Dünyanın Risale-i Nur’a ihtiyacı var

AMERİKA’DAN Türkiye’ye bir dizi ziyaret üzerine gelen heyet, Ankara’da düzenlenen panelde konuştu. Yeni Asya Ankara Temsilciliği’nin Ankara Yenimahalle Afitab Kültür Merkezi’nde düzenlediği panelde, ABD’de Risale-i Nur hizmetleri ve İslamiyet’in yayılışı konusu ele alındı. Yeni Asya Araştırma ve Yayın Merkezi (YARPCA) Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kurter, Prof. Dr. Kevin Barrett ve YARPCA yönetim kurulu üyeleri İmran Kurter, İbrahim Abdullah ve Yakup Herod konuşmacı olarak iştirak etti.

(PROF. DR. SÜLEYMAN KURTER—  Mânevî bir çöküş yaşayan Amerika’da, insanlara Risale-i Nur’ları adeta bir ilâç olarak sunuyoruz, onlara yardım etmeye çalışıyoruz.
 
PROF.  KEVİN BARRET—   Hayatım boyunca hep hakikatı aradım. 18.5 yıl önce İslâmla tanıştım, Müslüman oldum.  Risale-i Nur’un büyüklüğünü ve metodunun harikalığını keşfettim.
 
YAKUP HEROD—  Risale-i Nur’ları okuduktan sonra Müslüman oldum
 
İBRAHİM ABDULLAH-
ABD’de Müslümanlar ile ilgili yanlış bilinenlerle mücadele ediyorum.)
 

Hayatımı Risale-i Nur’a adadım

 
Daha sonra sözü devralan ve yakında Türkiye’de Risale-i Nur ve Türkçe eğitimi aldıktan sonra ABD’de vakıflık hizmeti yapacak olan heyetin en genç üyesi Yakup Herod, yakın zamanda Risale-i Nurları okuyarak Müslüman olduğunu belirttikten sonra, bütün hayatını Risale-i Nur hizmetine adamaya karar verdiğini ifade etti. Daha sonra sözü devralan İmran Kurter ise şöyle konuştu: “Ben ABD’de Risale-i Nurların İngilizce ve İspanyolca olarak tercümesi ve anlaşılması üzerine çalışıyorum. Belki zaten İngilizce ve İspanyolca’ya Risale-i Nurların tercüme edildiğini söyleyebilirsiniz. Bu doğrudur fakat, şu anki tercümeler zor bir İngiliz İngilizcesi olarak tercüme edilmiştir. Bu zor ve ağır bir dildir. Amerikan İngilizcesi ise daha kolay ve günceldir. Bunun yanısıra, Amerikan hapishanelerinde bulunan 10 milyon insana da, Risale-i Nur hakikatlerinin ulaşması için çeşitli çabalarımız var. İnşallah buradan aldığımız enerji ve güç ile Amerikalılara Risale-i Nur hakikatlerini ulaştırmakta daha bir şevk ve heyecanla çalışacağız.”

Amerika’nın bu hakikatlere ihtiyacı var

 
Oğlu İmran Kurter’den sonra konuşmayı devralan Prof. Dr. Süleyman Kurter şunları söyledi: “Amerika bir sosyal çıkmaza girmiştir. Manevi bir çöküş var. İnsanlık olarak bizim vazifemiz, elimizde bulunan ilâcı bu insanlara vermemizdir. Onun için elimizden geldiği kadar gece gündüz çalışarak Risale-i Nur’u doğru tercüme etme ve düzgün olarak anlaşılmasını sağlamak için, İngilizce ve İspanyolca seslendirilmesi için çalışıyoruz. Çünkü başta da dediğimiz gibi Amerika halkının buna müthiş derecede ihtiyacı var. Risale-i Nur’u adeta bir ilâç olarak bu insanlara sunuyoruz. En fazla kadınlar ilgi gösteriyorlar Risale-i Nurlara. İnşallah gelecek seferde, bir hanımlar heyetiyle Türkiye’yi ziyaret edeceğiz. Sizler belki Müslüman bir ülkede yaşadığınız için, Risale-i Nur’un ehemmiyetinin tam farkında olmayabilirsiniz fakat biz Amerika’da yaşayanlar olarak, son derece açıkça Risale-i Nur’un önemini görüyoruz.”

Kur’ân ve sünnete en uygun metod Risale-i Nur’un metodudur

 
Daha sonra konuşan Prof. Barrett ise şunları kaydetti: “Benim adım Kevin Barrett. Ben tevhid inancına çok yakın bulunan bir Hristiyan mezhebi olan Üniteryan mezhebine mensup bir ailede dünyada geldim. Hayatım boyunca hep hakikati aradım. 18 buçuk yıl önce İslâm’la tanıştım ve Müslüman oldum. Doktoramı Arap Dili ve Edebiyatı üzerine Fas’ta aldım. Türkiye’ye geldiğimden beridir, Peygamberimiz’den sonra bu asırda İslâm’ı en güzel yaşayan ve temsil eden hareketin Bediüzzaman’ın hareketi olduğunu fark ettim. Bu gerçek ve hakikatli sünnet anlayışıdır. Sünnet bana göre sadece yeme, içme alışkanlıklarıyla ilgili değildir. Sosyal ve içtimai hayatta Kur’ân ve sünnete uygun hayatın Bediüzzaman, Risale-i Nur ve özellikle Yeni Asya Hareketi’nde yaşandığını görüyorum. 10 yıl önce Fas’ta bana kitapçının satmaya çalıştığı kitap Risale-i Nur’muş. Neticede o kitabı aldım. Ancak o zamanlar çok inceleme fırsatı bulamadım. Bir kenara bırakmıştım. Ancak şimdi bu sene, yani bu olaydan 10 sene sonra, hizmetlerle tanıştım. Böylece Risale-i Nur’un büyüklüğünü ve metodunun harikalığını keşfettim. İşte bu sebeple burada, sizin aranızdayım.”

İslâmı doğru anlatmaya çalışıyoruz

 
Daha sonra konuşan İbrahim Abdullah ise şunları söyledi: “Ben İslâm ile 1990 yılında tanıştım. 1988 yılında ise profesyonel itfaiyeci olarak göreve başladım. Bediüzzaman ile ise 3 yıl önce tanıştım. 11 Eylül olaylarından bu yana, özellikle ABD’deki itfaiye camiası içinde ve genel olarak halk arasında İslâm ve Müslümanlarla ilgili yanlış bilinenler ve önyargılarla mücadele ederek geçirdim…” Program, yakın zamanda Müslüman olup kısa zamanda Kur’ân okumayı öğrenen ve ayetleri hızlıca ezberlemeye başlayan Yakup Herod’un okuduğu aşr-ı şerif ile sona erdi.
 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*