Eğitimde soğuk yüz ve şu tek adam meselesi

Eğitim dediğimiz unsurun çok mühim hususiyetleri mevcuttur.

Bunlar arasındaki kaynaşmaya vesile olması  sevgi denen güzel hasleti kazandırması etik davranışı benimsetmesinin yanı sıra ufuk açıcılığı, ilim, irfan ve daha nice önemli özellikler şu eğitim dediğimiz nesneyle kazanılır ve kazandırılır.

Yukarıda saydığımız ve daha bir çok hususiyetleri insan toplum ve ülke mekanizmalarına sirayetçiliği yoluyla malik olan eğitimin birde soğuk yüzünün oluşturulduğu mevcuttur maalesef.

Eğitimde güzel faydalı hususiyetlerin yönünü soğuk bir yüze çeviren bir çok sebepler bizim eğitim sistemimizde mevcut olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz..

Eğitimde soğuk yüzün izalesine yönelik var olması ve sistem içinde yerleşmesi zarurî olan bir kaide kural mevcut var ki onu Bediüzzaman şu manidar ifadesiyle izhar eder ve der ki:

“Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.” İhsasi hayatı olumlu yönde lezzetlendirme adına bu kaidenin varlığı içinde eğitim yoluyla mümkündür diyoruz.

Eğitimde soğuk yüzün tezahürüne sebep olan özellikler ise bizim eğitim sistemimizdeki var olan olumsuzluklardan kaynaklanmaktadır.

Nasıl mı dersiniz?

Şahıs ve şahıslara endeksli bir yapı içinde haps olunan sistem maalesef ortak akla dayalı hürriyetlere açık görüşler izhar etmekten uzaktır.

Takıntılı ve jakoben bir yapı içinde dayatmacı bir anlayışla varlığı hür düşünce ve insanın gelişmişliğine engeller teşkil etmektedir.

Antidemokratik bir kaide ve kurallarla mücehhez sistemin varlığı tek adam düşüncesine endekslenmiştir.

İki boyutlu bir yaratık olan insanın kabiliyetlerini geliştirmesi yönünde mevcut sistemde var olmayan kriterler sadece maddeye yönelik mülâhazalarda daha çok söz sahibidir.

Ruh yapısı itibariyle insan geniş âlemlere nazar gezdirerek tefekkür sistemini geliştirme gibi bir özelliğe sahip olduğundan ruh ve ruha bağlı duyguları terakkiden yoksun hale getirilmektedir. Bu ise yaratılışı itibariyle insana yakışmayan bir haslettir. Sadece dünyevî  maksatlar adına eğitimin insan unsurunu kâmil manada doyuramayacağı ilim ve din adamlarının da ortak kanaatleridir.

Bu yüzden tek tip insan yetiştirmeye yönelik çabaları hakikat adına mükemmel yetişmesine engel unsurlar ihtiva ettiğinden yeterli değildir diye düşünmekteyiz.
Şahsa bağlı bir eğitimin varlığı sakat olduğu kadar yeterli de değildir. Ve olamazda…

Sevgi ve muhabbet unsurunun kaynağını manevî değerler teşkil eder. Değerler eğitimi dediğimiz manevî değerlerle mücehhez br yapıyla beslenmeyen sistem insan eğitiminde yeterli olmadığı bilinen ve kabullenilen bir husustur.

Aklın kabul ettiği bu kaidenin sistem içinde yer almaması ise çok büyük bir eksikliktir.

Bizim eğitim sistemimizden kaynaklanan bu yöndeki eksikliklerin varlığı eğitimde soğuk yüz olarak şekillenmiştir. Eğitimdeki soğuk yüzün en birinci ve en önemli sebebi ise sisteme hâkim bu tek adam zihniyetin eğitimin bütün kademelerinin yanı sıra müfredata dahi sirayet etmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Eğitimde soğuk yüz ve tek adam zihniyeti sultasının aşılmasında çıkış yollarının aralanması o bir zaruret halini almıştır. Hatta geçmiştir bile.

Nasıl mı olacak? derseniz.

Mevcut sistemin formatlanması gerekmektedir. Daha çok zaman kaybına fırsat verilmeden demokratik bir eğitim sisteminin yollarını bulmakla birlikte şahsa endeksli olmayan bir anlayışın hâkimiyeti tahakkuk ettirmeli. Ortak akla dayalı hürriyetlere açık görüşün benimsetilmesi bizim insanımıza ve şu güzel ülkemize yakışandır.

Eğitimde soğuk yüzün aşılması ve şu tek adam zihniyeti hayaletinden  kurtulmasına yönelik yapılacak çalışmalar taktir ve manen alkışlanmayı bekliyor. Sakat zihniyet menhus ruha mukabil. Bakalım bu tahşidat kime nasip olacak…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*