Demokratlar güçbirliği yapmalı

Gelecekte dünya, istibdat ile demokrasinin çetin mücadelesine sahne olacağı, toplumların ABD’de olduğu gibi iki bloka ayrılarak bu mücadeleyi yapacakları anlaşılmaktadır.

Ülkemizdeki siyasî ve sosyal şartların da partileri bu istikamete doğru sevk ettiği görülmektedir. Nitekim birkaç sene öncesinde bunun işaretlerini gördük.

Bütün yetkilerin kendisine bağlandığı tek adamın merkezde olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devreye girmesinden sonra partiler, “Cumhur ittifakı” ve “millet ittifakı” adı altında toplanarak ortak hareket etmeye başladılar.

15-20 Temmuz sürecinde kurulan Cumhur İttifakı, OHAL gölgesinde yapılan geçen seçimleri kazandı ve iktidara gelmeyi başardı. Ancak bu ittifakın iktidarı istibdada devamı tercih ederek demokrasiyi askıya aldı, yargıyı siyasallaştırarak adaleti, insan hak ve hürriyetlerini devre dışı bıraktı, meclisin etkinliğini yok etti. Bu yüzden ülke siyasî, sosyal ve ekonomik yönden kriz sürecine girdi.

Diğer tarafta CHP, İP ve DP’nin bulunduğu millet ittifakı ise demokrasiyi, adaleti, insan hak ve hürriyetlerini savunmakta, kişi ve zümre hâkimiyetine dayanan her nevi istibdadı reddettiğini ifade etmektedir.

CHP’nin, kendi kurucularının merkezinde bulunduğu tek parti, tek şef hâkimiyetine dayanan antidemokratik, baskıcı anlayışın uygulandığı 1930’lar dönemine geri döndürülmesini reddetmesi, demokrasi ve adalete vurgu yapması, dindarlarla ve dinî değerlerle barışık bir politika takip etmesi, demokratlığa doğru evrilmeye başladığının bir işareti sayılabilir.

Karşı ittifakta yer alan dindar görünümlü siyasîlerin partisi AKP ve Türk milliyetçiliğini bayraklaştıran MHP ise, birlikte uygulamaya koydukları tek adam rejiminde, 1930’ların Türkiye’sini ve o zamandaki hem Cumhurbaşkanı hem parti başkanı olan M. Kemal’i ve ilkelerini örnek aldıklarını ifade ediyor ve istibdatla icraat yapıyorlar.

Biz Yeni Asya Nur Talebeleri, meslek ve meşrep düsturlarımızın gereği olarak elbette demokrasiden ve Demokratlardan yanayız. Onların teşkilâtlandığı partiye destek vermeye devam edeceğiz.

Ancak günümüzde derin devletin ve dindar görünümlü siyasîlerin değişik oyunlarla etkisiz hale getirdikleri DP’nin, ne yazık ki tek başına Cumhur İttifakı’nın istibdat zincirlerini kırmaya gücünün yetmeyeceği görülmektedir.

Sözün özü: DP’nin içinde bulunduğu, demokrasiyi talep eden, içselleştirip onun ortak paydasında birleşmeyi kabul eden Demokrat blok, önlerinde kurulan tuzakları boşa çıkarıp güç birliği yaparak, mevcut iktidarın müstebit icraatlarından bunalan halkı doğru ve gerçekçi projelerle ikna etmeli.

Demokrat blok bu işi başarırsa, hali hazırdaki istibdat yönetiminin zincirlerini kırıp onu iktidardan düşürebilir, Türkiye’nin demokrasiye giden yolunu açabilir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*