Geçen gün bir yerde öğretmen arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Mevzu, ahlâkın giderek bozulmasıyla ilgili idi.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda okullarda şahit olduğum ahlâkî yozlaşmayla ilgili bir iki hatıramı anlatarak, bu hususta epey mücadele verdiğimi de ekledim.
Beni merakla dinleyen arkadaşlar, “Sizin anlattığınız o zamanki durum, şimdiki manzara karşısında çok hafif kalır” dediler. Ayrıca, şu anda disiplinin çok bozulduğundan, ahlâk konusunda öğrencilerin çok aşırı gittiklerinden acı acı bahisle, misal olarak bazı olayları anlattılar. Hem öyle olaylar ki, ben buraya yazamadım!
ASIRLIK TESBİT
Eğitimde ahlâkın aşırı derecede bozulmasının en büyük sebebi, şüphesiz karma eğitimdir. Bu da maalesef devlet eliyle gerçekleştirilmiştir!
Cumhuriyetin ilk yıllarında dinden, ahlâktan uzak (dinsiz, ahlâksız) eğitime, “Karma Eğitim” ile başlanmıştır! Hususuyla bizim millî ve manevî yapımıza çok ters olan böyle çarpık bir sistemin devamında maalesef ısrar edilmiştir! Onun içindir ki, ilk zamanlarda hiç kimse kızını –ilkokul da dahil- okula göndermek istememiştir! Bu kadar zamandan sonra, günümüzde dahi göndermek istemeyenler var!
Devlet eliyle başlayan bu faaliyet, daha sonra darbe dönemlerinde (1960, 1971, 1980, 1997) daha da hızlandırılmıştır!
Zamanımızın en büyük âlimi ve en büyük terbiyecisi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri (ra), 1940’larda Adalet Bakanı ve Risale-i Nurla alâkadar olan mahkemelerin hâkimlerine hitaben yaptığı müdafaasındaki şu mühim tesbiti, bu talihsiz gelişmeyi tam olarak aydınlatmaktadır:
“(…) Evet, hürriyetçilerin ahlâk-ı içtimâiyede (toplum ahlâkında) ve dinde ve seciye-i millîyede (dînî ve millî ahlâkta) bir derece lâubâlilik (önemseme, gevşeklik) göstermeleriyle, yirmi-otuz sene sonra dince, ahlâkça, namusça şimdiki vaziyeti gösterdiği cihetinden, şimdiki vaziyette de, elli sene sonra bu dindar, nâmuskâr, kahraman seciyeli milletin nesl-i âtisi, (gelecek nesli) seciye-i dîniye ve ahlâk-ı içtimaiye cihetinde, ne şekle girecek elbette anlıyorsunuz (…) Evet, eski terbiye-i İslâmiyeyi alanların yüzde ellisi meydanda varken ve an’anat-ı milliye ve İslâmiyeye (İslâmî ve millî örf ve adetlere) karşı yüzde elli lâkaydlık (ilgisizlik) gösterildiği halde, elli sene sonra, yüzde doksan nefs-i emmareye tabi olup (nefsin meşrû olmayan arzularının peşinden gidip) millet ve vatanı anarşiliğe (bozgunculuğa) sevk etmek ihtimalinin düşünülmesi, (…..)”1
Bugün gelinen noktada okulların eğitim ve öğretim durumu, ahlâk ve maneviyat yönlerinden içler acısı bir vaziyette! Bu ise –şakası yok– toplumu felâkete götürmektedir! Zira, ahlâk ve maneviyattan yoksun olan bir toplum, yok olmaya mahkûmdur!.
Peki, bu korkunç gidişe “DUR” denmeyecek mi? Bu rezil karma eğitime ne zaman son verilecek?!
Naci Tepir
Dipnot:
1- Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 20.
Benzer konuda makaleler:
- Neyin eğitimi?
- Karma eğitim, ideolojik dayatma
- Karma eğitim bilmecesi
- Yasağı kaldır, kızlar okula gelir!
- Karma okullar daha başarısız
- Öğrenciler Said Nursi’yi anlattı
- Eğitim Bakanlığı, Said Nursî ve eserlerine sahip çıkmalıdır
- Temel demokratik eğitim reformu
- Kimse fıtratı dışlayamaz
- Nursî ailesinin yedinci evlâdı: Mercan Hanım
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun