Ey Kız Kulesi!

Bütün ihtişamınla karşımdasın.

Güzel, yalnız ve câzibedâr…

Sana hayran olmamak elde değil.

Senin üzerine pekçok hikâyeler, şiirler döndü.

Pekçok âşık aşkını haykırmak için senin bulunduğun yeri seçti.

Kara sevdaya tutulanlar, sevip de kavuşamayanlar;

Hüzünlerini senin olduğun yerdeki dalgalara döktüler…

Senin yanında aktı gözyaşları…

Senin karşında düşüncelere dalıp gitti şairler.

Sen İstanbul’un gözbebeğiydin çünkü…

Fakat sana bir şey itiraf etmeliyim ki,

Sen hep acı çekenlerin, ıztırabın yeriydin.

Çünkü sen aşkı temsil ediyordun.

Sen bu dünyaya ait bir güzelliksin.

Fanisin.

Sana bir şey söyleyeyim mi Kız Kulesi!

Ben artık aşka inanmıyorum.

Ya da bu kelimeyi kullanmıyorum diyelim.

Karşılıklı sevmeyi hatırlatıyor bu kelime bana.

Ben artık şefkatin taliplisiyim.

Çünkü bence şefkat aşktan daha üstündür.

Aşk fâni; şefkat bâkidir.

Aşk bu dünyaya ait; şefkat ahirete.

Aşk beklentidir; şefkat fedakârlık.

Aşk bencilliktir; şefkat tevâzu.

Aşk bendir; şefkat O.
Aşk akıllı adamın işi değildir;

Şefkat gayet aklı başındadır.

Aşk yapmacıktır; şefkat samimî, hâlis.

Aşk bir his yanılgısı; şefkat sevmenin

özüne varmaktır.

Aşk her an şaşırabilir; şefkat keskin.

Aşkın gayr-ı meşrûsunun neticesi merhametsiz

azab çekmektir.

Şefkat ise Saadet-i Ebediyye.

Aşk aynadaki yansımaya takılmaktır.

Şefkat ise aynadaki yansımanın hakikatine vâkıf olmaktır.

Aşk Züleyha’dır; şefkat Yakup (asm).

Aşk Mecnun’dur; şefkat bir anne.

Daha kimbilir ne tarifler sığar şu kâğıda…

İşte bu yüzden Kız Kulesi!

Ne kadar güzel, ihtişamlı, câzibeli olursan ol;

Sen daima bana aşkın bu mânâlarını hatırlatıyorsun.

Daha sonra aslında birbirine zıt bu iki kavramı zihnime çağrıştırıyorsun.

Sonra diyorum ki ey yalnızlığa mahkûm kulecik!

Tefekküre vesile oluyorsa,

Sana aşk-ı Hakiki’yi anlatıyorsa,

Seni Rabb’ine ulaştırıyorsa,

O’nun esmasını tecelli ettiriyorsa,

Bu kuleyi de sev.

Koy onu da kalbinin bir köşesine.

Değil mi ki bu kalbe bütün kâinatın muhabbetini sığdıran O…

Kalsın hatıralarının bir yerinde

Ki; tefekkürüne tefekkür katsın…

Ayşenur Akay

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*