Genç Said’ler Risale ve Yeni Asya dağıttılar

Sungur Ağabey Mevlidinin ardından…
 
Sungur Ağabeyin, önceki gün, vefat yıldönümü vesilesiyle yapılan Mevlid-i Şerif programı cennet-âsâ baharın tecessümü niteliğindeydi…
 
Bizler de Yeni Asya Fatih–Eyüp okuyucuları olarak Fatih Camii’nde yapılacak olan bu mevlidde ev sahibi sayılırdık. Bir sene önce de, Sungur Ağabeyin vefatında Şekerci Han Hizmet Merkezimiz dolup taşmış, cemaatler halinde namazlar kılınmış, tesbihatlar yapılmış, yemekler yenilmişti. Adını bilmediğimiz ama siması nur ağabeylere, üniversiteli ve liseli kardeşlerimizle elimizden gelen tüm imkânlar dâhilinde hizmet etmeye çalışmıştık. İşte Fatih’teki böylesi programlarda ev sahibi olduğumuzu Kader’in bu ihtarlarıyla öğrenmiştik. Bu mevlidde de Fatih–Eyüp okuyucuları ve  şahs-ı manevimiz adına hazır bulunmalıydık. Cemaat olarak tüm hazırlıklarımızı tamamlamakla birlikte, bölgemizdeki liseli kardeşlerimizi de çalışmalarımıza çağırdık.

1 Aralık sabahı erkenden Şekerci Han Hizmet Merkezi’nde toplandık ve hazırlıklara başladık. Bir taraftan dağıtacağımız Uhuvvet Risalesi ve Yeni Asya gazetelerini poşetlere doldururken, diğer taraftan da gelen misafirlere çay ve yemek ikram etmeye gayret ediyorduk. Mevlid saatini beklerken, Şuâlar’da yer alan “Sungur Ağabeyin Müdaafası”nı kardeşlerimizle ders yapmayı da ihmal etmemiştik.

Mevlid saati geldiğinde kardeşlerimiz mevlidde iken—biz de birkaç üniversiteli olarak—dağıtacağımız hediye paketleri için doğru noktaları belirlemeye çalışıyorduk. Programın bitmesine yakın genç kardeşlerimiz üniversiteli ağabeyleriyle birlikte gazetelerini alıp dağıtacakları noktalara gittiler.

Bizim en çok merak ettiğimiz ise, camiden çıkan cemaatin gazeteye olan ilgisiydi. Zira o gün gazetemiz, Elif ilavesinde Sungur Ağabeyi anlatmış, Lahika sayfasında da Sungur Ağabeyin Müdafaası’ndan bir bölümü yayınlamıştı. Kendi aramızda “İbrahim Özdabak Ağabey de Sungur ağabeyi çizse ne güzel olurdu” diye konuşuyorduk. Fakat lâtif bir tevafuk ki, Sungur Ağabeyle ilgili dağıtılan bir kitapçıkta; İbrahim Özdabak ağabeyin Sungur Ağabey’in vefatında çizdiği, Üstadın “Nerede kaldın Sungur’um?” hitabına Sungur Ağabey’in de “Tiflis’e medreseni açıp geldim Üstadım” dediği, o harika ‘çizgi’nin yer aldığını da gördük.

Kardeşlerimiz gazeteleri dağıttıktan sonra cami etrafında bir tur attık. Merak ettiğimiz ve aramızda konuştuğumuz ve cemaatin gazeteye olan ilgisinin göstergesi olabilecek, yere ve çöpe atılması muhtemel gazetelerden eser yoktu. Zaman en güzel müfessir olduğunu ispat ediyor, “Nesil gençleştikçe kardeşlik daha bir gençleşiyor” diyordu adeta. Herkes gazetesini el üstünde tutuyor, caminin avlusunda Yeni Asya okunuyor, nur yüzlü insanlar gazete dağıtan kardeşlerinin başını okşuyordu.

Bugün bizim için Nur’un bayramıydı. Çünkü Nur Talebeleri, Risale-i Nur’un naşir-i efkârı ve medyada müdafii olan bu gazeteyi okuyor, ona sahip çıkıyordu. Ayrılık gayrlık hissetmiyor, hissettirmiyorlardı. Orta yaşın üstünde birkaç kişi dağıtım esasında kardeşlere müdahale etmek istediyse de etraftakiler engelliyor, “Dokunma kardeşim, çocuklar hizmet ediyor” diyordu. Bir başkası “Dokunmayın, bak Sungur Ağabeyden bahsetmiş” diyordu. Eşinin “Neden gazete alıyoruz?” diye sorduğu bir hanıma, eşinin verdiği cevap ise net: “Bak” diyor ve elindeki gazeteyi ve Sungur Ağabeyin resmini gösteriyor. Gençlerden birine elindeki gazeteyi gösteren bir ağabey “Ben 20 sene önce günde 50 tane Yeni Asya satıyordum” diyor.

Mevlid sonrası yine tanımadığımız nur yüzlü insanlara çay ikram ettik, yemek yedik, namazlar kıldık. Yapılan tesbihatlar kulaklarda yankılanırken, kalplerin birliğinin sıcaklığı tüm benliğimizi kuşatıyordu. Kimin şarktan kimin garbdan geldiğini bilmiyorduk ama hepimizin aynı dâvâya gönül verdiğini iyi biliyorduk.

Zaman gösterdi ki, sadece Üstadlarının değil, onun sadık ve fedakâr talebelerinin vefatları da ehl-i dalâletin başında bomba olup patlıyor. Bu vesileyle doğru zamanda, doğru yerde, doğruyu yapmanın tarifsiz coşkusunu bize yaşatan Yeni Asya gazetesine ve çalışanlarına teşekkür eder, daha büyük ve yeni organizasyonlarda her zaman yanlarında olduğumuzu ve her doğruyu taşıyacağımızı belirtmek isteriz.

Şekerci Han Üniversiteli Nur Talebeleri

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*