Gazze konvoyu saldırısının suçlusu bulundu!

İsrail’in Gazze konvoyuna yaptığı saldırıyı soruşturmak için kurdurduğu ve iki yabancı üyeli “bağımsız komisyon” olan Turkel Komisyonunun raporunun ana hatları açıklandı ve suçlu ilan edildi: ağır silâhlarla gemiye saldıran İsrail’li askerlere sopalarla saldırarak kendilerini öldürtüp, İsraillileri zora sokan masumlar!
Şaşırdınız mı?

Biz hiç şaşırmadık. Zira bağımsız üyelerden Kuzey İrlandalı David Trimble ve Kanadalı Ken Watkin’in ne kadar bağımsız olduğunu daha önce yazmıştık. Şaşırtan tek yönü rapordaki pişkinlik ve BM araştırma komisyonu raporundaki gerçeklerin tamamen görmezden gelinmiş olması.

Turkel Raporu’nun ilk bölümünde Gazze ablukası ele alınıyor. Buna göre uygulanan deniz ablukası insanî yardımları önleme amaçlı değil, hiçbir deniz aracının girmemesini sağlama amaçlı. Pardon? Deniz tarafından hiçbir deniz aracı giremeyecekse, insanî yardımlar nasıl girecek? Ayrıca abluka uluslar arası hukuka göre meşru imiş. Uluslar arası hukukun hangi belgesine göre? Hangi uluslar arası sözleşme masum insanların açlıktan ölmesi pahasına, hem de bağımsız bir ülkenin sınırlarının kapatılarak ablukaya alınmasına izin veriyor?
İkinci tespit; İsrail donanması gemiye saldırmamış! Peki, ne yapmış? Gemiyi ele geçirmek için müdahale etmiş? İstese geminin motoruna da ateş açabilirmiş. Pardon? Yine anlayamadık, o görüntüler saldırı değilse ne idi? Gemiyi ele geçirmek için saldırmış olmaları gerekmiyor mu?

Türkiye’nin şimdiye kadar kamuoyuna açıklamadığı, ancak İsrail’in kendi kendini aklayan bu raporu üzerine basında yer alan raporunda; daha gemiye inilmeden iki sivilin İsraillilerce öldürüldüğü vurgulanıyor ve saldırı olduğunu gösteren tüm bulgulara yer veriliyor.

Üçüncü tespit; Askerlerin tek kusuru böyle bir tepkiyle karşılaşacaklarını hesaplayıp ona göre hazırlanmamaları imiş. Hazırlansalar daha ne yapacaklardı acaba? Ayrıca askerler operasyon sırasında makul ve itidalli davranmışlar. Bu cümleleri okuyup da çıldırmamak işten bile değil! Silahlarını sakin sakin çıkarıp dokuz masumu acımasızca öldürmek mi itidal? Ayrıca masum silahsız sivilleri teslim aldıktan sonra yaptıklarına bakın. Türkiye’nin raporunda tüm ayrıntıları var: dövülen, yumruklanan, diz ve dirsek darbelerine maruz bırakılan insanlar. Su, yiyecek ve tuvalet ihtiyacından mahrum edilmiş, saatlerce güneş altında tutulmuş, sözlü saldırıya uğramış masumlar. Bunların hiçbirini görmemiş tarafsız İsrail komisyonu.

Bir de ateş açmanın meşru müdafaa amaçlı olduğu belirtiliyor.
Meşru müdafaada orantılılık kuralını hiç dikkate almıyor gözü tarafgirlikten kararmış komisyon üyeleri. Verilecek tepki saldırı ile orantılı olabilir. Ellerindeki en ağır silâh sopa ve sapan olan sivillere karşı silahla ateş açmanın neresi orantılı olabilir?

Raporda İsrail’e yönelik iki eleştiri var. Birincisi; karadan ablukanın sürdürülmesi eleştiriliyor. Bölgenin sağlık ihtiyaçları dikkate alınmalı diyor rapor. Büyük bir lütufta bulunuyor komisyon üyeleri!
İkinci tesbit ibretlik: İsrailli askerler basıp, 9 masumu öldürüp bir çoğunu yaraladıkları gemiyi soymuşlar! 16 asker hakkında hırsızlıktan kovuşturma açılmış.
İşte “bağımsız” komisyon raporunun ana hatları bunlar. Netanyahu kendi kendilerini aklamış olmaktan son derece memnun.

Peki ya dünya kamuoyu?
Bu raporun tarafsızlığı ve doğruluğuna dünya kamuoyu inanmıyor. Dünya nezdinde İsrail durmadan itibar kaybediyor ve yalnızlaşıyor. Kendi araştırmalarıyla bu saldırı yüzünden çeşitli ülkelerde Yahudilere yönelik saldırıların arttığı ortaya çıktı. Bu hoşnutsuzluk vicdanlarda kabardıkça, İsrail’in durumu daha da kötüleşecek. O zaman ebedî hamisi Amerika bile İsrail’i kurtaramayacak. Bir de etrafındaki İslam ülkelerinde, Tunus halkının açtığı yoldan gidilip demokrasi gelirse, Müslüman milletler Filistinli kardeşlerinin yanı başlarında abluka altında açlık ve hastalıktan ölmelerine, hapishane hayatı yaşamalarına izin verirler mi?

Umarız böyle uydurma komisyon raporlarına sığınma yerine, İsrail’de aklıselim hâkim olur ve iki devletli, insan haklarına saygılı bir çözüm bir an önce bulunur. Yoksa İsrail’i Turkel masum bulsa da, dünya vicdanı mahkûm etmeye devam edecektir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*