Dünya Katolik Gençlik Günü

II. İNKÂR-I ULUHİYYET VE İSEVÎ DÜNYASI

Katolik kilisesinin tertiblediği “Dünya Gençlik Günü”´nün akisleri tüm dünyayı sararken, Türkiye kamuoyuna medyamızca duyurulmaması sizin de dikkatinizi çekti mi? 197 ülkeden Köln´e koşan beşyüzbin gencin heyecan ve gürültüsü Kore´den, Arjantin, Kanada ve İrlanda´dan duyulduğu halde Türkiye´den duyulmamış. Diyebilirsiniz ki bizi ilgilendirmiyor… Estetik ve Sanat değeri olmayan Paris´li ve Newyork´lu bir aşüftenin öksürüğünü İstanbul´dan duyan renkli medyamızın Papa´nın genç misafirlerini Köln´den duymaması elbette mümkün değildi. Dünyadan tam 7700 gazetecinin taakib ettiği gün (esnasında hafta denilmesi gerekiyor – zira altı gün boyunca devam etti) yaklaşık o­n bin papaz, yediyüz piskopos ve altmış Kardinal iştirak etmiş. Dinsiz Avrupa´nın dümen suyundaki Medya ile Kemalist geçinen gazetecilerin hadiseyi görmemezlikten gelmelerini elbette anlıyoruz. Düne kadar ahlâksız ve dinsiz Avrupa´nın kendisine üs edinmeye çalıştığı Köln; Katolik Kilisesinin bu gövde gösterisinin anlamını açık toplum enstitülerinin idarecileriyle Sarkozy´nin yoldaşları bizden daha iyi biliyorlardır. Türkiyeli Soros ve Sarkozy hayranlarının bu hadiseyi meçhule gömmeleri karşısında; vatanperver sağcı ve dindar medyanın suskunluğu ancak “gafletle” izah edilebilir kanaatindeyiz.

alt

Pazar günü icra edilen “veda ayiniyle” sekizyüzbin – bir milyon hristiyana hitabeden Papa´nın, dünyanın katolik gençliğini Almanya´da nasıl kaynaştırdığını, dindar basınımız elbette merak ederdi. Hatta böyle bir organizenin, yani dünya müslüman gençliği günü başta Türkiyemiz olmak üzere, çeşitli İslam başkentlerinde organize edilip – edilemeyeceğini müzakere ederlerdi.

Laik Almanya´nın başbakanı ve Cumhurbaşkanı Papa 16. Benedikt´i Uçağının merdivenlerinde karşılıyorlar. Köln´ün tüm resmî makam ve birimleri bu organizasyon münasebetiyle adeta sefeber edilmiş. Okullar, resmî Kurumların misafirhaneleri ve tüm sosyal müesseseler genç misafirlerin hizmetine sunulmuş. Devletin federal, eyalet ve mahallî idarecileri bu organizeyi en güzel şekilde yapabilmek için el – ele vermişler. Protestan Cumhurbaşkanı Köhler, Almanya adına misafirleri bağrına basarken, icraanın başı başbakan tün insiyatifleri harekete geçiriyor. İşte laikliği bu şekilde anlayan ve tatbik eden bir ülkede olup – bitenlerden insanlarımız kendilerince istifade etmesinler diye, laik geçinen basın elbette bu proğramı es geçecekti. Fakat Türkiye halkı laiklik beldesindeki laikliğin tatbikâtını yakından görecekti. Türkiye´nin açmazlarının mahiyeti anlaşılacaktı. Laikliği dinsizlik manasında Türk milletine dayatanların mahiyetini öğrenecek olan Ak Parti iktidarı kafasını kumdan çıkaracak, yersiz korkularını atacak ve dünya standartlarındaki idarenin güzelliğini görecekti. Fakat olmadı. Görülen o ki, sevgili Türkiye, Anayasal çoğunluğa sahip Ak Parti döneminde de hanedanın istibdadından kurtulamayacak ve Türkiye, İsevî Avrupa´nın hürriyet ve güzelliklerinden bir süre daha mahrum kalmaya devam edecek.

