27 Aralıktaki hunhar katliâm öncesi iki nokta dikkatimi çekmiştir. Birincisi; İsrail başbakanı Olmert Ankara’ya geliyor, ülkesine döndükten dört gün sonra Gazze saldırısı başlıyor. İsrail başbakanı Olmert Ankara’ya gelmeden bir hafta önce kararlaştırıldığı ortaya çıkıyor.1 İkincisi ise; Rahip Nathanel Kapner de Yahudilerin iki bayramına birden denk gelen Gazze saldırısını şöyle değerlendiriyor: “İsrail’in Gazze’deki sivil halka karşı olan canavarca saldırısı, 27 Aralık 2008’de Deccal Festivali Hanuka’da başladı” diyor.2
Biraz daha geriye gittiğimizde 1950’li yıllarda DP iktidarı döneminde, Hz. Bediüzzaman’ın Menderes hükümetine gösterdiği hedefler içinde de yer aldığı tarzda, merhum Adnan Menderes Bağdat Paktı’ndan önce Ortadoğu turlarına ve istişârelerine çıkar. İran, Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan Pakt’a karşı şiddetli cephe aldılar. Bu durum karşısında Türkiye ve Irak, 24 Şubat 1955’te Bağdat Paktı’nı imzaladı. Kısa bir müddet sonra da, 4 Nisan 1955’te İngiltere, 23 Eylül 1955’te Pakistan ve 3 Kasım 1955’te de İran Bağdat Paktı’na katıldılar ve böylelikle Bağdat Paktı “CENTO” adını aldı.
İstikbali kurtaracak olan bu harekât karşısında, Rusya ve bazı gafil Arap liderler fitneyi başlattılar. “Bu Pakt, İsrail’e yardım” gibi iftiraya başladılar ve 21 Nisan 1956’da Mısır-Suudi Arabistan-Yemen savunma antlaşması imzalandı. Ortadoğu’da Bağdat Paktı’na mukabil bir blok ortaya çıktı, ittihadın düşmanı zındıka komiteleri de harekete geçti. 14 Temmuz 1958’de Irak’ta General Abdülkerim Kasım, bir darbe ile yönetimi ele geçirdi. Kral Seyyid Faysal başta olmak üzere iktidar üyelerini acımasızca öldürdü. 2 yıl sonra da Türkiye’de C. Gürsel başkanlığında 27 Mayıs 1960 askerî ihtilâlinde, başta merhum Adnan Menderes olmak üzere Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan gibi devlet adamları hunharca idam edildi ve İslâm dünyası büyük bir kaosa girdi.
Takip ediyorum… O günden beri İslâm dünyası bir türlü rayına oturmadı ve oturtmadılar. Süper güçlerin oyuncağı ve karargâhı haline gelen bu ülke toprakları, peygamberlerin irşad için geldiği ve mukaddes kitapların nâzil olduğu mekânlar. Başımı ellerimin arasına alarak, bizim hükümetlerin tutumunu, âlem-i İslâmın 57 ülkesini hayretle izliyorum. Tek ümidim; Hz. Bediüzzaman’ın 100 yıl önce söylediği; “Musibet seyyiâtın neticesi, saadetin mukaddemesidir.” 3 İnşaallah diyoruz…
Dipnotlar:
1- Basın, Aralık-2008
2- Basın, Aralık-2008
3- B.S.Nursî, Tarihçe-i Hayat
Benzer konuda makaleler:
- Hugo Chavez’den İsraile Şok!
- Avrupa’dan büyük öfke
- GAZZE VE AFGANİSTAN’DA İsrail ve Amerika’dan çifte katliâm
- Kınama yetmez icraat bekliyoruz
- İsrail, işgalden geri dönmüyor
- Tepkiler sürüyor
- Cumhurbaşkanı Gül: Türkiye bu saldırıyı asla affetmeyecek
- İsrail insanlığı öldüremez
- İsrail öldürmekten keyif alır, güç ve toprağa önem verir
- Amerikalı Müslümanlar İsrail Siyonistlerinin cinayetlerini kınıyor
1951 Van-Gürpınar doğumlu. Son 40 yılda çeşitli kültürel faaliyetler içinde ve basın kuruluşlarında görev yapmış, Türkiye’nin bütün bölgelerinde yüzleri aşkın konferans ve seminerler vermiştir. Müjde Peygamberi “ASM”, Bediüzzaman’ın Kardeşi Abdülmecid Nursi “Ünlükul”, Bediüzzamandan Çağımıza Müjdeler, Şifa Yaprakları, Risale-i Nurda 40 Hadis-i Şerif ve Alem Çarşısı kitaplarının yazarıdır. Halil Uslu, 21 Temmuz 2015’de Konya’da vefat etmiş ve 23 Temmuz 2015 günü Konya’daki Üçler Mezarlığına defnedilmiştir. Ruhuna El-Fatiha.
İlk yorum yapan olun