Çocuk ünlülerin akıbeti

Yetenek Sizsiniz’le (Star) şöhreti yakalayan minik Baha şimdi pedagog desteği alıyormuş.

Bunu özellikle ailesi istiyormuş.

Diyorlar ki:

“Baha çok yetenekli bir çocuk, ama bu noktaya kadar geleceğini hiç tahmin etmezdim. Daha çok küçük olduğu için insanların ilgisinden çok sıkıldı. Özellikle Bodrum dışından gelenler Baha’yı sıkıştırıp öpmeye başlıyor ve çocuk haliyle sıkılıp bunalıyor. Yarışmadan sonra pedagog desteği almaya başladık” diyor. (Basın)

Çocuk yaşta şöhreti yakalayanların akıbeti hep aynı olmuştur. Acı ama gerçek. Yetişkinlerin bile şöhreti kaldıramadığı bir dünyada, minicik bir çocuk nasıl kaldırsın?

Dünya televizyonlarında örnekleri çok…

Meselâ “Evde Tek Başına” filmin çocuk oyuncusu Macaulay Culkin’in önce şöhret, sonra da kazandığı servet başına dert oldu. Hatta, ailesini, filmlerde kazandığı parasını çar-çur ettiği iddiasıyla mahkemeye verdi. Sonra uzun yıllar psikolojik destek aldı.

Bir başka örnek; Drew Barrymore… Steven Spielberg’in E. T. adlı filminde oynadığında 7 yaşında şöhret olmuş, ama daha 12’sine gelmeden hem alkol hem de uyuşturucu komasına girmiş, şöhreti kaldıramamıştı. İntihar etmeye kalkışmıştı. Akıl hastanesine yattı. Tedavi gördükten sonra, tekrar hayata atılarak kariyerine kaldığı yerden devam etti.

Ya bizde?

Zaman zaman ekranlara gelen eski Türk filmlerinin unutulmaz karakteri  “Sezercik” filmin başrol oyuncusu Sezer İnanoğlu’nu bekleyen akıbet de aynıydı. Haber spikeri eşi intihar etti, daha sonra polisin yaptığı baskınla evinde uyuşturucu bulundu. Yetmedi polisle çatışmaya girdi. Şimdi “kaçak” olarak yaşıyor. Nerede olduğu bilinmiyor.
«««
Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen sektörlerin başında dizi sektörü geliyor. Reytingleri tavan yapan dizi filmler haliyle çocuk oyunculara ihtiyaç duyuyor. Kaldı ki, dizi filmler Türkiye’de neredeyse sinema ölçekli diziler çekiliyor. Dolayısıyla sevimli ve masum çocuk oyuncu ihtiyacı bu sektörde kendini gösteriyor.

Dizilerin uzunluğu ve saatler süren fazla mesaileri çocukları büyüklere kıyasla daha fazla etkiliyor.

Zaten pedagoglar çocukluk döneminin çok hassas ve önemli olduğunun asla ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Hele hele istismarların telâfisinin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyorlar.

Çünkü, çocuk oyunculara ve modellere bu yaştaki çocukların kaldıramayacağı heyecanın yaşatıldığını ve gizliden gizliye psikolojik baskı uygulandığını belirtiyor pedagoglar.

Ünlü çocuklarda, altını ıslatma, kâbus görme, yeme ve uyku düzensizlikleri, dalıp gitmeler, duygularının bozuklukları, depresyon, içine kapanma, gelişim bozukluğu gibi birçok travmatik stres bozuklukları baş gösteriyor… İleri yaşlarda ise yetişkin dönemlerinde, kişilik bozuklukları, madde ve alkol bağımlılığı gibi depresif birçok sorun ortaya çıkabiliyor.

Bir de, daha fazla harçlık ve aşırı harcamalar yapabilen çocukta kalıcı kişilik problemleri yaşanabiliyor. Maddî refah olduğu için arkadaşlarını küçümseme içerisine girebiliyor. Bu geçici şöhret ve parayla birlikte arkadaşları tarafından dışlanabiliyor.

Aslında çözüm basit:

Toplum olarak bu tür programlara prim vermemeli. Bu programları yayınlayan yapımcı firmayı ve kanalı şikâyet etmeli.

Aileler çocukların psikolojilerini olumsuz etkileyecek programlarla çocukların katılmasına ve istismar edilmesine izin vermemeli.

Ülkemizde dizi veya program yapımcıların resmî bir  denetim merkezi olmalı. Çocuk oyuncuların rollerin muhtevasını pedagogların, çocuk psikiyatristlerinin toplandığı bir kurul tarafından değerlendirmeli belki.

Gerçi bu hamur daha çook su götürür…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*