Bu günleri gören Üstad

Çam Dağı’nın tepesinden, bu günleri gören Üstad!

“Bu Nurlar parlayacak,” müjdeyi veren Üstad!

“Dünya bunu okuyacak;” sizler yazın demiştin,

Gayb-âşinâ ferâsetle, görüp de söylemiştin.

Evet! Şimdi parlıyor, tüm dünyada Nurların,

Şimdi çok mutlu, mes’ûd! Nurlara mensupların.

Kapağını kaldırıp, baktılar eserlere,

Onlar da kıymet verdi, bu eşsiz değerlere.

“İlim, iman ve ahlâk,” kurtuluş reçetesi;

Yoksa! Ziyan ve zebîl, oluyor silsilesi.

Düşman belli; cehalet, zaruret ve ihtilâf,

Bunları; hal’ gerekir, olmamalı bîtaraf.

Çalınıyor imanlar, canlar dahi gidiyor,

Ahsen-i takvim olan, ne insanlar gidiyor.

İlim, iman, ittifak, lâzımdır insanlara,

İnan; yazık oluyor, kırılan fidanlara.

Dünyanın her yanından, koşup geldiler Nur’a,

Nur’u tanımak ile, gark oldular, sürûra.

Papaz, haham ve imam, hepsi Üstad dediler,

Nur’un hakîkatını, onlar da söylediler.

Hakîki Kur’ân ilmi, Nurlarda mündemictir,

Artık herkes anlıyor, ne muhrik bir sevinçtir.

Her dilden ve her dinden, Nurun müştâkları var,

Bunalan şu insanlık, böyle bir ışık arar.

Aydınlansın beyninde, küsûf tutmuş şüpheler,

Nurdan, dermanı bulsun, insan-ı bîçareler.

Tebliğler sunuyorlar, okuyarak Nurları,

Rumuzları şerh edip, açıp ince sırları.

Kimi siyah, kimi sarı, kimi kızıl renkleri,

Hepsi de Nurdan mülhem, ziyâdedir şevkleri.

Bizler kolay bulmuşuz, kıymetin bilmiyoruz,

Nura lâyık değeri, inan ki; vermiyoruz.

Elimizde hazine, hepsi Türkçe yazılmış,

Zahmetsizce başucunda, sıra-sıra dizilmiş.

Alıp da okusak ya; dertlere derman olsun,

Aklın, kalbin marazı, bir anda şifa bulsun.

Böyle, bu içtimalar; Nurların i’lânâtı;

Bu müştâk gönüllerle; kesmeyin irtibatı.

Ülkelerine gidip; yâd etsinler Nurları,

Ülkeler halâs bulsun; mâss etsin sürûrları.

Tüm dünyada bir stres, ruhlar serseri olmuş,

İnkâr ve hıyanetle, bunalıp mecnun olmuş.

Bir halâskâr Nur lâzım, ruhlara ışık olsun,

İnsanlık mutluluğu bulup, bahtiyâr olsun.

Tüm dertlerin çaresi; Yüce Kur’ân bilirim,

Kur’ân’ın tercümanı; sönmez Nurlar bilirim.

Bilgimiz tazelenip, Nurlarda huzur bulduk,

Öyle bir deryaydı ki; eriyerek kaybolduk.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*