Erzurum’da Ramazan hâlleri-5

Nihayet Ramazan eğlenceleri hizaya geldi…

4. yazının gazetede neşredildiği gün “Ramazan şenlikleri” adı altında yaşanan müptezelliklere bir çekidüzen verildiği haberi geldi. Artık şenliklere ilâhî v.s. gibi faaliyetlerle devam edileceği, önceki saçmalıkların tekrarlanmayacağı söyleniyordu. Sorduğumuz tanıdıklar da bu haberi teyit ettiler.

Bunlardan birisi Vilayet Müftüsü Yakup Hocamızdı. Telefon açıp, ”Hocam şenliklere çekidüzen verilmiş, aslı var mı?” diye sorduğumda, “Evet, doğrudur. Hem halkın tepkisi, hem bizim ikazımız, hem de sizin yazılarınızın tesiriyle şenlikler meşru çizgiye çekildi” cevabını verdi. Gazetemiz Yeni Asya’nın bu işteki müessiriyetinden gayet memnun olduk.

Evet, çekidüzen verilmesi iyi olmuştu, çünkü istasyon meydanında “şenlik” adı altında yapılan bu faaliyetleri, oradaki bir camiden çıkan vatandaşların “fiilî” olarak tepki gösterecekleri haberi gelmişti. Asayişi bozacak, Ramazan’ın huzurunu kaçıracak hadiselere yol açma ihtimalinden dolayı hiç tasvip edemeyeceğimiz bir şeydi bu… Allah’tan bu rezillikler terkedildi de, herhangi bir menfî hareket olmadı.

Bu işte en büyük sorumluluk “şenlik(!)” düzenlemede birbirleriyle yarışan Büyükşehir ve Yakutiye belediyelerinin üzerindedir. İkisi de AKP’li olmasına rağmen, üç-dört yüz metre aralıkla iki ayrı yerde bu şenlikleri düzenleyen belediyeler daha birbirleriyle anlaşamıyorlar… Şenliklerin Ramazanın ruhuna ne kadar uygun olduğu ise ortada… Bu iki belediye bunu bir düşünmeli.

Dostlarımız bizi, Palandöken Belediyesi tarafından düzenlenen bir proğrama davet etti. Teravih namazından sonra yapılan bu faaliyette, çok güzel ilâhîler okundu. Ramazan ayının ruhuna uygun bir biçimde insanların nefisleri yerine ruh ve kalpleri ulvî şekilde eğlendi.

Ve nihayet diğer iki belediyenin son kararından sonra “şenlik”lerin yeni hâlini, şehir merkezinde kıldığımız bir teravih namazı sonrasında yoldan geçerken müşahede ettik. Artık eğlenceler teravih namazından sonra ve ilâhî tarzında yapılıyordu.

Geçen hafta, 4. yazımızın gazetede çıktığı gün, aynı sayfada Erzurum’daki Kur’ân ziyafetinden bahseden bir haber vardı. Biz ona da gitmek istemiştik. Fakat onun da saati, tam teravih vaktine denk geliyordu. Nasıl olacaktı bu iş? O saatte vatandaş teravih namazına mı gidecekti, Kur’ân ziyafetine mi?.. Programları düzenleyen yetkililer bunu hiç düşünmedi mi acaba? Yetkililer hadi neyse de Kur’ân okuyan zâtlar buna nasıl razı oldu? Onlar da mı düşünemediler? Neyse…

Belediyeler bu tip organizasyonları düzenlerken zikrettiğimiz hususları göz önünde bulundurmalı, dindar insanları rencide etmemeye dikkat etmeli.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*