Duâda haddi aşmak ne demektir?

altSual : “Gazetemizde şöyle bir hadis yayınlandı: ‘Duâda haddi aşan bir topluluk ortaya çıkacaktır.’ Duâda haddi aşmak ne demektir?”

DUÂSIZ KUL OLMAZ

Duâ kulluğun şenindendir. Duâsız kul olmaz. Kul her derdini, her ihtiyacını Cenâb-ı Kadiyü’l-Hâcâta duâ ile arz eder ve ister. Bir şeyi doğrudan Allah’tan istemenin veya bir şey hususunda Allah’a sığınmanın öyle ulaşılmaz şartları, anlaşılmaz kuralları da yoktur. Kalbimizde Allah’a sığınma isteği ve ihtiyacı varsa, bu, duânın ta kendisidir. Bu isteği kendi sözlerimizle duâya çevirip, yani bu ihtiyacı Allah’a karşı özlü, içtenlikli ve sözlü hale getirip Rabbimizden dilediğimiz her şeyi isteyebiliriz, korktuğumuz her şeyden Rabbimize sığınabiliriz.

Fakat duâda haddi aşmamak şartıyla…

DUÂSINDA ŞU UNSURLAR BULUNAN KİŞİ HADDİ AŞMIŞ OLUR:

1- Kul duâsı kabul görmediğinde Allah’a isyan eder veya Allah’a darılırsa haddi aşmış olur. Çünkü Allah her duâyı kabul etmeye mecbur değildir. Hikmeti iktiza ederse kabul eder. O’nun hikmetine söz bırakmamak haddi aşmak olur.

2- Kulun tahakkümvari duâ etmesi duâda haddi aşmak olur.

3- Kulun duâda nazlanması haddi aşmak olur. Duâda naz değil, niyaza devam esastır.

4- Duâda sabırsızlık göstermek haddi aşmak olur. Yani Allah’ın hikmetinin iktizasına itimat etmeli ve sabretmelidir.

5- Duâsının kabul edilmediğini düşünüp duâyı bırakmak haddi aşmak olur.

6- Allah’ı, duâsını kabul etmemekle itham etmek duâda haddi aşmak olur.

7- Olmayacak şeyi ısrarla istemek haddi aşmak olur. Meselâ kış ortasında yaz meyvesi istemek ve buna ısrarla devam etmek haddi aşmak olur.

8- Kendi çıkarını düşünürken başkalarının felâketine göz yummak veya başkalarının kötü olmasını istemek duâda haddi aşmak olur.

9- Müslüman kardeşine bedduâ etmek duâda haddi aşmaktır.

ŞU HUSUSLAR DUÂDA HADDİ AŞMAK DEĞİLDİR:

1- Duâda gözyaşı dökmek ve ağlamak makbuldür; haddi aşmak değildir.

2- Duâda ısrarcı olmak makbuldür; haddi aşmak değildir.

Resûlullah (asm) buyurdu ki: “Allah’ın fazlından isteyin. Zira Allah, kendisinden istenmesini sever. Kulluğun en efdali, duâ edip de korktuğun şeyden kurtuluşu beklemektir.”1

3- Duâsı için gerekirse uykusuz kalmak makbuldür; haddi aşmak değildir.

4- Duâda kesin ifadeler kullanmak makbuldür; haddi aşmak değildir.

Resûlullah (asm) buyurdu ki: “Allah’a duâyı, size cevap vereceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki Allah bu inançta olmayan ve gafletle başka şeylerle oyalanan kalbin duâsını kabul etmez.”2

5- Kabul oluncaya kadar duâya devam etmek makbuldür; haddi aşmak değildir.

Resûlullah (asm) buyurdu ki: “Kulun kalbine duâ etme arzusu geldiğinde Rabbine duâ etsin. Çünkü Allah onu kabul edecektir.”3

6- Kendisi için istediğini başkaları için de istemek makbuldür. Haddi aşmak değildir.

7- Duâsı için fiilî adım atmak gerekiyorsa fiilî adım atmak makbuldür. Haddi aşmak değildir.

8- Kendisi kadar başkaları için de duâ etmek makbuldür; haddi aşmak değildir.

9- Duânın kabulü için günahsız dillerden de duâ istemek makbuldür. Haddi aşmak değildir.

DUÂ EDECEĞİMİZ ZAMAN

Duâ edileceği zaman tövbe ve istiğfar etmek, ardından Peygamber Efendimize (asm) salâvat-ı şerife okumak, hemen sonra Allah’tan isteyeceğimiz şeyi isteyip korktuğumuz şeyden Allah’a sığınmak, sonunda duâmızı yine salâvat-ı şerife ile bitirmek sünnettir.4

Duâda bu sünnet düsturlarına uyduğumuzda hem sünnet sevabı kazanmış oluruz, hem de duâmızı kabule yaklaştırmış oluruz. İçten, ihlâsla ve Allah rızası için duâmıza devam ettiğimizde inşallah duâmıza Cenâb-ı Hakk’ın cevap vermesi ve dilerse kabul etmesi yakın olacaktır.

GÜNÜN DUÂSI

Ey duâları kabul eden! Ey kusurları örten! Ey tövbe edenleri annesinden doğduğu günkü gibi arındıran Allah’ım! Duâlarımı kabul buyur! Kusurlarımı ört! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri bağışla! Tövbelerimizi kabul buyur! Mahşer gününde başımızı eğdirme! Âmin.

Dipnotlar:
1- Tirmizî, Daavât 126 (3566).
2- Tirmizî, Daavât 66. (3474.).
3- Câmiü’s-Sağîr, 1/225.
4- Mektûbât, s. 270.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*