Çanakkale bilinci

Medyada günün öne çıkan isimlerine bakıyoruz.

Sırasıyla;
-Fethullah Gülen (Hocaefendi)
-Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan)
-Sezgin Tanrıkulu (CHP milletvekili)
-Mehmet Altan (Gazeteci-Akademisyen)
-Barack Obama (ABD Başkanı)
-Mehmet Baransu
-Abdullah Öcalan
-Sırrı Süreyya Önder
-Melih Gökçek
-Vladimir Putin…
Vesaire, vesaire…
Gündemi bu isimler işgal ede dursun, peki televizyonda hangi dizi veya programlar öne çıkmış, ona bakalım:
-Survivor
-Fatih Harbiye,
-Muhteşem Yüzyıl
-Kara Para Aşk
-Karagül
-Küçük Ağa
-Karadayı
-Çalıkuşu
Vesaire, vesaire…

Peki dün Çanakkale ile ilgili program izlediniz mi televizyonda? Veya hangi kanal Çanakkale belgeseli aktardı izleyicilerine?
Tarihî konularda neden kısır döngü yaşıyoruz sahi?
Halbuki, toplum olarak tarih bilincimiz bizim temel değerlerimiz açısından önemli bir yere sahip değil mi? Çünkü tarihin toplumların hafızası olduğuna inanıyoruz. Hep söylenir ya, “Geçmişini bilmeyen ve onun üzerine kafa yormayan uluslar, geleceklerini de tayin edemezler. Gelişmek ve güçlü olmak isteyen her millet geçmişinden ilham almak zorundadır. (Gothe)”
Bizler, insanlık tarihinin en köklü milletlerinden biri olarak övünüz. Yaklaşık dört bin yılı aşkın bilinen tarihleri boyunca Avrasya ve Afrika’da sayısız devletler kurmuş, gelişmiş bir kültür meydana getirmişiz…
Tarihin birçok kırılma-dönüm noktasında bizler, dünyanın siyasî tarihine yön vermiş veya yeni toplumların oluşumunda etkin rol oynamış olmamıza rağmen, kendi tarihine bu kadar mesafeli, soğuk başka bir ülke var mıdır acaba?
Çanakkale bu gün bile hâlâ muamma olma özelliğini sürdürüyor. Bilinmeyen veya üstü örtülmek istenen gerçekler henüz deşifre edilmiş değil. Tarihimize dört elle sarılabilirsek, belki karanlıkta kalan hakikatler gün yüzüne çıkacak demektir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*