“El-aziz”, nasıl “Elazığ” oldu?

10 Aralık “gakgoşlar” diyarı El Aziz’imizin, isminin değiştirildiği günün, seksen dördüncü senesi idi. (10 Aralık 1937)

El aziz, doğu Anadolu bölgesinin, en efendi insanlarının bulunduğu bir vilâyetimizdir. Hakikaten de, ben ne kadar Elâzizli tanıdıysam, birkaç tanesi hariç, gerçekten de; beyefendi, dindar, milletini ve vatanını seven insanlardır.

Risâle-i Nur cemaatleri içinde de onlardan tanıdıklarım müstesna insanlar oldu. İlk gittiğim dershanede Elâzizli Muhsin Doğru Abimizi tanımıştık. Daha sonra, Üstadımızın saff-ı evvel talebesi emekli Albay Hulûsi Yahyagil Abimizi tanıdık.

İşte, bu güzel vilâyetimizin ismi, eski “Harput”dan sonra, Sultan Aziz’in, şehri mâmur hâle getirmesinden sonra, şehrin ismi “Mâmurat-ül Aziz” ismini alır. Fakat avâma, bu ismi söylemek zor geldiğinden, kısaca, “El Aziz” olarak söylene gelir. Ne zamana kadar? Cumhuriyetten sonra, M. Kemal’in şehre gelip de, “azık deposu veya azığı çok” mânâsında “El azık” olarak değiştirmesine kadar. Daha sonra ahâli, bunu da telâffuz edemeyip, “Elazığ” olarak söylüyor ve öyle de, günümüze kadar geliyor.

Peki, M. Kemal niye, Sultan Aziz’in isminden mebnî “El Aziz”i değiştiriyor? Serde, Osmanlı ve İslâm muhalefeti var ya, ondan dolayı. Zaten, M. Kemal’in, isim değiştirdiği yerler, sadece El-Aziz ile mahdut değil. “Dersim”i bombalayan “tunç el”den dolayı “Tunceli”. “Bekir oğullarının yurdu” mânâsında, ismi “Diyar-ı Bekir” iken, yine M. Kemal tarafından, “her hâlde, kazasında çıkan bakır madeninden dolayı, aynı sebeplerden, oranın ismini de “Diyarbakır” yapıyor. Daha çok misâller var. Bunlardan, memleketim Ankara’dan da bir iki yer isminden bahsedelim.

“Ankara” deyince akla gelen ilk şeylerin başında, ”Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri” gelir. Bu velî zat, hava alanı yoluna yakın, Çubuk Barajı’na giderken, oradaki bir köyde doğmuştur. M. Kemal, bir gün o köye gelir. Tabiî, köylüler paşa geldi diye sevinir ve hemen “paşam, burası Hacı Bayram-ı Velî’nin köyü” derler. “Bu köyün ismi ne?” der. “zülfazl,” deyince, tabiî “faziletli, âlim birinin yeri” mânâsına gelen isme de karşı çıkıp, elini havaya kaldırıp, “bak postacı geliyor”un giriş notasına benzer, bir isimle değiştirir. ”Burası ‘Solfasol’ olsun” der.

Mânâsız, köksüz bir kelime ile senelerdir o köy (tabiî şimdilerde mahalle) söylenip gelir. Bir de, Ankara Havaalanı olan Esenboğa’nın ismi var. O nereden geliyor, biliyor musunuz? “Esenboğa”, 1402 Ankara muharebesinde, hani, Timur’un, Yıldırım Bayezid’i mağlûb ettiği muharebe var ya, işte o muharebede, Timur’un, kumandanlarından biridir “Esenboğa”. Sırf, Osmanlı muhalefetinden oraya da, o ismi vermiştir.

Bunlara benzer, daha memleketin her köşesinde, M. Kemal’in değiştirip, kuşa çevirdiği isimler vardır. Bunlar bilinen bir şey ve millete rağmen yapılmıştır.

Dediğimiz gibi bunlar, İslâm ve Osmanlı muhalefetinden dolayı olmuştur. Yirmi senedir, milleti idâre eden bir “dini bayrak” yapıp iktidar olan hükümet, bu yanlışları düzeltip, niye aslını, doğrusunu yapmaz?

Gakgoşlar diyarından başladık. Yine öyle bitirip, bütün Elâzizli kardeşlerimize, Zekeriya’lara, Hasan’lara da, selâm olsun!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*