Çağları tarayan hakikatlere tam sadakat

Gazneli Mahmud, bir gün, emirlerini dinleme derecelerini anlamak için vezirlerini imtihandan geçirir. Elindeki değeri biçilmez mücevheri vezirlerine gösterdi ve değerini sorar. Hepsi, “Paha biçilmez!” olduğunu söyler. Bunun üzerine hepsine teker teker: “Bu mücevheri kır!” diye emreder.

Onlar da: “Bu paha biçilmez bir cevherdir, onu kırarsam sana kötülük etmiş olurum. Bu kötülüğü sana yapamam!” meâlinde cevaplar verir. Sultan Mahmud hepsinin sözünü beğenir ve mükâfatlandırır. Sıra en sadık bendesi Ezar’a gelir. Ona da değerini sorar; çok değerli olduğu cevabını alır.

Bunun üzerine: “Onu kır!” diye emreder. Ezar hiç tereddüt etmeden mücevheri yere atıp kırar. Herkes şaşkınlıkla ona bakar ve “Ne yaptın Ezar, bu kadar kıymetli bir cevheri nasıl kırdın?” diye sitem etmesi üzerine şöyle der:
“Evet bu mücevher çok değerliydi, ama padişahın emri daha da değerlidir.”
Bu cevabı çok beğenen Gazneli Mahmud şöyle dedi: “Sadakat imtihanını Ezar kazandı!”

***

Zaman zaman kendimizi, “Dâvâma sadakatim nedir? Risâle-i Nur’un meselelere yaklaşım tarzını ne derece biliyorum?” diye test etmeliyiz.
Bediüzzaman, “Neşrettiğim umum makalâtımdaki umum hakaikte nihayet derecede musırrım (ısrar ediyorum). Şayet zaman-ı mazi cânibinden, Asr-ı Saadet mahkemesinden adaletnâme-i şeriatla dâvet olunsam; neşrettiğim hakaiki aynen ibraz edeceğim. Olsa olsa, o zamanın ilcaatının modasına göre bir libas giydireceğim. Şayet müstakbel tarafından üç yüz sene sonraki tenkidât-ı ukalâ (akıllı eleştirmenler) mahkemesinden tarih celbnâmesiyle celb olunsam, yine bu hakikatleri, tevessü ve inbisat ile çatlayan bazı yerlerini yamalamakla beraber, taze olarak orada da göstereceğim” 1 der.
Bir asra yakındır doğruluk ve isabetleri yüzde yüz ispat edilen Risâle-i Nur’un ölçülerine, prensiplerine bağlılığımızı da test etmeliyiz. Yani, hizmet, meslek ve meşrebimizdeki sebat ve metanetimiz 2 ne durumdadır?
Zira, Risâle-i Nur, kendi sadık ve sebatkâr şakirtlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil fiyat olarak, o şakirtlerden tam ve halis bir sadakat ve daimi ve sarsılmaz bir sebat ister. 3

Dipnotlar:

1- Divan-ı Harb-i Örfî, s. 50.

2- Kastamonu Lâhikası, s. 187.

3- Kastamonu Lâhikası, s. 88/163.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*