Gelelim yaptığımız ve yapacağımız işlere

Bizim işimiz; Bediüzzaman’ı tanımak ve tanıttırmaktır…

Risale-i Nurları okumak, anlamak, anlatmak ve neşretmek, yayınlamaktır…

Müsbet olan iman hizmetinde yer almak, menfi olan küfür ve inkârın karşısında olmaktır…

Hayrın ve tamirin yanında olmak; tahripçiliğin ve şerrin, fitnenin karşısında olmaktır.

Daima ittihad, ittifak ve birlik içerisinde olmak; nifakın, ayrılığın ve bozgunculuğun karşısında olmaktır.

Zor olan istikametin, müsbet hareketin yanında olmak; kolay olan tahribin ve yıkıcılığın karşısında olmaktır…

Kur’ân, İslâmiyet, iman ve Risale-i Nur hizmetlerinin her türlü hademeliğinde, hizmetçiliğinde olmak; küfrün, dalâletin, sefahatin ve bozgunculuğun karşısında olmaktır…

İtidal-i demi her halükârda muhafaza etmek; her türlü ifrat ve tefrit noktalarında menfilik ve menfi hareketlerin karşısında olmak…

Her zaman hakkı ve hakikatı savunmak, ilân etmek; bâtılı tasvir eden, menfiliğin tuzaklarına düşmemeyi savunmak…

Bu memleketi ve milletimizi kıskacına almaya çalışanlara karşı, dinsizliğe karşı; müsbet olarak hareket ederek karşı durmak…

Şefkat ve merhamet ederek masumların ve mağdurların haklı her türlü durumlarını müdafaa etmek; kim olursa olsun zulüm ve zarar verenlere karşı tavizkâr olmamak…

Yapabildiğimiz, muvaffak olabildiğimiz hiçbir hizmeti kendi harekâtımıza yorumlamamak; mağlûp da olsak kuvve-i maneviyemize zarar vermeden ehl-i küfrün karşısında olmak…

Bütün yapabildiğimiz işlerde kuvvetin Hak’ta ve ihlâsta olduğunu unutmamak; her türlü hakkı ve kuvveti ancak Allah’tan bilmek ve ihlâssızlığın, nefis ve şeytanın isteklerine karşı durabilmek…

Vazifemizin yalnız ve yalnız müsbet hareket olduğunu bilerek; hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede hidayeti ve muvaffakiyeti yalnız ve yalnız Allah’tan beklemek…

Olmalıdır…

Rifat Okyay

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*