Demek, o bayrakta senin kanın yok!

Belki hatırlayanlarınız vardır, bundan dört sene kadar önce euronur sitesinde bir yazı yazmıştık. “Türk bayrağındaki Kürt kanı” başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ediyoruz.( https://www.saidnursi.de/yazarlar/osman-zengin/5258-turk-bayragindaki-kurt-kani.html)  O zaman da, yine böyle bir takım kaşımalar, karıştırmalar vardı. Biz de, o günkü gündeme göre bu yazıyı yazmışız.

Şimdi ise, Diyarbakır’da meydana gelen, aziz milletimizin şehid kanlarıyla sulanmış –ki o yazıda belirttiğimiz gibi, bunda hem Türk, hem de Kürt’lerin kanı vardı-  şanlı bayrağımıza bir alçağın yaptığı hareketten haberimiz olunca, içimden o yazımızı da hatırlayarak “ben o yazıda yazdığım sözlerimi bu alçak gibilere mal etmeyip geri alıyor, ama gerçekten dindar ve ırkçılık, Kürtçülük yapmayan Kürt kardeşlerimizi de bundan ayrı tutuyorum” dedim.

Evet, bu milleti, bu vatanı karıştırıp, kaşıyıp, devamlı fitne fesad çıkarmaya çalışan, başta Yahudi olmak üzere dış güçlerin oyununa gelip, onlara piyonluk yapan alçak, satılmışların bu yaptıkları kaçıncı densizliktir? Tam bir profesyonelce, ustalıkla yapılan bu gibi tahrik alçaklığı, kimsenin tasvib etmesi mümkün değildir. Bu yazıyı yazmadan önce, o hadise zuhur edince, bir Kürt kardeşimle bir yerden yürürken ona dedim “bu bayrakta senin ecdadının kanı yok mu kardeşim? Geçmişteki savaşlarda, Çanakkale’de, İstiklal savaşında bu bayrak, bu vatan için senin dedelerin de çarpışmadı mı? Şehid olmadı mı?” dedim. “Olmaz mı ağabey, bu vatan da, bu bayrak da bizim. Bu tür hareketleri yapan alçaktır!” dedi.

Yani tabii, biraz şaibeli ve karanlık olan (hassaten de, asker muhafazasında bulunan garnizona girmek açısından) bu hadisenin mesulleri gereken cezaya çarptırılmalıdır! Yani bayrak ve sancak kutsallığının ne olduğunu çok kimse bilir. Bayrağa yapılan o tecavüz çok mühimdir. Hem de, normal bir sokak, bina önü değil, bir askerî sahanın içinde olması mühimdir. Onun için orada o bayrağın namusunu muhafaza edemeyen de, yapan kadar olmasa da, suçludur. Mehter takımlarını hatırlar mısınız? En önde sancak ve yanında da kılıç-kalkan ve cenk kıyafetli iki tane cengâver durmaktadır. Onlar neymiş biliyor musunuz? Onlar, o sancağın muhafızıymış. Sancağa herhangi bir taarruz olursa, onu muhafaza ve müdafaa etmek ile vazifeliymişler onlar. İşte bu kadar hassas olan bir milletin temsilcisi bayrağa o anda yapılan muamelede o şahsı (kim olursa olsun. Çocukmuş fark etmez. Aklı, oraya tırmanıp o haltı işlemeye yetiyorsa, o çocuk filan değildir) o anda gören bir asker ateş edip öldürseydi mesul olmazdı herhalde. Zaten bildiğimiz kadarıyla askeriye sahasına normalde, izinsiz filan girmek yasaktır.

Bu hadise hiç hoş değildir. Biz burada bu vatanın sahibi, olan Kürt kardeşlerimizi, ayrı tutuyoruz. Onların ecdatlarının bu bayrağın renginde kanları var. Demek bayrakta o hadiseyi yapan veledin ecdadının kanları yok, ne yapalım?  

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*