Bu kedi Türkçe miyavlıyor!

Bundan on sene kadar önce, Özbekistan’a gitmiştim. Tabii, başka bir memleket olduğu için, her şeye, her yere dikkat edip, hafızaya ve görüntüye almaya çalışıyorduk. Bir ara caddede yürürken kedilere rastladım. Kedinin biri, bizim bildiğimiz ve alıştığımız şekilde” miyavvv” deyince, hem tebessüm etmiş, hem de bu yabancı memleketteki insanlarda; alışmadığımız hâller, tavırlar ve lisan olduğundan, bir anda bu kedinin de miyavlamasının, sanki başka bir şekilde olacağını düşündüğümüzden mi nedir, hoşumuza gitmiş ve içimizden biraz lâtife yollu, “aaa bu kedi Türkçe miyavlıyor” demekten kendimizi alamamıştık.

Tabii aslında, Cenab-ı Hakk’ın kâinata koyduğu kanunlar, her yerde aynı şekilde tezahür ediyor. Aslında hayvan sınıfı, türlerine göre tek millettir. Yani; kedi, dünyanın her yerinde vardır ve her yerinde de aynı şekil ve fıtratta yaratılmıştır. Yani,”kedi” denilince sadece bir tek hayvan akla gelir ve o da, dünyanın her yerinde aynıdır. Aynı hâl ve hareketleri yapar. Aynı şekilde mırıltı çıkarır, aynı şekilde miyavlar. Diğer hayvan türleri de öyledir. Tavuk da aynı, koyun da aynıdır vesselâm…

Amma iş insana geldiği zaman, durum değişmektedir. İnsanoğlunu Cenab-ı Hakk, yaratılış ağacının en son meyvesi olarak yarattığından ve onu kendisine muhatab ve yeryüzünün halifesi olarak tayin ettiğinden o, ne hayvanlara benzer, ne de bitkilere… Onun bambaşka bir yaratılışı vardır. İnsanoğlu, imtihana tâbii olarak yaratılmıştır. Rabbimiz, insanoğlunu eşref-i mahlûkat olarak yarattığından, ona, hayatta yapacağı işlerin, yolunu yordamını göstermek için başıboş bırakmamış. Ona, Peygamberler yollamış, Peygamberlerin eline de, iki hayatımızın haritası mesabesindeki kitapları vermiştir. Basit bir arıyı, karıncayı, nasıl sahipsiz, başsız bırakmadıysa, koskoca insanoğlunu da; sahipsiz, Nebisiz, bırakmamıştır.  

Daha önceki Peygamberler (aleyhumusselam), belli birer kavme gönderilmişken, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)  bütün insanlara gönderilmiş ve diğer peygamberlerin hepsinin dinleri de, kitapları da, yine Cenab-ı Hakk tarafından neshedilmiş, kaldırılmıştır. Hani tabir-i caizse, tedavülden kalkan para gibi geçersiz kılmıştır.

İşte Rabbimizin bize gönderdiği Kur’an-ı Kerimde, bu hayvan ve insanlar arasındaki en bariz fark şu ayet-i kerime ile anlatılır.” Ey insanlar! Muhakkak ki biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve sizi millet millet, kabile kabile yaptık ki, tanışıp kaynaşasınız. Allah katında en şerefliniz Ondan en çok korkanınızdır.” Hayvanlar tek milletken, insanlar bu ayete göre, çeşitli ırklar şeklinde yaratılmıştır. Evet, buna göre de insanların; Cinsiyetleri ayrı, renkleri ayrı, dilleri ayrı olarak yaratılmış, ta ki birbirilerini tanıyıp, bilişsinler diye. Yoksa o farklılıklardan dolayı, birbirlerini yesinler, kendilerine verilen farklı özelliklerden dolayı, yekdiğerine üstünlük taslayıp, birbirlerini ezsinler, yok etsinler, öldürsünler diye değil.

Şu son senelerde, özellikle de İslam memleketlerinde meydana gelen zulümler, ölümler, hep bu haksız ve yanlış tutum ve davranışlar yüzünden değil midir? Neyi paylaşamıyoruz? Dünyanın neyi bize yetmiyor? Açgözlülük, hırs, gözü dönmüşlük olmasa, bu insanlar niye birbirine düşman olsun ki? Kardeş, kardeş yaşamak varken, bu niza, kin ve adavet neyin nesi? En başında Allah tarafından bir ana babadan yaratılan insanoğlu, neticede Peygamber (asm) şu nida-i hakikatinde kendini bulmalıdır. “”Ey İnsanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, Ondan en çok korkanınızdır. Arabın Arap olmayana takvadan başka üstünlüğü yoktur”   Tabii bu, bütün insanlığa dönük bir hitab tarzıdır.

Hele ve özellikle de, Müslüman milletlerin, kendi aralarındaki birbirlerini yemeleri hiç anlaşılır bir şey değildir. Neticede; hepsinin de, Rableri bir. Kitapları bir. Peygamberleri (asm)  bir. Kıbleleri bir. Dinleri bir. Hülasa sonsuza kadar bir bir. Nasıl bu bir birler içinde nizaya, tefrikaya, fitneye, fesada alet olunup da, düşmanlarınızın sevinmesine sebeb oluyorsunuz. Ey zalimler, Allah’tan korkunuz! Sizin zulmünüz, hırsınız yüzünden ateşe attığınız milyonlar yüzünden, hem bu dünyanız, hem ahiretiniz mahvolacaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*