Bu sitede siyaset olur mu?

Bir çoklarından duyuyoruz.

Yorumlardan okuyoruz.

Bazı dostlar da sitemle soruyorlar,

“Bu sitede siyaset olur mu?” diye.

Olmaz!..

Olmamalı!..

Olamaz da!..

Zaten biz de siyasetçi değiliz.

Ne bir siyasi partiye üyeyiz, ne bir siyasi parti yönetimindeyiz, ne de siyasi bir parti ile organik bir bağımız var.

Peki bizim yaptığımız ne?

Risale-i Nurdaki içtimai ve siyasi prensipler doğrultusunda sosyal ve idari hadiselere bakmak, temel prensipler doğrultusunda fikir beyan etmek, zamanı geldiğinde tercih yapmak, seçtiğimiz vekilleri takip etmek ve elimizden geliyor ise ikaz vazifesini yerine getirmek.

Yani bir kamuoyu kontrol vazifesini ifa etmek.

Tıpkı her vatandaş gibi.

Vatandaşlık görevini yerine getirmek.

Bu görevi ifa ederken de Üstadın davranış tarzını örnek almak.

İşte yapmaya çalıştığımız özetle bu.

Bu da kendi kafamızdan uydurduğumuz bir şey değil.

Üstad bu dersi bize veriyor.

Çünkü;

Üstad içtimai hadiseler ile hep ilgilenmiş.

Olaylardan hiçbir zaman kopmamış.

Bırakın kopmayı, bir çok hadisenin en önünde.

Çünkü her zaman bu ülkeyi idare edenlerin en öncelikli konusu Bediüzzaman olmuş hep.

Yaşadığı hayat bunun en açık şahidi.

İşte Birinci Said dönemi:

Cumhuriyet kurulana kadar tüm önemli olayların içinde.

Her zeminde ikaz vazifesini yerine getiriyor.

Hem millete ve vatandaşa, hem de idarede bulunan zatlara karşı.

Hatta miting bile yapıyor.

Düşünebiliyor musunuz?

Üstad Selanik gibi bir yerde hürriyet ile ilgili bir mitingde konuşma yapıyor.

Ardından Barla hayatı ile birlikte tam olarak sivil bir direniş hareketi başlatıyor.

Kime karşı?

Gücü ele geçirip toplumu değerlerinden uzaklaştırmaya çalışan bazı kişilere karşı.

Bu kişiler ise siyasetin tam göbeğinde olanlar.

Yani şimdi siz Üstad Bediüzzaman’ın içtimai meselelerden kopuk olduğunu mu zannediyorsunuz ki, onun adı ile anılan böyle bir sitede içtimai ve idari konulardan bahsedilmesin?

Garip doğrusu…

Üstad köşesine çekilmiş bir tarikat mensubu değil ki.

Aksine cemiyetin tüm katmanlarını irşat etmekle vazifeli bir Kuran dellalı.

Bu nedenle;

Üstad her zaman tüm toplumu ikaz ettiği gibi, ehl-i siyaseti de ikaz etmiş.

Onlara doğru siyasetin doğru yollarını göstermiş.

İşte biz de burada bunu yapma gayreti içindeyiz.

Burada neşredilen diğer kardeşlerin de yazıları bu yönde zaten.

“Peki niçin bazı siyasi şahıslardan bahsediyorsunuz?” derseniz…

Evet, doğrudur…

Biz de pek memnun değiliz bundan.

Elimizden geldiğince de isimleri kullanmaktan uzak durmaya çalışıyoruz.

İçtimai meselleri daha çok fikir planında konuşma çabasındayız

Ancak;

bazen mecbur kalıyorsunuz anmaya.

Mecburen siyasetin ve idarenin önemli aktörlerine temas etmek zorunda kalıyoruz.

Bu da çok mahsurlu olmasa gerek.

Zaten Üstad da bazı önemli isimleri eserlerinde zikretmiş.

Menderes, Şükrü Kaya, Hilmi Uran vs. gibi.

İşte biz de lahikalarda geçen prensiplere göre hareket etme gayretindeyiz.

İster istemez bazı isimleri zikretmek zorunda kalıyoruz.

Böyle olduğu zaman da mümkün oldukça saygılı bir şekilde anıyoruz.

Şuraya yazdıklarımız buna şahittir.

Bakınız yazılarımız burada duruyor.

Birkaç espri dışında tek bir hakaret ifadesi bulmazsınız.

Hep nazik ifadeler kullanmışız.

Evet, değerli dostlar!..

Üstad köşesine çekilmiş bir mütefekkir değil.

İçtimai hayattan kopmuş, cemiyet hayatı ile ilgili olaylarla ilgilenmeyen birisi hiç ama hiç değildir.

Olayların tam orta yerinde yaşamış hep.

Elindeki iman ve Kuran nurlarını herkese tebliğ etmiş.

Hem topluma, hem de ehl-i idare ve siyasete.

Bizde elimizden geldiğince Nurlardaki prensipler doğrultusunda bunu yapmaya çalışıyoruz.

Elbette ki bizim de hatalarımız olacaktır.

Bu konuda her zaman ikaz ve tenkitlere açığız.

Fakat…

“Böyle bir sitede siyaset konuşulmaz” diyen kardeşlerden de delil isteriz.

Ancak deliller, “sadırdan değil, satırdan olsun” lütfen.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Çok isabetli bir ifade ve güzel bir izah ile ifade edilmiş tebrik ederim efendim
    Siyaset ile bizzat ilgilenmek siyasete gerekirse tarafgirane fikir beyan etmek başka üstadın bizlere gösterdiği istikamet doğrultusunda siyaseti değerlendirmek başka bir şeydir. Fikirler hürdür – üstad diyorya ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam – işte olay tam budur yani fikirleri konuşup her halükarda fani olan şahısları mümkün mertebe bir kenara bırakmak gerekir . Zira 100 evvel ölmüş olan Marx Engels gibi şahısların kendilerinin üzerinden bir asır geçmiş ama fikir bazında hala devam ediyorlar onun için Marx Engels şahıs olarak konuşulmuyor ama fikir bazında çokça bahsedilir. Aynı M Kamal paşa gibi mesela …..

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*