19. ve 20. Yüzyıl Avrupa´sının doğurduğu mutlak dinsizlik, mutlak istibdat (doğu bloku, komunizm ve arap diktatörleri) ve mutlak sefahatin tarihçesini bilmeyen ve dehşetli “Şimal cereyanın” mahiyetini öğrenemeyenlere 16. Benedikt´in konuşmaları ve sekizyüzbin genci Köln´e toplaması bir mana anlatamaz. Kuzeyden güneye dinsizlik, ahlâksızlık ve insaniyeti tahrib özelliğiyle yayılan ahirzaman cereyanının bugün hangi şekil ve rollerde karşımıza çıkışını bilmeyen; hakikaten Josef Ratzinger´i de anlayamaz. 16. Benedikt´in; Freud ve Trocki taakiplerince kurulmuş “Frankfurt Mektebiyle” yaptığı köklü ilmî mücadeleyi incelediğimizde; “cinsel ihtikâlin” mimarlarından Wilhelm Reich´ın yoldaşlarının Köln ve diğer merkezlerde hangi organizelerce temel atıldığını öğreniyoruz. Dinsizlerin ahlâksızlığı adeta kutsarcasına cemiyet hayatına taşımaya çalıştığı bu zamanda; “Dünya Gençlik Gününün” belli merkezlerin plânlarını darmadağın ettiğini düşünüyorum. Eş cinselliği normalleştirme yolunda Avrupa´daki bazı partilerin başına ve metropollerin başkanlığına ahlâksızları taşıyan örgütlerin dehşetli yenilgisi manasında da anlaşılabilinecek Köln toplantısı, inanan hristiyanlara istikballeriyle ilgili ümit ve şevk vermiştir.

Bir hafta boyunca Avrupa ve Amerika medyasını üst yerlerinde dolaşan haber ve resimlerin İstanbul´a uğramaması hakikaten büyük bir kayıptır. Türkiye açısından, Türk milleti ve Müslümanlar açısından bir kayıptı. Gençlerini ancak Tarkanın şovlarında, ibonun konserleri ve belli başlı futbol maçlarında bir araya toplayabilen bir millet, elbette geleceği olan gençliğinden endişelenecektir. Bir hafta boyunca Köln´ü, Düsseldorf ve Bonn´u guruplar halinde gezen, ayinlerde toplanan ve toplu dualarla şehirleri ibadethaneye çeviren bir gençliğe sahip hristiyanlık alemi sözkonusu günde sevinmeyi haketti. Müsaadenizle bu hususla ilgili bir adım ileriye çıkmak istiyorum: Bediüzzaman Hz.lerinin eserlerinden zamanımızın tahlillerini, ahirzaman hadiserlerinin mahiyetini ve iman – küfür mücadelesinin sahnelerini okuyamayanlar, “Eski hal düşüncesinden” kurtulamayarak, deccaliyetin Medya kanallarına sunduğu müslüman – hristiyan çatışmasına maalesef çanak tutacaklardır. Newyork, Londra ve Paris gibi merkezlerde milyarlar dolarlarla hazırlanan zındıka proğramlarının nereyi ve kimi ilgilendirdiğini anlayamazlar. Kırgızistan, Ukraina ve Gürcistan devrimlerini para ile sivil – toplum örgütlerine yaptıktan sonra İstanbul ekranlarına poz verenlerin mahiyetini bilemeyenler şu makalenin bazı hususlarını abartılı olarak da görebilirler. Daha doğrusu ahir zaman cereyanlarının dehşetli çatışmasına Garp cephesinden bakabilenler, 16. Benedikt´in mesajını anlayabilirler ve “Dünya Gençlik Gününün” ifade ettiği manaları öğrenebilirler.

16. Benedikt´in mesajıyla katolik Kilisesinin ferdiyetten Şahs-ı maneviye geçişini de müşahede ediyoruz. Selefi Johannes Paul II´nin izinden itina ile yürüdüğünü her defasında vurgulayan yeni Papa, “dinsizlik ve ahlâksızlıkla” mücadeleyi birinci mesele edindiğini de saklamıyor. Hedef inanmış ve ahlâklı bir gençlik…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*