Christian Wulff’un yolunda…

Başta Almanya olmak üzere Avrupa barışını hedeflediğinden, barış karşıtlarının taarruzuna uğrayan sâbık Alman Cumhurbaşkanının en büyük “günah”ı, İslâmiyeti Avrupa´nın bir parçası olarak görmesiydi!

Sonra Müslüman idarecilerin de bulunduğu bir toplantıdaki konuşmasına “Assalamu aleykum” diye başlamıştı. O meşhur konuşmasında İslâmın barış dini olduğu üzerinde durmuş ve Hıristiyanlarla  Müslümanların birlikte çalışarak dünya barışını sağlayacağını söylemişti.

Batıdaki 11 Eylül felâketinden bu yana dünyanın hasret kaldığı bu duruşun kimleri rahatsız etmiş olacağını Yeni Asya’nın müdakkik okuyucuları bizden daha iyi bilirler.

Rahatsız olan blokun Almanya temsilcileri bildiğiniz gibi meşhur medya grubunun önderliğinde adeta ayaklandı. En büyük haftalık dergilerinin kapaklarında Christian Wulff´u İslâmî kıyafet ve sembollerle karikatürize ettiler. Ardından “armudun sapı ile üzümün çopünü” seslendirerek Cumhurbaşkanını linçe yöneldiler. Ama Wulff´un kararlı duruşu, muknî cevapları ve ortaya koyduğu “ufuk”, kaosçuları püskürttüğü gibi kamuoyundaki inanılırlığını yüzde 60’lara yükseltti…

Derken Christian Wulff son zamanlarda ahlâkî seviyesi sorgulanmaya başlayan Avrupa siyasetçilerine yeni bir ders vermek istedi: Sükûnet sağlanıp, karşıtlarının mağlûp olduğu bir zeminde Cumhurbaşkanlığından istifa etti… Siyasetin çıtasını biraz daha yukarılara çıkardı.

Global tahripkâr dinsizlik cereyanının bir hususiyeti, fikren mağlûp olduğu yerde genellikle kaba kuvvete ve iftiraya başvurmasıdır. Burada da böyle oldu. Yalnız onlar, Wulff’un tasfiyesi ile meselenin lehlerinde cereyan edeceğini zannettiler.

Ama tam tersine Meclisin çoğunluğuyla seçilen Joachim Gauck’un ilk beyanı savaş ve kaos taraftarlarını bir kez daha inkisar-ı hayâle uğratmış görünüyor. Görünen o ki, Christian Wulf “yalnız kurt” değilmiş. Alman milletinin şahs-ı manevisini temsil ediyormuş. Kamuoyu yoklamaları istikametinde konuşuyormuş.

Yeni Cumhurbaşkanımız Joachim Gauck da kendisinden önceki politikaları takip edeceğini söylüyorlar. Daha doğrusu Christian Wulff’un İslâmiyet ve barış hakkındaki düşüncelerinin doğruluğunu seslendirmeye devam ediyor.

Mâlûm global bankaların desteğiyle Avrupa efkâr-ı âmmesini yanıltmaya çalışan medya baronlarının şaşkınlığı elbette çok uzun sürmeyecektir. Amerika, İngiltere, Avrupa ve her gün yeniden büyüyen Türkiye’deki ortak medyanın ne lokal ve ne de global barışa müsaadekâr olmayacağını, gazete manşetleriyle TV anahaber bültenlerine küçük bir bakışla anlıyabiliyoruz.

Dünyamızı ateşe veren cereyanların arkasındaki banka ve fonlarla onların emrindeki medyanın bu mecradaki mahiyetleri teşrih edilene kadar, birçok millet ve devlet büyük fedakârlıklarla yetişen idareci çocuklarını kaybetmeye devam edecektir. Vatanperver, namuslu, ahlâklı, zeki ve çalışkan siyasetçilerin bu habis dinsizler karşısında çektikleri eziyet, kenarda bekleyen hamiyetperverlerin elbette gözlerini korkutuyor, ümitlerini söndürüyor ve er meydanına çıkışlarını geciktiriyor.

Almanya’nın geleneksel politikasıyla ters düşen Springer Grubunun bu meselede iyice açığa düştüğünü bilvesile belirtmemiz lâzım. Türkiye’mizdeki “renkli gazetelere” de ilham kaynağı olan magazin BILD gazetesinin yerlerde sürünmesi ve grubun bütün gücüyle BILD´i reklâm etmesi bu iddiamıza kuvvet veriyor. Abone olmayanlara bir ay parasız gönderilen BILD’e abone olanlar yalnızca altı ay için ücret ödeyeceklermiş. Fakat bütün bu çabalarına rağmen BILD gazetesinin sürünerek yürüyüşü devam ediyor.

Almanya efkâr-ı âmmesinin, bu grubun barış karşıtı ve insanî değerleri inciten yayın tarzını açıkça protestoya başlaması, Angela Merkel’in sihrinin bittiğine de işaret olabilir.

Fen ve teknolojide meseleyi ilme bina eden Avrupa´nın siyasî ve içtimaî meselelerini de ilmî verilere oturtacağını düşünüyoruz. İnsanlığımızın gözlerini sonuna kadar açan savaşlar, ölümler, yokluklar ve ihanetler, barış karşıtlarını bilimsel araştırmaların neticeleriyle mağlûp edeceğe benziyor.

Başta İskandinavya olmak üzere Rusya ve Almanya’daki insanî hareketlenmeler bunun göstergesi olarak kabul edilebilir…

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. şükrü abi allah razı olsun avrupadaki şemayı ayan beyan gözlerimizin önüne serdin.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*