken iman hizmeti içinde geçmişte yaptığımız o faaliyetin tatlı kalıcılığının izleri ruhumuzda o günler gibi taptaze olduğuna müşahedelerimiz arasındaydı.

Kur’ân’dan süzülen o eşsiz hakikatleri okuma programları yoluyla tetkik tahlil ve tefekkür ederek tahsiline çalıştığımız faaliyetleri icra ederken Nur Risalelerinin bütünlüğü içinde mevzuların her birisinin ayrı ayrı kıymetiyle şöylesine bir programla hareketi esas almıştık.

1- Risale-i Nurdaki imanî meseleler.
2- Üstad Bediüzzaman’ın hayatı.
3- Saffı evvel Nur Talebelerinin hizmet bağlamındaki hayatları.
4- Çeşitli evrat ve ezkârlar.
5- İçtimâî meseleler.

Risale-i Nurları bir bütün olarak anlama adına icrasına çalıştığımız program dahilindeki faaliyetlerimizin aksamadan yürümesi okuma programımızın en güzel yönlerinden birini teşkil ediyordu.

Sabah namazı edası akabinde namaz dersiyle başlayan imanî meseleler sabah kahvaltısına kadar sürmekteydi.

“Çay molası“ dediğimiz ara programın ardından birlikteliğimiz Üstadın hayatını okuyup inceleme yoluyla devam ederdi.

Öğlen vakti gelince namazlar kılınır, ardından tesbihat yapılırdı. Tesbihatın ardından muhtelif evrat ve ezkârlar  (cevşen ve içindeki duâlar) tahsile çalışılırdı.

İkindi vaktine kadar süren bu sürenin ardından akabinde Risale-i Nurlardaki içtimâî meseleler okunurdu.

Akşam namazı ile yatsı vaktine kadar Bediüzzaman Hazretlerince o zor ve çileli günlerde iman hakikatlerine hizmette bulunan saff-ı evvel Nur Talebelerinin hayatları tetkik edilerek, verdikleri mücadeleler, yaptıkları müdafaalar, iman hizmetleri yolunda gösterdikleri ihlâs, sebat, sabır ile doğru istikametteki hal ve vaziyetleri tahattur edilerek okunur ve anlatılırdı.

Yeni nesle örnek olarak büyük bir dâvânın her yönüyle tahsili bir yaz okuma programı şevkle yerine getirilmiştir.

Aradan geçen uzun yıllar sonra ruhumuzda o faaliyetlerin bıraktığı tatlı ve kalıcı izlerin bereketi halen devam ediyor görüyoruz…

Bir yaz okuma programına mutlaka katılınız istiyoruz.

Ey sevgili gençler.

Geleceği Nurla paylaşım adına…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*