Karadeniz TV’de Kemalizmi tartışmaya çalıştığımız Ceviz Kabuğu programının yankıları hâlâ devam ediyor.
Programla ilgili yazımız üzerine (13.3.12) Hulki Cevizoğlu’nun gönderdiği “sitem” mesajına verdiğimiz cevapta “Program sonrasında onlarca okuyucumuz, alt yazıyla geçilen numarayı arayarak telefonla bağlanmak istediklerini, ama ulaşamadıklarını ifade ettiler” diye yazmıştık.
Cevizoğlu cevabî mesajında “Size, programı aradıklarını söyleyenler inandırıcı değil. Daha doğrusu arayanların hepsi bize ulaştığı için doğru söylemedikleri ortada. Bu, seçimde bana oy vermeyenlerin ‘Size oy verdik’ yalanına benziyor. İnanmayın, gönlünüzü almak içindir” diyor.Biz de buna “ ‘Aradık, ulaşamadık, ya bağlanmadık, ya da telefon sürekli meşgul çaldı’ diyen okuyucularımız, hiçbir şekilde yalan söylemediklerinden ve söylemeyeceklerinden kesinlikle emin olduğumuz insanlar” diyerek cevap verdik.
Önceki mesajımızın sonundaki “Her halükârda, program tanışmamıza vesile oldu. Umarım, bu tanışma dostlukla devam eder ve farklı görüşlerde olmamız bunu engellemez” dileğimize de Cevizoğlu’ndan “Her zaman dostluktan yanayım. Görüş farklılığımız insanlığımıza engel olamaz benim açımdan. Dostlukla ve tekrar beraber olmak dileğiyle” şeklinde bir cevap aldık.
Ve bu cevaba “Dostlukla devam edebilirsek, herşey yoluna girer” diye karşılık verdik.
O cenahta son durum şimdilik böyle.
***
Demirer: Tartışmaya devam edelim
Ceviz Kabuğu’nun katılımcılarından Mehmet Arif Demirer, “Arzu ederseniz sizin seçeceğiniz bir tv kanalında Ceviz Kabuğu tartışmasına devam edelim. Ben bu yaşta (72) insanların konuşa konuşa dahi anlaşamamalarını ilke olarak kabul edemiyorum” diyen bir mesaj göndermiş.
***
“Bunları niye ekrana çıkarıyorlar?”
İ. Şefik Aydın, Giresun Işık gazetesinde yayınlanan 15.3.12 tarihli yazısında şunları yazmış:
“Karadeniz TV’de geçen Cuma gecesi, bir süre Ceviz kabuğu programını seyrettik ancak, Yeni Asya gazetesinden Kâzım Güleçyüz isimli şahsın, Atatürk hakkında (…) yaptığı yorumlara fazla dayanamadık. Bu önyargılı insanları acaba niçin ekranlara çıkarırlar? Bu efendiye göre, Atatürk’ün, Kur’ân’ı Kerim tefsirini yaptırmasının sebebi ‘Türkçe metnin okunması ile Kur’ân’ı halkın gözünden küçük düşürmekmiş!’ (…) Kâzım Güleçyüz, son günlerde sıkça yapıldığı gibi, İskilipli Atıf Hoca üzerinden Atatürk’e vurmaya çalıştı. Neymiş efendim, ‘İstiklâl Mahkemesi diğer birçok insan gibi onu da suçsuz yere asmış!’ ”
***
“Hayretle izledim”
Mesajının “konu”sunu “Atatürk düşmanı” diye yazan Süleyman Aydıner şöyle demiş (aynen):
“Yaklasik 15 senedir Avrupa da yasamaktadigim. Ataturk’un Batilasma istegi gibi sozlerniz bir cahillik ornegidir. Avrupa Demokrasi Ceneti olarak gormeniz ayri bir cahilliktir. Ceviz Kabugu’na katilis oldugunuz programi izledim. Konusmalarinizi hayretle izledim. Sizce Dunya’ya gelmis gecmis DIKTATORLERIN isimlerini ve tarih onunde yaptiklari bana gonderirmisiniz…………. Sabirsizlikla haber bekliyorum..”
***
Okuyucu değerlendirmeleri
Bunların dışında okuyucularımızdan gelen epeyce mesaj da var. Bunlardan—aynı zamanda genç yazarlarımızdan—Furkan Demir’in, programı Müflis Proje: Kemalizm kitabımızın bir kesimde yol açtığı rahatsızlıkla irtibatlandıran değerlendirmesi, görebildiğimiz kadarıyla ortak ve yaygın bir kanaati ifade ediyor. Bu arada bizim programdaki duruş ve performansımızı yeterli bulmayıp eleştirenler de var, onaylayanlar da. Hepsine teşekkür ediyoruz; gelen bütün görüş, yorum ve yapıcı eleştiriler baş göz üstüne.
* Programın özeti, daha önce de duyurduğumuz gibi, saidnursi.de/video/demokrasi-diktatorluk-ve-kemalizm adresinden izlenebilir.
Benzer konuda makaleler:
- Ceviz Kabuğu
- Kur’ân ve M. Kemal
- Ceviz ve Beyin
- Atatürk ve Said Nursî karşılaşması
- Kim yalan söylüyor?
- Sivas’ta ” Kutlu Doğum”
- Said Nursî filminde ne gördüm?
- Gıda eczahanesi: Ceviz
- Kalpleri saran duygu: Dostluk
- Atatürk resminin ibadet yerinde ne işi var?
1959 Kütahya doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Fakülteye girdiği yıl Yeni Asya Yayınlarında çalışmaya başladı. Yayınevinin çıkardığı çok sayıda kitabın editörlüğünü yaptı. Bu görevini sürdürürken, 1984-92 yılları arasında, aylık Köprü dergisinin sorumluluğunu üstlendi. 1988 yılı başından itibaren yayına başlayan Bizim Aile dergisinin kurucu editörü oldu. 1992 yılından bu yana Yeni Asya Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği ve Başyazarlığı görevlerini yürütüyor.
İlk yorum yapan olun