En Büyük Özgürlük Allah Köle Olmak…

Image

Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

Buz tutunca kişinin kalbi,

Donakalmamak elde değil,

Donuk sözcüklerden cümleler işitince…

Lebinden fevri kelimeler çıkınca,

Reva mıdır dosta bu işkence?

Bir kerecik olsun işitmemiş dostlar,…

Kuvveler seyyiata gark oldu o gecenin ahirindeki her gece,

Kelimelerim asi,

Cümlelerim bedbaht,

Ahvalim berbat,

Hayam bir arpa boyu kadar,

Ve hayasızlığım o kadar büyük ki, akıllara zarar…

Bakabildiğim her yer silik, mat,

Eşya manasıyla küs bana,

Galiba şunu söylüyorlar bana,

Ol emrine kıl itimat!!!

Cümle camidat ve zihayat,

Hakeza cümle kainat uyuyor bu ilahi emre.

Ey aciz insan, ey kalbi donuk zat!!!

Daha düşmedi mi o gem vuramadigin nefsine son cemre?

Baharistana sefer ne vakittir?

Bil ey nefsim…

Bilesin ki, kal-u belada verdiğin, Rabbe bir ahidtir!!!

 

Us mu geldi nefse bilmem,

Kalp mi haykırıyor anlamam…

Ve dökülüyor günahlar,

Ve bulutlar kaçıyor toz tutmuş kalbimin gözüne.

Îlkin can gözü,

Akabinde kalp gözü çiseliyor tuzu kıvamında yaşlarla…

Islansam can gözünün yaşıyla takdir bulur mu ruh  yahut  kalp?

Ne zaman çağlayacak kalbime… meçhul???

“Ak sakallı dede çıkagelse”gafletim; hem bir hezeyan hem bir serap…

Kalbim ile manaya baksam heryer ak sakallı dede namında,

Herşey O’nu anlatıyor farkında olmasamda…

Kainat İlahi nakışlara mazhar,

Tabii insan da…

Rabb tecelliyle kılmış değer,

Ey nefsim anla… Kainat sende saklı bir misal-i müsağğar…

Artık secdesiz amalini farket,

Secdesiz bedene hesap sorar,

Karınca, kuşlar, dağlar…

Ak sakallı dede serencamı bekleyişin,

Gelmeyince inleyişin,

Nicedir ey garip kani???

Ne duruyorsun güman edip dur hadi,

Hediye etmezse HÂDÎ;

Avun “temiz kalbinle”

‘O temiz kalp’ sandığın et yığınıdır bedende…

Hani o kalp işte…

Lokmana göre solundadır bedende…

O kalp tesbihsiz; sıklettir bedende…

Ne olur Rabbe artık kıl secde,

Sancılarını duyduğun halde,

Anlamadım bu nice ahmaklıktır sende?

Kandırmasın hain bir müjde!!!

Gir artık Merhametin mihrabına,

Ya da saf tut katıksız yakarışların halkasına…

 

Ve titrek eller kalkıyor Mabedte!!!

 

Bedenimin Sahibi, Sana geldim

Mülkündeyken malik olma gafletinin pejmürdeliğiyle geldim…

Sermayesiz geldim, zararımla Rızana, kabulüne geldim…

Bu nemli gözlerle ancak kapına erdim,

Senin izninle kapında köle olmaya geldim.

Ey kadi-el hacat,

İhtiyacım var, doldur kase-i kalbimi Merhametinle…

 

Ve.

Ve bir an duracak zannına kapıldı aklım,

Duracak zannettim günahları eriten göz yaşlarım. (1)

Çok şükür…

Şükür  nidaları da artık dökülüyor dilimden…

Müştakane bir talebim var Mucib’ten…

 

 

Allah’ım…Ayırma “Bizi” yolundan.

Kovma “kapısız dergahından”…

Merhamet isterim,

İkram et nefsime kavi bir mecal Ey Kerim.

 

Bir farkındalık ki;

Artık bu şiirde bitiyor sözlerim.

Sona eriyor,

Sonra eriyor cesedim…

Günahlarımı kendim okuduğumda,

Kelimeler tükendi cılız dağarcığımda,

Dona kaldı bu kez kendi sözlerim…

Sadece bir cümle kaldı dilimde,

“Ya Rabb… Merhametini beklerim”

“Ya Rabb… Merhametini beklerim…”

 

Dipnot: 1

 

Sahabenin:

– Ya Resûlallah! Cehennemden ne ile korunurum? Sualine Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurdu:

“Gözyaşları ile korunursun. Çünkü Allah korkusundan ağlıyan göze, asla Cehennem ateşi dokunmaz.”

(İbn-i Ebiddünya)

“Eğer bir millette bir kişi, Allah korkusundan ağlarsa, bütün millete rahmet edilir. Gözyaşından başka her ibadetin sevabının bir miktarı ve ağırlığı vardır. Fakat bir damla gözyaşı ile deryalar dolusu cehennem ateşi söndürülür.”

(Beyhaki)

 

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*