Duâ etme zamanı gelmedi mi?

Kalp âniden çarpar…

Eller semaya kalkar. İşte bir duâ vaktidir. Artık sadece kul ve Rabbi konuşur. O an eller semada titrerken dil ne diyeceğini bilmez, her şeye döner de gelir, tam da bu anda durur. İnsanın her acizliğine olduğu gibi buna da derman Kur’ân’dadır.

Allah buyurur: “Rabbinizi ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın.” 1

Taallümle dili bir nebze çözülen insan Rabbine seslenir, Allah kuluna cevap verir, duâsına icabet eder. Zira bunu yapacağını “Bana duâ edince duâsına cevap veririm” 2 âyeti ile kesin olarak bildirir.

Peki, bu duâ dediğimiz nedir? “Duânız olmasaydı ne ehemmiyetiniz vardı?” 3 nedir ki Cenâb-ı Hak duâmıza bu kadar önem veriyor, o olmadan ehemmiyetimizin de olmayacağını buyuruyor.

Dua, ferşten Arşa giden bir yoldur, gayr-i kábili kábil yapandır, Gani-i Kerim’in hazinesinin kapısını çalmaktır ve o kapıdan asla boş dönmemektir.

Duâ, aczini bilmek, Rabbini tanımaktır. Bu da Allah’a abd olmanın bir gereğidir. “İman insanı insan eder, belki insanı sultan eder. Öyle ise insanın vazife-i asliyesi iman ve duâdır.”4. Aslî vazifesini terk eden bir kul, vazifesini terk etmiş bir nefer gibi, komutanın yanında her daim mahcup bir haldedir.

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” 5 İşte dünyaya gönderiliş sebebimiz budur, kulluk etmektir. Allah’a abd olma yolunda ise imandan sonra duâ gelir. “vazife-i asliye-i fıtriyesi imandan sonra duâdır. Duâ ise, esas-ı ubudiyettir.” 6 ”Demek insan bu âleme ilim ve duâsı vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir.” 7

Arşa giden duânın tası tabağı dolu olarak geri gönderilir. Bu tas kimi zaman istenilenin aynısıyla, kimi zaman çok daha iyileriyle doldurulur. Nasıl mı?

Rabb-i Rahim istenilen şey isteyen için hayırlı ise aynını verir, o kapıya geldiği için de başını okşar, şefkat gösterir, içini, bayram çocuklarının şeker toplarken yaşadığı mutluluk gibi bir mutlulukla kuşatır, memnun eder.

“İnsan hayra duâ eder gibi şerre duâ eder, insan çok acelecidir.” 8

Ezelî ilmi ile bizi bizden iyi bilen Âlîm-i Külli Şey, hayra duâ ettiğimizi sandığımız, fakat bizim için şer olan durumlarda ise merhametkârâne yine boş göndermez, daha iyisiyle, daha hayırlı olanıyla mükâfatlandırır.

Bu iki durum da olmazsa, ebedî âlemde yüz güldürecek hediyeler verir. Sonuç olarak ne olursa olsun cevapsız bırakmaz. Zaten kapısına giden bir duânın cevapsız kalmayacağını “Bana duâ edin, duânıza cevap vereyim.” 9 âyeti çok güzel ispatlıyor.

Bize şah damarımızdan daha yakın olan—“Biz, ona şah damarından daha yakınız.”10—Hâkim-i Mutlak, hacetlerimizin ve aczimizin sınırsızlığına binaen, Hazine-i Kudreti’ni, Hazine-i Rahmeti’ni, Hazine-i Ala’yı kullarına açmış ve ulaşma yolunu da dua olarak vermiştir. Bununla kalmayıp, bir şifa olan ayetleriyle imdada yetişip kullarına duâ etmeyi de şu ayetleri ile öğretmiştir: “Rabbinize alçak gönüllüce ve için için duâ edin. Çünkü o haddi aşanları sevmez.”11 ”En güzel isimler Allah’ındır. O’na güzel isimleriyle duâ edin.”12 İşte bu âyetlerle duâya mühürlü kalbimizi açmalı, her dem duâ ile kulluğumuza güzellik katmalı ve dünyaya gönderiliş sebebimize sarılmalıyız.

Duâ noktasında dikkat edilecek bir husus var ki o da, duâ ederken “ene” denilen en tehlikeli düşman ile mücadele etmektir. “Bir kimse kendisi için istediği bir şeyi, mü’min kardeşi için de istemedikçe, hakikî mü’min sayılamaz.”13 İki cihan serveri Peygamber Efendimiz (asm) bu mühim mesele için ümmetini uyarmış ve dikkat etmemizi istemiştir.

Kur’ân’ın i’câzını beyan eden Üstadımız Bediüzzaman bu noktada şu güzel sözleri söylüyor bizlere, gelin beraber dinleyelim:

“İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Duâ gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medârı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, â’lâ-yı illiyyîn-i insâniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın duâlarını, kendi duân içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi ‘İyyâke na’budu’14 de. Kâinâtın güzel bir takvimi ol.”15

Dipnotlar:
1- İsra Suresi: 110.
2- Bakara Suresi: 186.
3- Furkan Suresi: 77.
4- Sözler: 23. Söz, Birinci Mebhas, Dördüncü Nokta.
5- Zariyat Suresi: 56.
6- Sözler: 23. Söz, Birinci Mebhas, Dördüncü Nokta.
7- Sözler: 23. Söz, Birinci Mebhas, Dördüncü Nokta.
8- İsra Suresi: 11.
9- Mümin Suresi: 60.
10- Kaf Suresi: 16.
11- Araf Suresi: 55.
12- Araf Suresi: 180.
13- El Davud.
14- Fatiha Suresi: 5. (Yalnız Sana Kulluk Ederiz.)
15- Sözler: 23. Söz, Birinci Mebhas, Beşinci Nokta.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*