Bize ne oldu böyle?

Ehl-i din cenahındaki artarak devam eden ahlaki aşınmalar, hemen her alandaki savrulmalar, yozlaşmalar maalesef artık ülfet haline geldi.

Dini değerlerdeki hassasiyetlerin kırılması sonucunda moda adına, dinde olmayan bir çok örf, adet, gelenek görenek ehl-i din olarak hemen hayatımızın her alanını istila etti maalesef.

Geçmişte ayıplayarak yadırgadığımız dünyalık insanlarının hayat tarzlarını benimsyerek, beğenerek yaşıyor hale geldik. İstisnalarımız olmakla beraber kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla din ehli olarak giyimimizle kuşamımızla, debdebeli, şatafatlı hayat biçimimizle, israfa dayalı harcamalarımızla düne kadar ayıpladığımız, çevrelerin hayat tarzlarını tercih ederek dünyeleştik.

Gençliğimizdeki sade ve düzgün kıyafetli günlük traşını yapmış, taranmış saçlarıylı sempatik, mütebessim çehreleriyle, toplumda örnek olan dindar erkeklerin yerini, bu gün moda adına saçı sakalı birbirine karışmış, uygun olmayan renkli giyim kuşamlarla arz-ı endam eden erkekler aldı.

Eskinin nazik, kibar hal ve davranışlarıyla, birbirileryle karşılaşınca selam vererek, musahafa ederek, kucaklaşan, samimi dindar gençlerin yerini bu gün artık agresif, asabi, kafa tokuşturmayı alışkanlık haline getiren gençler almış bulunuyor. Eskiden insanlar birbirlerine ayrılırken de selam veririrdi, bu gün ise; “ haydi kendine iyi bak; görüşürüz..” gibi öylesine örfümüzde olmayan ifadelerle vedalaşıyor insanlar.

Gençliğimizde namahrem hanımlara karşı resmi ve mesafeli duran dindar erkeklerin yerini, bugün namahrem hanımlara karşı lazım olan vakar ve ciddiyeti göstermekten uzak, hal ve davranışları sergileyen dindar diye bilinen erkeklere şahit oluyoruz.

Aynı şekilde eskiden yabancı erkekleri görünce ürkerek saklanan, ciddiyetiyle, vakarıyla mesafeli duran tesettürüne bürünen iffet timsali dindar hanımların yerini bu gün artık namahrem erkeklerden çekinmeyen, gerekli ciddiyet ve vakarı göstermekten uzak dindar diye bilinen hanımları görüyoruz.

Dünün bol, geniş elbisesinin içinde bile kendi saklamaya çalışan mahçup, utangaç, hal ve davranışlarıyla gerçekten dindar olduklarını yansıtan örnek hanımların yerini bu gün, farz olan örtünmeyi tarz haline dönüştüren, tesettürü baştaki bir örtüden ibaret olarak gören, daracık kıyafetlerle, sokaklarda asker yürüyüşleriyle arz-ı endam eden sözde dindar hanımlar aldı.

Şu söylediklerimizle elbette bir genelleme yapmıyoruz. Her türlü fitne ve fesadın revaçta olduğu bu felaket ve helaket asırında, ifsat komitelerinin ehl-i dine yönelik bütün tahripkar plan ve projelerine rağmen, inancının gereğini yerine getirmenin gayretinde olan, dinin emir ve yasaklarına riayet eden, giyim kuşamıyla, hal ve davranışlarıyla, lisan-ı halleriyle nümune-i imtisal olan az da olsa her yaştan erkeklerin ve hanımların varlığıyla teselli oluyoruz. Ama ehl-i din olarak bildiğimiz kadın erkek çoğu insanımızın belki de farkında olmadan dini değerlerimizle asla kabil-i kıyas olmayan yaşantı biçimlerinden de maalesef üzüntü duyuyoruz.

Hüseyin Gültekin

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*