Dünyanın en mükemmel şehri: Petekler

“Cay-ı dikkattir ki, cüz’î bir ihtiyârın tavassutuyla eser-i akıl bir insan şehri, intizamca semere-i vahiy bir arı kovanındaki cemaate yetişmez; ve arılar meşher-i sanatı, bir petek hüceyrat şehri bir nar ve cilnardan intizamca geridir. Demek kâinattaki cazibe-i umumiye hangi kalemden akmışsa, cüz-i lâyetecezzadaki küçücük cazibe, aynen o kalemin noktalarıdır.”(ESDE, s.312)

Dünyadaki en gelişmiş bir şehrin intizamının pek çok hususiyet açısından peteklerden fersah fersah geride olduğunu hiç düşündük mü? Herhangi bir mühendislik eğitimi almamalarına rağmen peteklerin bu kadar nizamlı olması nasıl anlaşılmalıdır? Altıgen şeklinde inşa edilmesinin amacı nedir? Petek inşası basit bir matematik mi yoksa karmaşık bir denklemin çözümü olarak mı yorumlanmalıdır? Petek örülmesindeki amaç nedir? gibi uzayan soruların cevaplarını bu yazımızda bulmaya çalışacağız.

Petek örme işine arılar tek bir noktadan değil farklı yerlerden başlarlar ve buna rağmen aynı büyüklükte ve iç açıları 120 derece olacak şekilde altıgen hücreler üretebilirler. Eğer tek yerden başlasalardı çok daha az arı çalışacak ve yapılma süresi uzayacaktı. Farklı yerden başlamaları daha çok arının çalışmasıyla ve dolayısıyla kısa sürede peteklerin inşa edilmesiyle neticelenir. Birleşme yerlerinde ve açılarında herhangi bir kaymanın olmaması da cay-i dikkattir. Karanlık bir ortamda, sağır arıların farklı yerlerden intizamlı ve standart büyüklükte petek inşa etmeleri ilhamla hareket ettiklerinin ispatıdır.

Arılar her zaman petek örmez. İhtiyaç duyulduğu zamanda, barınmak, yiyecek depolamak ve larvaları büyütmek için de petek örülür. Bir arı peteğinde, en üstten başlamak üzere orta bölüme kadar bal bulunur. Ara bölümde polenler, en altta da larva odaları yer alır. Bal depoları kovanın yan taraflarında da devam eder. Ancak işçi arılar larva odaları ile bal odaları arasına mutlaka birkaç sıra polen depo ederler. Bu şekilde bal, larvalar ve polen birbirine karışmamış olur. Bu durum peteklerin her yönden düzenli ve planlı bir yapısının olduğunu gösterir.

Bal, polen ve larvalar için inşa edilen petek gözlerin genişliği 5.2-5.4 mm. arasındadır. Sadece erkek arılar için hazırlanan hücreler 6.2-6.4 mm. civarındadır. Arılar petek hücrelerinin genişliğini ve kalınlığını hassas algılayıcı tüyleri sayesinde ölçerler. Arıların duyum tüyleri özellikle çene ve antenlerde yoğun olarak bulunur. Bal arısının tek bir anteninde 8500’e yakın algılayıcı tüy ve 500.000 algılayıcı hücre tespit edilmiştir. Bütün arıların balmumundan ürettikleri petek duvarlarının kalınlığı tam olarak 0.07 mm.dir. Bu rakamlar arıların milimetrik hassasiyetle çalıştıklarını anlatır.

Arılar salgı bezlerinden çıkarttıkları bal mumu adı verilen maddeden petekleri inşa ederler. Bal mumunun salgılanması için en önemli unsur sıcaklıktır. Bu yüzden işçi arılar peteği inşa etmeye başladıklarında ilk olarak birbirlerine zincir halinde kenetlenir ve bal mumu için gerekli olan 35°C sıcaklığı sağlamış olurlar. Bal mumu üretimi oldukça fazla enerji gerektiren bir işlemdir. Bu nedenle arılar 1 kg. Bal mumu yapmak için yaklaşık olarak 22 kg. bal tüketirler. Bal mumunu çok akılcı bir şekilde kullanarak en az bal mumu ile en fazla petek inşa ederler. Örneğin arıların 22.5×37 cm. ebatlarında bir petek için sadece 40 gr. Bal mumu harcadıkları saptanmıştır. Boş ağırlığı 40 gr. olan bu petek 7000 hücreden oluşmakta ve yaklaşık 2 kg. bal depolayabilmektedir. Bal mumu üretimi ve fonksiyonu Rabbimizin Hâkim isminin berrak bir şekilde okutur.

Petek hücrelerin zemini düz değildir. Karşılıklı hücrelerdeki çukurlar yer kazanmak amacıyla birbirlerinin içine doğru sokulmuştur. Petek hücrelerinin bu iç içe geçmiş yapısı, peteğe maksimum dayanıklılık sağlar. Yan duvarlar, hücrelerin ara duvara nazaran aşağıya doğru hafifçe 13 derecelik eğimli durabilmelerini sağlayacak bir yapıya sahiptir. İşte bu eğim, dolu hücrelerden balın akmamasını sağlar.

Arıların petek hücrelerini inşa ederken petek hücrelerinin iç açılarını, hücrelerin yere yaptıkları açıyı ve hücre tabanlarındaki eşkenar dörtgenlerin açılarını yani 3 ayrı açıyı dikkate almaları gerekmektedir.

Yapılan araştırmalar kusursuz bir petek inşası için hücre tabanlarındaki eşkenar dörtgenlerin açılarının 109 derece 28 dakika ve 70 derece 32 dakikalık olduğu tespit edilmiştir. Arıların bu iki açıdan başka açı kullanmaması inanılmaz bir durumdur. Ancak matematik dehalarının çözebileceği bir hesap olduğu aşikârdır.

Petekler daire, beşgen, kare değil de neden altıgen şeklinde inşa edilir? Altıgenin dışındaki şekillerde; kullanılmayan bölgelerin çıkması, daha az bal depolama ve fazla miktarda bal mumu harcama gibi dezavantajları vardır. Altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, inşası için en az bal mumu gerektiren şekildir. Yani arı, olabilecek en uygun şekli kullanmaktadır. Arıların altı köşeli hücreleri kullanışlı bir tasarımdır. Hücreler birbirine uygun ve duvarları ortaktır. Bu, en az bal mumuyla en fazla depolama yerini sağlar. Aynı zamanda bu hücreler çok dayanıklıdır. Kendi ağırlıklarının birkaç katını taşıyabilir.

Makale boyunca bir bölümünü nazara verdiğimiz ilmi hakikatler ışığında arıların bu faaliyetleri nasıl gerçekleştirdiği hususunda yolun ikiye ayrıldığını söyleyebiliriz: İlham ya da içgüdü. İçgüdüyle açıklanamayacağı ile ilgili evrim kuramcısı Charles Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabındaki itirafına kulak verelim:

“İçgüdüler doğal seçmeyle kazanılabilir veya değişikliğe uğratılabilir mi? Arıyı, -büyük matematikçilerin buluşlarından çok önceden- petek gözlerini yapmaya yönelten içgüdü için ne diyeceğiz?”

Elbette içgüdü değil Rabbimizin ilhamı diyeceğiz Darwin ve avaneleri! O halde bizim vazifemiz; bir yaratılış mucizesi olan bal arılarını hayret ve muhabbetle tefekkür etmenin keyfini, huzurunu yaşamak olmalıdır. Ne dersiniz?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*