Genç Yaklaşım, Mayıs sayısıyla herkesin dünyasında bir yeri olduğuna inandığı “müzik” konusunu masaya yatırdı. Bu konuyla seslerin dünyasından hangi dünyalara geçebileciğimizin kapılarını aralamaya çalıştı.
Dergi, dünyaya, topluma ve olaylara farklı bir açıdan, gençliğin gözüyle bakmayı amaçlıyor.
Her iki bakış açısı da müzik konusunda eksik ve önyargılı bilgilere sahip olduğumuzu gösteriyor.
Ümit Şimşek müziği, “ruhtaki bir olgunluğun, soyut bir mânevî güzelliğin bir yansıması, bir tercümesi” olarak tanımladıktan sonra, “İnsanın, müzikten söz edebilmesi yahut müzik ihtiyacını hissedebilmesi için, önce ruhanî bir olgunluğu tatmış olması ve kabına sığmayıp taşmak isteyen bir güzellik dalgasını içinde hissetmesi gerekir” vurgusunu yapıyor.
Bu konuda dindar insanların kafasını karıştıran husus, yukarda da değindiğimiz gibi meselenin fıkhî boyutu. Bu konuda dergimizde ayrıntılı bir değerlendirme bulacaksınız. Ancak özet olarak ifade etmemiz gereken nokta, “bir şeyin haram olduğu açıkça belirtilmemiş ise, o şeyin mubah” olduğu ve müzik konusunda böyle bir hükmün bulunmamasıdır.
Dr. Osman Öztürk, müziğin tarihinden yola çıkarak hayatımızdaki önemini özetliyor.
İşin “teorik” kısmı bir yana, biraz da müziğin içinde olanlara kulak vermek gerekir. “Hazan Yağmuru” ve “Aşk mıdır ki” adlı albümlerinden tanıdığımız Ali Oktay, müziğin kelime anlamından yola çıkarak ilginç bir noktaya değiniyor: “Müzikologlar bu kelimenin aslında Latince Musica’dan onun da eski Yunanca ‘da mousa’dan geldiğini söylerler. Mousa ise ‘muse’ yani ‘melek’ anlamına gelir. Dolayısıyla müzik dediğimizde ‘meleklerin dili’ ile konuşmayı kastediyoruz gerçekte.”
Bu sayıda ayrıca, Yusuf Sönmez’in “icabet etmeye” çağırdığı “dâvet”e, Taha Çağlaroğlu’nun intihara farklı bir açıdan yaklaştığı yazısına, Şükrü Bulut’un “İstanbul’daki musikî”si dikkat çekiyor.
Genç Yaklaşım’da; “Haber Yaklaşım”, “Anlamlı Yamlaşım”, “Telden Tele”, “Kültürel Yaklaşım”, “Hikayeler” gibi bölümlerin yanında bulmacalar ile karikatür yer alıyor.
Benzer konuda makaleler:
- Türkiye İran’ı iyi tanır
- Farklılıkları bir arada yaşatma tecrübemiz var
- Bediüzzaman’ın üslûbuna ihtiyaç var
- Risâle-i Nur Görsel San´atlar eğitimine ruh veriyor
- “İnsan Hakları ve Devlet Algısı” Konferansı
- Yaklaşma!
- Demokratik eğitim şarttır
- Kainatın Ruhu var mı?
- “Risale-i Nur ümmetin malı”
- Saraybosna’da, ‘Selâmün Aleyküm’ demek kimlik kartı göstermek gibi!

“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun