Dr. Mahmud Kellner: Bediüzzaman Peygamber varisi

Dr. Martin Mahmud Kellner – Liebe, Nächstenliebe und Brüderlichkeit

Dr. Martin Mahmud Kellner, Peygamber Efendimize (ASM) duyulan sevginin onun varislerine de sevgi duymayı gerektirdiğini belirterek, “Bediüzzaman Said Nursi veya başka bir Âlim üzerine konuşurken Peygamber Efendimizi (ASM) aklımıza getiriyoruz” dedi.

Dr. Martin Mahmud Kellner’in konuşmasının VİDEO kaydını izleyin.

Düsseldorf Bediüzzaman Panelinin Haber ve Fotoğrafları

Muhabbet ve uhuvvetin insanların ve toplumun hayatındaki önemine dikkati çeken Osnabrück Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Martin Mahmud Kellner, “İnsanları ayakta tutan sevgidir. En büyük sevgi İlâhî aşktır. Düşünün, nasıl ki bazı insanlar sevgisiyle dünyayı değiştirmiş. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin sevgisini düşünün, Hz. Mevlânâ’nın sevgisini düşünün” dedi.

Almanya’nın Düsseldorf Bediüzzaman Said Nursî’yi anma toplantısında konuşan Dr. Mahmud Martin Kellner, muhabbet ve uhuvvetin insanların ve toplumun hayatındaki önemini vurguladı. Büyük sorunların ve kompleks stratejiler gerektiren gelişmelerin var olduğu dünyamızda, pekçok kimsenin bu önemli hayat prensibini dikkate almadığını belirten Kellner, “Birçok Müslüman bile bu konuyu günümüzde hayalperest bulabiliyor. Ya da bu mevzuyu konuşmayı gerçekten gerekli görmüyor” diye konuştu.

Fatiha suresindeki “ben” ve “biz”

Kur’ân’ın ilk sûresinin Fatiha olduğunu hatırlatan Kellner, Fatiha’nın bir tarafında Allah’ın birliğinin diğer tarafında ise insanların çoğulluğunun yer aldığını söyledi.

Dr. Kellner bu ayrımı söylerken Fatiha Sûresini “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır (tekil). O (tekil), Rahman’dır, Rahim’dir. Hesap günün sahibidir (tekil). Yalnız Sana (tekil) ibadet ederiz (çoğul) ve yalnız Senden (tekil) yardım dileriz (çoğul). Bizi (çoğul) sırat-ı müstakîm’e hidayet et (tekil)” şeklinde anlattı. Dr. Kellner ayrımı vurgularken, “Yalnız Sana ibadet ederim’ değil, ‘ederiz.’ Duâ ve ibadeti Allah’ın huzurunda yalnız yapmamıza rağmen, bütün ümmet-i Muhammed (asm) adına duâ ediyoruz, hatta bütün insanlık için temsilen duâ ediyoruz” dedi.

Fatiha Sûresi’nin son âyetlerine değinirken Dr. Kellner, “Cenâb-ı Allah burada bitirmiyor. Şöyle devam ediyor: ‘Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” âyetiyle bu yolda gidenlerin olduğunu ve bu önderleri takip etmemiz gerektiğini ekledi. Dr Kellner, “Eminim ki Said Nursî Hazretleri de bu yoldan gidenlerden ve bize bu yolu gösterenlerden” dedi.

İnsanları ayakta tutan sevgidir

İnsanların en büyük eksikliğinin sevgi olduğunu hatırlatan Dr. Kellner, “İnsanların farklı boyutlarda en çok aradıkları şey sevgidir. Sevgi insanları, ister Doğu’da, ister Batı’da, ayakta tutandır” dedi.

Araştırmalar tarafından yalnızlıktan kaynaklanan hastalıkların varlığının ispatlandığını hatırlatan Dr. Kellner, “Bunların sebebi ise açıkça ortada; muhabbet her daim insanlar arası temel bir ihtiyaç olacaktır” şeklinde konuştu.

Kalplere sevgi tohumu

Bir tohumun çok küçük olduğunu ve hatta gözle görülmesinin dahi zor olduğuna değinen Dr. Kellner, “Toprağa ekip, suyunu verip ona baktığımızda, bir zaman sonra çok büyük bir ağaç meydana geliyor” dedi ve “O küçük bir tohum bizlere küçük şeylerin, çok büyük şeylere dönüşebileceğini gösteriyor. Sevgi de bu örneğe benziyor. Başta o da çok küçük bir şey. Birbirini seven iki insan arasında da sevgi başta küçük. Başta fazla mana taşıyan bir şey değil. Fakat bu küçük sevgiden oluşabilecek şey çok büyük olabilir” diye ekledi. Dr. Kellner, Kur’ân’da iyi ve kötü ağaçların bahsedildiğini de hatırlattı.

Müslümanlardaki güçsüzlüğün sevginin menfice kullanılmasına bağlayan Dr Kellner, “Fani şeylere olan sevgi ve bağlılık, güçsüzlüğün sebebi bu. Menfi sevgi, yani fani şeylere duyulan sevgi” dedi.

”Tohumlar iyi bir tarlaya ekilmeli”

“Bu pozitif tohumları bizim içimize, çocuklarımızın ve toplumun içine nasıl ekebiliriz sorusuna geldiğimizde, bunu bir çiftçinin tarlaya tohum ekmesi gibi yapabiliriz” diyen Dr. Kellner, tohumları ruhumuza ve kalplerimize ekmemiz gerektiğini söyledi.

Dünyanın sevgiyle değiştirilebileceğine değinen Dr. Kellner, “En büyük sevgi İlâhî aşktır. Düşünün, nasıl ki bazı insanlar sevgisiyle dünyayı değiştirmiş. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin sevgisini düşünün, Hz. Mevlânâ’nın sevgisini düşünün” dedi.

Nefis sevmeye engel

İnsanın, nefsi hükmettiği sürece sevemeyeceğine de değinen Dr. Kellner, “Çünkü nefis kendini sevmek ister, kendini gerçekleştirmek ister” dedi. Peygamber Efendimize (asm) duyulan sevginin onun varislerine de sevgi duymayı gerektirdiğini söyleyen Dr. Kellner, “Bu anlamda Peygamber Efendimizin (asm) büyük bir varisini anmak için düzenlenen sempozyum, Peygamber Efendimizle (asm) büyük bir iletişim demek. Neden? Çünkü Bediüzzaman Said Nursîveya başka bir âlim üzerine konuşurken Peygamber Efendimizi (asm) aklımıza getiriyoruz” diye konuştu.

“Prensipler üzerine konuşmak kolaydır”

Kur’ân’daki “Mü’minler ancak kardeştir” âyetini hatırlattıktan sonra “Prensipler üzere konuşmak çok kolaydır. Bunun felsefesi kolaydır, fakat pratiği zordur. Bu salonda ‘Mü’minler ancak kardeştir’ demek kolaydır” diyen Dr. Kellner, “Kardeşlerinizin arasını düzeltin” âyetini de hatırlatarak iki kişinin arasındaki barışı tesis etmenin mü’minler arasındaki barışı sağlayacağını vurguladı.

Siyasî ve müfrit ideolojilerin mağlûp olmalarını muhabbet ve uhuvveti temel alan bir programları olmamasına bağlayan Dr. Kellner, “Onların büyük vizyonları var, fakat değişimleri gerçekleştirecek gerçek bir programları yok” diyerek asıl değişikliği yapanların, Peygamberimizin (asm) ve varislerinin, başarısı için ise “Peygamberimizin (asm) varisleri ise terakkiyatı kalıcı şekilde gerçekleştirdiler. Çünkü üzerinde yalnızca konuşmadılar, muhabbet ve uhuvveti (göstererek) sağladılar” dedi.

Haber: Mustafa Sait Önal

Tercüme: EuroNur Tercüme Heyeti

DÜSSELDORF BEDİÜZZAMAN PANELİNİN VİDEO KAYITLARI:

1- Mevlüt Kurnaz

2- Prof. Dr. Sacit Adalı

3- Dr. Martin Mahmud Kellner

4- Şükrü Bulut

5- İsmail Özdemir

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*