Cemaatteki bireyin vazifeleri – 2

Herkese, özellikle ehl-i hizmete İlâhî adalet ölçüleriyle muâmele etmek ile muhabbet ve hürmet etmek.20 Yani, sevapları ve iyi tarafları fazla ise, onu iyi kabul etmek, dışlamamak…
İnsaflı olmak. Yani, “Mesleğim haktır,” yahut “daha güzeldir” diyebilmek. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini îma eden “Hak yalnız benim mesleğimdir” veyahut “Güzel benim meşrebimdir” dememek.

Cemaat zamanı olduğunu, ferdin çok zayıf kaldığını bilmek ve şahs-ı maneviye sarılmak. Hakkı, batılın hücumlarından kurtarmak için gayret etmek. Nur mesleği tahrip ve tecavüz değil, müdâfaa ve tamir etmektir.21
Cemaatin en önemli özelliklerinden birisi de istişaredir. Dolayısıyla şahsî fikirler ve tasavvurlardan uzak kalmak; meşveret kararlarına uymak. Müsbet hareketle tesanüdün bozulmaması için dikkat etmek.22 Tesanüdü bozarak cemaatin tadını kaçırmamak.23
Sıhhatli ve istikametli birlik, Nur cemaatinin anayasası24 olduğunu bilmek. Hayat, birlik ve ittihadın neticesidir. Müslümanlarla kaynaşarak ittihat için çalışmak.25 Bilhassa fırtınalara karşı dayanışmaya, ittihada önem vermek.26
Emniyeti muhafaza için müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıyı sabırla, şükürle kabul etmek. Hürriyet, imanın özelliği olduğundan hürriyetçi olup, demokratik zihniyete yardımcı olmak, imanın bir özelliğine endirekt hizmet olduğunu bilmek.
Kimden olursa, kime karşı yapılırsa yapılsın şiddete, zulme, istibdata, haksızlığa karşı gelmek. Müstebitleri/ diktatörleri asla alkışlamamak. İnsan tabiatında medeni olduğundan, hem kendi hakkını hemcinsleri içinde, hem de onların hakkını aramakla mükellef olduğunu bilmek.
Kur’ân ve hadîsçe haber verilen, her tarafı kasıp kavuran Deccalizm, süfyanizm ve ifsat komitelerinin fitnelerine karşı uyanık olmak. Onlara siyasetle değil, ancak imân ve Kur’ân nurlarıyla mukabele edilebileceğinin şuuruna varmak. 27
Al-i Beyt, Peygamberimizin (a.s.m.) soyundan gelen hizmetkârlara sevgiyi esas tutmak. Şeytandan ve “Fasık siyasetdaşını melek; dindar muhalifini şeytan görme” gibi dehşetli ve lânetlenmiş siyasî anlayıştan Allah’a sığınmak.
Hakkın hatırını yüksek tutmak; hiçbir hatıra fedâ etmemek.28 Müfsitlere/ bozgunculara aldanmamak;
Hizmet ehlini tenkit etmek değil, kusurlarını örtmek, eksiklerini tamamlamak, hizmetine yardım etmek; ancak mihenge (Kur’ân ve Sünnet’e) vurmak.29 Dünyaya, enaniyete ait her şeyi feda etmek; nefsi susturmak.30
Başkalarını dalâletle suçlamak yerine, yardımcı olmalı.31Çaresi bulunan şeyde acizlik gösterip bahanelere; çaresi bulunmayacak meselelerde de cezaya sarılmamalı.
Bediüzzaman orijinal ifadeleriyle Nur Talebelerini, “Birer şefkatli kardeş ve ders müzakeresinde birer zeki muhatap ve mucîp (cevap veren) ve güzel seciyelerin in’ikâsında birer ayna” 32 olmak şeklinde tanımlamıştır.
İslâmın yüzde doksan dokuzu iman, ibadet, ahlâk; yüzde biri siyasettir. Dolayısıyla siyaseti en geri plana itmeli. (İlgi alanı ile etki alanını karıştırmamalı.)

Dipnotlar:

1- Muhakemat, s. 31. 2- Sözler, s. 11. 3- Sünûhat, s. 67. 4- Kastamonu Lâhikası, s. 106. 5-Kastamonu Lâhikası, s. 183. 6- Emirdağ Lâhikası-l, s. 73-74. 7- Lem’alar, s. 144. 8- Emirdağ Lâhikası, s. 455. 9- Mektubat, s. 329. 10- Lem’alar, s. 159-160. 11- Lem’alar, s. 156. 12- Lem’alar, s. 96. 13- Kastamonu Lâhikası, s. 187. 14- Lem’âlar, s. 165-166. ; 15- Hutbe-i Şâmiye, s. 99. 16- Lem’alar, s. 145-146. 17- Lem’alar, 164-165. 18- Hutbe-i Şamiye, s. 147. 19- Sünûhat, s. 20. 20- Mektûbât, s. 354. 21- Kastamonu Lâhikası, s. 48. 22- Kastamonu Lâhikası, s. 172. 23- Barla Lâhikası, s. 87. 24- Mektûbât, s. 459. 25- Barla Lâhikası, s. 87. 26- Kastamonu Lâhikası, s. 172. 27- Tarihçe-i Hayatı, s. 131. 28- Münâzarât, s. 49. 29- Münâzarât, s. 49. 30- Kastamonu Lâhikası, s. 181. 31- Muhakemat, s. 32. 32- Şuâlar, s. 272.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*