Dışarıdaki virüs, içerideki virüslerimi fark ettirdi

İç dünyamda yaptığım bir öz muhasebe ve gayretle dünyayı teslim alan korona musîbeti münasebetiyle, asıl ve esas gündemime dönmeye karar verdim.
Koronaya insanlık olarak bir teşekkür borcumuz var olduğunu düşünüyorum. Çünkü tahminlerin üstünde insanlığın başına “çorap ören” bu ucube, ders almayı bilenler için güzel ibretlik neticelere de sebep oldu. Her şeyi teslim alıp gündemi işgal etti. Bir yerde de ipin ucu kaçtı!

İnsan için esas olan esaslar, maneviyat ve ahiret meseleleri maalesef yine arka planda kaldı. Bir insan için ebedî değer ve hazinelerinden olan, olması lâzım gelen, manevîyat perdelendi. Bunca günahlarımız, hatalarımız, kusurlarımızla yüzleşecekken iş maksadını aştı. Aslında manevî bir silkiniş çok az bir kesimde oldu. Tam manasıyla değil galiba!  Yine insanlığın büyük kısmı afâkî konularda boğuldu.

Ben şahsen kendi iç dünyamda bu üç haftalık ev karantinasında biraz zorlayarak maneviyatımı takviye etmeye çalıştım. Gafletimden midir, meşguliyetimden midir, nedendir pek farkında olamadığım gerçek ve “dâhili virüslerimin” bir kısmını keşfedip mücadele etme gayretine giriştim. Nasıl mı? İşte bazı ipuçları.

Birinci olarak, hürriyetin, hür olmanın anlamını biraz daha hakkalyakîn kavradım.

İkinci olarak, kitabî olan şahsî okumalarımı arttırmaya çalışıyorum.

Üçüncü olarak, bazı sebeplerden dolayı ihmal ettiğim ailemle biraz daha fazla ilgilenmeye başladım.

Dördüncü olarak, ibadetlerimi daha dikkatli, aslına uygun gayretle eda etmeye başladım.

Beşinci olarak, günahlardan sakınmada, akıl, ve duygu dünyamda biraz daha gayrete girdim.

Altıncı olarak, ihmal ettiğim önemli hizmetlere biraz daha fazla odaklanma fırsatını buldum. Yedinci olarak, belki ihmal ettiğim, belki de bazen unuttuğum değerli akraba ve dostlarımla telefonla da olsa irtibat kurmayı daha sık yapıp, arayıp hal hatır sorma fırsatını yakaladım.

Sekizinci olarak, Allah’ın her türlü nimetinin ne kadar yerinde ve ne kadar kıymetli olduğunu ve bu nimetlerin eksik veya yokluğunun başa gelmeden takdir edilemeyeceğini anladım.

Dokuzuncu olarak, eğitimsiz, sistemsiz, cahil ve alt yapısı olmayan insanların otoritenin bütün yasaklamalarına ve direktiflerine rağmen bildiklerinden şaşmadıklarını hayretle görerek, eğitim ve sistemin ne kadar önemli olduğunu bir defa daha yaşamış oldum.

Onuncu olarak, Allah’ın kudretinin her şeyi teslim alacağını ve âhirzaman alâmetlerinden olan “Dâbbetü’l Arz’ın” bir açık örneğini bu virüsle biraz daha yakından müşahede etmiş oldum.

Daha buna benzer birçok konu var ki, dünya hayatının geçici fanteziye ve meşguliyetlerinin beni ve birçok insanı benliğimizden uzaklaştırarak, fani dünyaya bağladığının farkına vardım.

Dünyanın yaşadığı bu şok olaydan ders alarak tekrar kendime bir çekidüzen vermeye çalışıyorum. Bir otokontrol ve nefis muhasebesi yapmam gerektiğini hatırlattığı için korona efendiye (!) büyük bir teşekkür borcum var olduğunu düşünüyorum.

İçimdeki virüslerin farkına varıp temizlemede ve öteleyip, esas gündemime döndürmede ve yerine oturtma gayretimde yardımcı olduğu kanaatine vardım.

Cenab-ı Hak, kendimizi, aile efradımızı, akraba ve dostlarımızı, Ümmet-i Muhammed’i (asm) ve insanlığı âhirzamanın dehşetinden, şeytanların şerlerinden, kötülerin, teröristlerin ve inançsızların tahribatlarından, görünür-görünmez belâlardan, arzî ve semavî her türlü belâ ve musîbetlerden muhafaza etsin. Âmin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*