Çöl Sıcağı, Ramazan ve Salatin Camiileri

Sıcaklar değil, yüksek nem oranı insanı bunaltan… Dışarı çıkmaya cesareti olanlar, nem oranına ne kadar dayanabilecek onun hesabını yapıyor.
Sicim gibi akan ter karşısında bile çaresizliğimiz, acziyetimiz ortaya çıkıyor.
Elbiseler bedene yapışıyor. Sırılsıklam olmaktan kaçamıyoruz.
En önemlisi, kendimizden nefret etmeye başlıyoruz.

Çünkü, ter kokusu ile birlikte insanlar kendi bedeninden iğrenmeye başlıyor.Üstünü yarım günde bir değiştirenler şanslı. Ya elbise bulamayanlar?
Başkasının kokusundan kaçmak mümkün ama kendinden?

*

Yeryüzüne baktığımızda küresel ısınmanın getirdiği bir takım anormallikler kendini gösteriyor.
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ve sel…
Dünyanın öbür ucu bile rahat değil.
İklim mi bozuldu, biz mi iklimleri bozduk?
İklimler durup dururken bozulmaz. Biz insanlar yüzyıllardır yaşadığımız bu kürede, sadece kendi ırkımızı yok etmekle kalmadık, çevreyi de bu felaketin içine sürükledik.
İnsanlık küresel ısınmayla birlikte kendini cezalandırıyor.
Çevreye felaket getiren bizler, bu faciadan nasibimizi alıyor, ceremesini çekiyoruz.
Kimbilir belki bu daha bir başlangıç…

*

Bu duygular içinde Ramazan ayı, çöl sıcaklarında esen bir meltem gibi… Sessiz sedasız gelen bu tatlı esinti, manevi atmosferimize yansıdı.
Her Ramazan, ruhumuzda derin izler bırakır. Bu vesileyle teravih namazlarını “Salatin Cami”lerinde kılmamak olur mu diye düşünmeden edemedik.
*
Bilindiği gibi Salâtin camileri; masrafları savaş ganimeti ile elde edilip inşa edilen camilerdir.
Osmanlı sultanları ve ailesi tarafından yaptırılan ve Sultan Camileri anlamına gelen camiler olduğunu hepimiz biliyoruz. İlki 1467 yılında yapımına başlanan Fatih Camii’dir.
Diğer Salatin Camilerine sırasıyla baktığımızda, Süleymaniye, Selimiye, Sultanahmet, Şehzadebaşı, Nuruosmaniye, Eyüp, Yeni Cami ve Beyazıt Camileri olduğunu görüyoruz.

*

İlginç bir ayrıntı:
Döneminde herhangi bir zaferi olmayan sultanlar, Salatin Camisi yaptırmaktan utanırmış.
Sultan 3. Murat da bunlardan biri… Zafer kazanamadığı için Selatin Camiisi yaptırmaktan utanmış ve şehzadelik yıllarını geçirdiği Manisa’da Şehzade Camii yaptırarak telafi etmeye çalışmış.
Tabi bu örneğin tam tersi hareket eden Padişah da olmuş… Mesela 1. Ahmet… Hiçbir ciddi zafer kazanamamasına rağmen, Ayasoyfa’nın karşısına Sultan Ahmet Cami yaptırmış… Halkın bu duruma tepkisini önlemek için de Camiinin “Celali isyanları”nın bastırılmasını kutlamak amacıyla yapıldığı söylenmiş.

*

Bu Ramazan ayında ilk teravihimizi Süleymaniye Camii ile kılalım dedik. Büyük bir şevkle gittiğimiz yerde Camiinin kapalı olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Meğer restore ediliyormuş. Dev inşaat malzemeleri meydanda yürümemizi zorlaştırdı. Hayal kırıklığı yaşamaya fırsat bile bulamadan meydanın bir kenarına kurulmuş çadırda teravihi eda ettik.

*

Ertesi gün;

Fatih Camiindeydik. Fakat o da ne? Camiin diğer kapıları ve meydanın büyük bir bölümü “restore” halinde…
Kalan tek kapısından içeri girmemiz kalabalık yüzünden zaten mümkün değil… Dışarıda serilen hasır üstünde teravihimizi kıldık. Dahası, bölgeden gelen kadın ve çocuklar meydanı “panayır”a çevirmiş. Bir yandan gürültü, bir yandan çocuklarına hakim olamayan ebeveynler, bir yandan da eğlence için gelen gençler, sanki orada namaz kılınmıyormuşcasına elini kolunu sallaya sallaya gezinen tipler. Salatin Camiine yakışmayan uygunsuz görüntülerdi… Dolayısıyla namaz kılmamız hayli müşkül oldu.

*

Bir sonraki gün hedefimiz Şehzadebaşı Camii idi… Yıllardır restore halinde olan camii hürriyetine kavuşmuş… Ve nihayet teravih namazını doya doya eda edebildiğimiz yer… Hatimle kıldırılan namazla birlikte ilk kez teravihin tadına vardık diyebilirim.

*

Camii adabına yakışmayan görüntüleri bir kenara bırakırsak, minicik bedenlerin hiç yüksünmeden teravih namazı kılması enfes manzaralardan birini oluşturuyordu. Sanki semadan süzülmüş melekleri andıran bir görüntüydü bu. Gelecekte bu “sabi”ler acaba çocukluk ramazanlarını nasıl anlatacak, şimdiden merak etmeye başladım.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*