Doğru İslam, Bediüzzaman modeli ve Yeni Asya

Türkiye’nin bilhassa son dönemde daha da şiddetlenen sıkıntıları; Suriye’den Mısır’a, Filistin’den Yemen’e, Irak’tan Libya ve Tunus’a bölgedeki İslam ülkelerinde yaşanan sancılar ve son olarak Afganistan’da meydana gelen gelişmeler, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin geçen asrın başlarından itibaren altını çizerek dikkat çektiği “doğru İslam” tarifine olan ihtiyacı çok daha net bir şekilde gözler önüne sermiş bulunuyor.

Üstad Kur’an tefsiri Risale-i Nur’da yaptığı bu tarif üzerinde,  iman temeli üzerinde milletin irşadında yoğunlaşan; imanı akıl ve ilimle açıklayan; demokrasiye İslam adına sahip çıkan; her hal ve şartta herkes için adalet, hukuk ve hürriyeti savunan; yeni çağda cihadı manevî, fikrî ve ekonomik bir muhteva ile yorumlayan; devletle hiçbir şekilde çatışmaya girmeyen, ama onun adına yapılan baskı ve dayatmalara teslim olmayan; her hal ve şart altında müsbet hareketi esas alarak barış ve asayişin muhafazası çağrısında bulunup şiddeti kesinlikle reddeden; din adına siyaset yapılmasını ve iktidar kavgası verilmesini asla tasvip etmeyen bir hizmet metodu ortaya koydu.

Türkiye çok şey kazandığı bu modelden saptığı ve uzaklaştığı noktalarda büyük sıkıntılara sürüklendi.

Son dönemde sancılı bir değişim sürecinden geçmekte olan İslam ülkeleri de, bu temel ölçü ve prensiplerden haberdar olmayışlarının, daha başka bir ifadeyle Bediüzzaman’ı ve hizmet modelini tanımayışlarının sıkıntısını yaşıyorlar.

Ve bu durum, yarım asrı aşkındır Risale-i Nur’un medyadaki dili olarak hizmet vermeye devam eden Yeni Asya’nın üzerindeki göreve sorumlulukların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Risale-i Nur’da açıklanan doğru İslam tarifini ve Bediüzzaman modelini anlatarak bugünlere gelen Yeni Asya, bu gayretlerini, gelişen hadiseler ve değişen şartlar muvacehesinde daha da arttırarak sürdürme vazifesine de muhatap.

Bu ölçü ve hakikatleri anlatırken kullandığı dili güncelleyerek ve yeni iletişim imkânlarını olabildiğince en iyi şekilde değerlendirerek…

Gerçek şu ki, Yeni Asya’nın Risale-i Nur referansıyla ortaya koyduğu İslam yorumuna Türkiye’nin de, İslam dünyasının da, bütün insanlığın da çok büyük ihtiyacı var.

Böyle olunca, bu ihtiyaca cevap verme gayretlerimizi çok daha fazla yoğunlaştırmamız gerekiyor.

Bunun için de, gazetemizi, internet ve sosyal medya yayınlarımızı, kitap ve dergi neşriyatımızı bu ihtiyaca cevap verecek şekilde geliştirmemiz, yaygınlaştırmamız, daha çok insana ulaştırmamız icab ediyor.

Dolayısıyla, gündemimizi bir an önce toparlayıp bu ana hedefler istikametinde yeni hizmet projeleri geliştirmemiz ve sür’atle uygulamaya geçirmemiz çok önemli.

Bugünden tezi yok, bu gündemlere odaklanalım. Her kademede meşveretlerimizin ana konusu yeni hizmet projeleri olsun.

Konu, muhteva, kadro, usul ve metod, za- manlama gibi boyutlarıyla bu projeler üzerinde hep birlikte kafa yoralım ve yola koyulalım.

Allah yardımcımız olsun.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*