Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa

Tarihimiz, kahramanlarla doludur; ama bunların sadece bir kısmını hakkıyla tanıyabiliyoruz. Kasıtlı bir karartma ile gerçek kahramanlar bize tanıtılmadı. ‘Alternatif tarih’ çalışmalarıyla bir kısmını tanıyabildik, bir kısmını da belki önümüzdeki yıllarda tanıyabileceğiz.

Bunun yanında, bize ‘kahraman’ olarak tanıtılan bazı isimlerin de gerçekte kahraman olmadıklarını bilmeliyiz. Eğitim sistemi eliyle ‘kahraman’ olarak tanıtılanlarla, ‘hain’ olarak tanıtılanlar gün gelir yer değiştirebilir ve değiştirmek üzere…

Birinci Dünya Savaşı’nda Hicaz Cephesinde (1916) Medine’yi İngilizlere karşı savunan Osmanlı birliğinin komutanı olan Fahrettin Paşa da hakkıyla bilinmeyen, tanıtılmayan kahramanlardan biri. Askerleriyle Medine’yi ‘ölümüne’ savunan Fahrettin Paşa, o günden sonra “Çöl Kaplanı” lâkabıyla hatırlanır olmuş. [1936’da Türk Silâhlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılan Fahreddin Paşa, (Ömer Fahreddin Türkkan) 22 Kasım 1948’de bir tren yolculuğu sırasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek vefat eder ve vasiyeti üzerine Bebek-Rumelihisarı arasındaki Aşiyan Mezarlığına defnedilir. Allah rahmet eylesin.]

İngiliz kuşatması altındaki Medine’yi kahramanca savunan Fahrettin Paşa, sadece düşmanla değil, açlıkla da mücadele etmiş. Öyle ki, askerlerine “çekirge yemeleri talimatını” vermek durumunda kalmış. “Savunmuş” derken, Medine’de oturmuş, her türlü ihtiyacı karşılanmış ve sadece Medine’nin isyancılar eline geçmesine mani olmuş şeklinde bir mücadele akla gelmesin. Savaşların olmazsa olmazı kabul edilen ‘gıda’ ve ‘barut’u olmadığı bir savunmadan bahsediliyor. Açlıkla savaş, düşmanla savaştan daha zor olsa gerek.

Şimdi bu kahramanı daha yakından tanıma imkânı doğdu. Doğu Yakası ve Efor Prodüksiyon işbirliğiyle “Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa’nın Medine Müdafaası” tiyatro oyunu oldu ve sahnelenmeye başlandı. Oyunu tanıtmak için, Bağlarbaşı’nda düzenlenen bir toplantıda çok dikkat çeken tesbitler yapıldı. Tiyatro oyununun yönetmeni Zafer Kayaokay, “Kahramanlarımız bize tanıtılmadı. Ben de bu oyun metnini okuduktan sonra Fahreddin Paşa’yı tanıdım ve şimdiye kadar tanımadığıma da hayıflandım. Böyle daha kaç tane bilmediğimiz kahramanlarımız var? Niçin bu kahramanlarımız bize tanıtılmaz, öğretilmez? Niçin bunları anlatan iki satır yazı ders kitaplarında yer almaz?” diye sordu.

Tabiî ki sorunun muhatapları orada yoktu, ama cevaplarını hepimiz tahmin ediyoruz. Ancak bu sorgulama devam ettiği müddetçe, gerçeklerin daha uzun süre gizli kalması mümkün olmaz. İnşallah bu tiyatro oyunu gerçek kahramanları tanımak için atılan adımlardan biri olur.

Daha da dikkat çeken, Ömer Fahreddin Paşa’nın torununun konuşmasıydı. Zeki Türkkan, dedesi Fahreddin Paşa’yı başlangıçta kendilerinin de hakkıyla tanımadığını, gündeme geldikçe ve soruldukça onların da daha iyi tanıdığını ifade etti. Evet, öyle bir sistem ve korku cumhuriyeti kurulmuş ki; insanlar kendi dedelerini, cedlerini öğrenemiyor, onları hakkıyla tanıyamıyor. Bu ve benzeri çalışmalarla inşaallah korku cumhuriyeti de hakikî cumhuriyete inkılâp eder.

Toplantı sonrası Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyunu izleme imkânı da bulduk. Yönetmenin de ifade ettiği üzere bu tiyatro oyunu çok az bilinen “Medine Müdafaası”nı başarıyla anlatan bir çalışma olmuş. Elbette her çalışmada ‘Şöyle olsa daha iyi olabilirdi’ denilebilecek yönler olabilir, ama onların telâfi edilmesi de mümkündür. Doğu’nun, Asya’nın efsanevî şahsiyetlerini tanıtan benzer projelerin gecikmeden ortaya çıkarılması isabetli olur. Bu vesile ile emeği geçenleri tebrik ederken, Ömer Fahreddin Türkkan Paşa’yı da rahmetle analım…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*