Yıllarca ona; “Cumhuriyet düşmanı!” dediler. Haksız yere itham ettiler. Zulmettiler, sürgün ettiler, hayatını zindan edip, âdeta burnundan getirmeye çalıştılar. Defalarca zehirlediler. Ölüme mahkûm ettiler. Haksız yere hapsettiler!
“Hakikî cumhuriyetçi” o iken ve bunu hayatıyla göstermişken, kendisine “Sen Cumhuriyetçi olamazsın; Cumhuriyet düşmanısın!” diyerek, onu ve davâsını yok etmeye teşebbüs ettiler. Hatta cumhuriyetçi, hem de gerçek mânâda bir “cumhuriyetçi” olduğunu defalarca ilân etmesine rağmen, bir Kurtuluş Bayramı gününde hapishanedeki odasının penceresine asılan bayraktan memnun olup, hapishane müdürüne bunun içi teşekkür etmesini bile hazmedemediler, tezyif ve tahkir etmeye çalıştılar.Ama o ne yaptı? Yeri geldikçe, muhtelif zeminlerde hakikî Cumhuriyetçi olduğunu, fakat birileri gibi isim ve resimden ibaret değil “gerçek manada cumhuriyetçi” olduğunu ifade etti. Buna rağmen, halkın kendi kendini idare etmesinin rejimi olması icab eden Cumhuriyeti, birileri “içi boş, isim ve resimden ibâret, keyf-i küfrî’nin tatbik edildiği, tek adamın dizginleri eline alarak millete kan kusturduğu” bir rejim haline getirdiler.
Ne oldu, öyle oldu da? Bir Cumhuriyet bayramında, hapishane penceresinden bakarken şahit olduğu lise mektebinin kızlarının raksedişleri karşısında onların bu hâline üzülüp, istikbaldeki âkibetlerinin pek iyi olmayacağını müşahede ederek, o lise mektebindeki kızların şahsında bütün bir milletin, millet evlâdlarının istikballerinin kararmaması, onların cehenneme gitmemesi için uğraşan-didinen o büyük zatın sözleri kale alınmayıp, maalesef tersine yapılan icraatlarla, bugünkü sıkıntıların dâhi temelini teşkil eden uygulamalar yüzünden, bütün bir milletin huzurunu ve saadetini kaçırdılar.
Evet, biz o büyük zatın, yani Bediüzzaman Said Nursî’nin gerçek mânâdaki Cumhuriyetini istiyoruz! Milletin meşrû dairede, şahane bir şekilde hür olduğu, insanca yaşamak istediği hâllerin meydana gelmesini istiyoruz! Kimseye, ama hiç kimseye; dininden, dilinden, ırkından, cinsiyetinden, kılık kıyafetinden dolayı bir zulmün yapılmadığı, yapılmayacağı, hakikî mânâdaki Cumhuriyetimizi istiyoruz!
Benzer konuda makaleler:
- 100. senede, hakiki Cumhuriyetçi kim?
- Cumhuriyetimizi istiyoruz!
- Nasıl bir Cumhuriyet?
- İstibdad-ı mutlak yeter! Gerçek Cumhuriyet istiyoruz
- O, en büyük cumhuriyetçiydi…
- Güleçyüz: Bediüzzaman hürriyet kahramanıdır
- Lise mektebinin avlusunda raks eden taşlaşmış kızlar!
- Nutukları bırak, tabloya bak
- Bediüzzaman Cumhuriyet yönetimini mi, yoksa keyfî uygulamaları mı tenkit etmiş?
- İnsanî cumhuriyet ve cumhuriyetimiz…
İlk yorum yapan olun