Bu bir ilânattır…

Her kıymetli şey, istifadeye medar olması için reklâm edilir.

Yani tanıtılır.

İşte Risale-i Nurlar…

Yüz yıllık mazisi olan bir harika tefsir.

Ve onun Muhterem Müellifi.

İstanbul’a teşrif ettikleri zaman:

“Burada her suale cevap verilir, her müşkil halledilir, fakat sual sorulmaz” diye Fatih semti Şekerci Han’da kiraladığı odanın kapısına bir levha asarak düşüncelerini İstanbul ahalisine ilân etmişti.

Bu ilânlar Asr-ı Saadette başlamıştı.

İki Cihanın Sultanı Efendimiz (asm) peygamberliğini ilân etmişti.

Yakın bir zaman da benim doğup büyüdüğüm yıllarca hizmet ettiğim il olan Çorumda başlayan Risale Nur ilanları dalga dalga ülkenin bütün sathına yayılmıştı..

Bediüzzamanın Barla gibi ücra bir köyde başlattığı asrın Kur’ân tefsiri, dalga dalga bütün Dünyaya yayıldı..

Bu ulvî neşriyatın ilk hadimlerinden Adilcevazlı Kürt Bekir Ağadır.

O yıllarda kendisi çerçicidir.

Yani merkebinin heybesine koyduğu eşyaları köy köy gezip satarak maişetini temin ederdi..

Bediüzzamanı ve eserlerini tanıdıktan sonra bu eserleri tanıtımını kendi tarzı ile yapmaya başlamıştı.

“Ami, ama âlimlerin işini gören” diye tabir etmişti Bekir Ağa’yı Bediüzzaman.

Okur yazarlığı yoktu.

Gittiği ve muhatap oldukları insanlara:

“Benim okur yazarlığım yok, şunu bi okur musun?” diye kitabı muhatabına bu suretle tanıtmıştır.

Bu suretle, Eğirdir’li Hakkı Tığlı’ya, Hüsrev Efendi’ye, Hafız Ali’ye, Konya’lı Vehbi Efendi’ye, Savlı Mustafa Gül’e, Refet Bey’e Nurları tanıtan bu insandır.

Bediüzzaman Barla’dan Isparta’ya nefyedildiği zaman 5-6 talebesine: ”Kardeşim at temin edin sarık ve cübbelerinizi giyin, şehrin bir başından bir başına dört nala gidip gelin ve evlerinize dağılın” demişti

Bu da bir ilânattı…

O zaman valilik ve emniyet güçleri harekete geçtiler.

Tabi anında, merkezi hükümetin haberi oldu bu durumdan.

İçişleri Bakanı, Jandarma Genel Komutanı yüz askerle Isparta’ya geldiler.

Eskişehir Mahkemesi bu sebeple başlamıştı.

Türkiye, Bedciüzzaman’ın hizmetlerini o zaman yakından duydu.

Bu mahkemeler ülkenin dört bir yanına yayıldı sayıları yıllar boyunca iki bine dayandı.

On bine yakın polis, hâkim, savcı, bekçi, bilirkişi, gardiyan ve ilgili insanların nazarına arz edildi Nurlar.

Onun için Bediüzzaman:

“Nurları intişarı her tarafta ilânat ile ve başkalarının nazarı dikkatini celp etmekle olur” derken bunları anlıyoruz.

Şimdi Anadolu’nun muhtelif il ve ilçelerinde, İstanbul’da, hatta ülke dışında anma toplantıları ve Nur sergileri açılacaktır.

Bir çok insanlar Nurlar ile buluşacaklardır.

Yıllarca bu faaliyetler devam ediyor.

Sene 48, sayı 16.935… İşte Yeni Asya…

Çıkarılan yüzlerce kitap, sayılarca dergiler, makaleler, anma toplantıları ve kıyamete kadar devam edecek olan dersler…

Bunlar hepsi ilânattır.

Sahabi mesleğidir.

Yaşadığı mekânı terk edip Dünya’nın başına İslâmiyeti geçiren fedakâr Kur’ân fedaileri.

Emeği geçen hadimleri tebrik ve takdir ediyoruz.

“Buradayız, hizmetlerimiz devam ediyor” anlamına gelir bu faaliyetler.

Raşit Yücel

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*