Çağları Aşan Mesaj

Şanlı Osmanlı yıkılmış.

Yerine Cumhuriyet kurulmuş.

Ne demek Cumhuriyet?

Hak, hukuk, demokrasi, hoşgörü, fikre saygı, alime hürmet, kalkınma, insan hakkı ve diğer güzel değerler.

Ya bizim cumhuriyet?

Ne yazık ki tüm bu değerlerden uzak.

İlk icraatı Bedüzzaman Said Nursi gibi bir hürriyet aşığı ve hakiki bir cumhuriyet taraftarı bir büyük alimi Van’dan Isparta’ya sürgün etmek olmuş.

Görünüşte cumhuriyet, hakikatte zulmet.

Meşrutiyet yıllarında hürriyeti savunan, millete daima meşrutiyet ve cumhuriyetin güzelliklerini telkin eden, hürriyetini ekmeğe tercih eden, bu milletin imanı için hayatını feda eden, İstanbul’da İngilizlere, Van’da ve Bitlis’te Ruslara karşı kahramanca yurdunu ve milletini müdafaa eden bir insanı Barla gibi, kuş uçmaz, kervan geçemez bir köye sürgün etmenin başka ne anlamı olabilir ki?

Barla’da Üstadı tüm dünyadan tecrit etmişler.

Burada ölsün gitsin diye düşünmüşler.

Evet, Üstat burada ölmüş, ama Yeni Said olarak dirilmiş.

Evet, Üstat burada yanmış, ama bu yangından Kuran’ın Nuru parlamış.

Kuran’ın çağları aşan mesajı tüm haşmeti ile meydana çıkmış.

Risale-i Nur olarak parlamış.

Bu nur ilk önce Isparta’da parlamış.

Güneşin gece karanlığını yarması gibi, kademe kademe Anadolu’ya yayılarak zulmetleri dağıtmış, küfrün karanlığını imanın aydınlığına çevirmiş.

Müminler mesrur, zındıklar ise kahrolmuş.

Ehl-i küfür boş durur mu?

Şeytan düşmanlığı bırakıp ehl-i imanla dost olur mu?

Olmaz tabi ki…

Isparta’da, Eskişehir’de, Denizli’de, Kastamonu’da bu nuru söndürmek için var güçleri ile çalışmışlar.

Ama nafile.

Bir nur ki mevla yaka, üflemekle sönmez.

Sönmemişte.

Risale-i Nur Anadolu’ya kök salmış.

Binlerce Nur talebesi yetişmiş.

Hazret-i Üstat 1960 yılında dar-ı bekaya intikal etmiş.

Üstat bir ölmüş ama, bin dirilmiş.

Yüz bin dirilmiş, milyon dirilmiş.

Bu gün vefatının üzerinden elli yıl geçmiş.

Elli milyon talebesi birer Said olmuş.

Ey büyük üstat!

Ruhun Şad olsun!

Bu gün binlerce Saidler, Hamzalar, Aliler, Ömerler, Mehmetler,, Ahmetler senin iman ve Kuran davanı, Kuran’ın çağları aşan mesajını, Nurlardaki iman hakikatlerini hem kendileri okuyorlar, hem de aleme neşredip yayıyorlar.

Elbette ki nurun şiddeti Şeytanın insan suretine girmiş bazılarını rahatsız edecektir.

Ömrünü küfür zulmeti ile geçirmiş birilerini kahredecektir.

Elbette ki yarasa ruhlular aydınlığı sevmeyecektir.

Ama nafile!

Ehl-i küfür ne yaparsa yapsın.

İstersen kendini yerlere atsın, çırpınsın ve paralansın.

Allah nurunu tamamlayacaktır.

Bu gün bizler buna şahidiz.

Yarında buna şahitlik edecek binler olacaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*