Duâ ve sevap panayırı

Ramazan-ı Şerif, yılda bir ay süren, envâ-ı çeşit sevapların sergilendiği, vitrinlendiği, görücüye çıktığı muhteşem bir İlâhî fuardır. ‘İndirimli sevap satışları’nın yapıldığı rahmet ayıdır. Kadir Gecesi ise, çok özel sevapların ikram edildiği müstesna bir mağaza, bir pazardır…
   
Bu gece fecre kadar, divan durup elleri kaldırıp bir sevap, bir hasene işleyene yanında binlerce sevap verilir, ikram edilir! Yalnızca eller değil, düşünceler, gözler, sözler, bedenler duâya kalktığında ikramların kalitesi ve sayısı binlerce kez artar! Tarlasına bir zikir, bir vird, bir duâ sözü ekene ‘otuz bin sevap’ verilir:

“Kur’ân-ı Hakimin her harfinin okunmasıyla öyle bir kıymeti olur ki, bir harf, on, yüz, bin ve binler sevabı ve baki meyve-i uhrevîyi verecek mahiyettedir.

“Yalnız kıraatinde herbir harfinin on, yüz, bin ve binler ve eyyam-ı mübarekede otuz bine kadar sevab-ı uhrevî ve meyve-i Cennet verir.” (Bediüzzaman Said Nursî, İşaratü’l-İ’caz,, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 11.)

Peygamberimiz (asm), Kadir Gecesi’ni, “Ramazan’ın son on gününde, bilhassa tek sayılı (21, 23, 25, 27, 29) gecelerinde arayınız” (en-Nevevi, Riyâzü’s-Salihin, II, H. No: 1197) buyurmuştur.

Hz. Âişe (ra), sevgili eşi Rasulullah (asm) için, “Ramazan’ın son on günü gelince Resulullah kuşağını sıkar, gecesini ihya eder, ailesini de uyarırdı” diyerek bu geceye verdiği değeri anlatır. Arifler, kâmiller, Allah dostları Kadir Gecesi’nin daha ziyade Ramazan ayının 27. gecesinde olabileceği yönünde ittifak etmişlerdir. Umulur ki, bu gecedir.

Kadir; güç, kuvvet, şeref gibi anlamlar taşıdığı gibi, “takdir” anlamı da vardır. Şan ve şerefini, Kadir Sûresi’nde belirtilen hakikatten alır:

“Şüphesiz Biz, Kur’ân’ı, Kadir Gecesi indirdik. Sen o Kadir Gecesinin ne olduğunu bildin mi? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, yani Cebrail, Rablerinin izni ile, bütün emirlerle inerler. O gece, şafak atıncaya kadar emniyetli ve selâmetli bir gecedir.” (Kadir Sûresi, 97/1-5).

Ramazan-ı Şerif, yüceliğini, şerefini mübarek Kur’ân’ın bu ayda Kadir Gecesinde nazil olmaya başlamasından alır.

Bu gece, varsa kaza namazları, ibadet, zikir, şükür ve tefekkürle ihyâ edilmeli.

Rasûlûllah’ın (asm) şu müjdesi, ihya için yetmez mi bize:

“Kadir Gecesini, iman ederek ve mükâfatını umarak ibadetle geçirenin geçmiş günahları affolur.”

Keza, onun bu gece okumamızı tavsiye ettiği şu duâ:

“Ya Rabbi, şüphesiz sen affedicisin ve affı seversin; beni de affet.” (Riyazü’s-Salihin, H. No: 1194).

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*