Gerçek dostluk ve birliktelik

Image
En zor bulunan, en yanı başımızda, en acıtan, en sevdiğimiz ve hep özlenen, hep aranılan: Dost ve dostluk!

Anlayışın en genişini, düşünmenin en mantıklısını, hissetmenin en içtenini, paylaşmanın en haz verenini, haysiyet ve onurun en samimî ve hasbîliğini içinde barındıran, dostluktur.

Dostluk, bir iç barışın, kaynaşmanın, huzurun, fedakârlığın tatbikidir.

Bu acîp, dostsuz zamanda, samimî dostlarla sadece “lillah için” muhabbet etmek ne kadar büyük saadettir.

Dostların, dindaşların menfaat-i imaniyeleri ve hayatlarını kurtarmak için hamiyetle kendini fedâ edebilmek… Onları hiçbir zaman mahcup etmemek… Onların istirahati, hatırı, rahatı için her mûsîbete karşı sabır ile tahammül edebilmek… En ziyâde merbûtiyet ve bağlılığı onlarla sağlayabilmek…

Dostluğu taassup ve resmiyete döndürmemek… Onu hediye ve maddî menfaate bağlı tutmamak. Devamlı dostlarla birlikte olabilmek…

Dostlukları ebedîleştirebilmek… Hak yolunda kıymettar olan varlıkları gerçek dostlar için fedâ edebilmek… Kazanmayı da kaybetmeyi de, visâli de kavuşmayı da bu yolda kullanabilmek…

Kıymettar, mühim dostlara karşı hürmet ve saygıda kusur etmemek… Kur’ân dostluğunu geliştirmek… Maddî ve manevî esbâbın tehacümâtına karşı bir nokta-i istinad ve medar-ı tesellî olan dostluk, kardeşâne cemaat ve samîmâne uhrevî cemiyet ve uhuvvet mânâlarını devam ettirmek…

Heyecanlı hadiseler içinde dünyanın her türlü halinde, diyar-ı gurbette ve yalnız, mensup olduğu milleti kardeş, dost, mübarek olarak bilmek ve görebilmek… Oturulan mekânın sâkinleriyle dostlar edinebilmek…

İşte bütün bunları ve daha nice güzel hasletleri birlikte yaşayıp paylaşmanın adıdır bir yerde “dostluk!”

Geçen hafta sonu beş gün İzmir ve ilçelerinde “dost meclislerindeydim.”

Perşembe günü Aliağa ilçemizde dâvâmızın kudsîliği ve önemi üzerinde durduk.

Cuma akşamı Torbalı ilçesinde “Üstadın yirmi dört saati”, “Risâle-i Nur’un önemi” ve “Hafız Ali Ağabeyin mânevî yönü, hizmet anlayışı, Üstada bağlılığı ve saygısı”nı birlikte tezekkür ettik.

Aynı gün gazetemiz yönetim kurulu üyesi ve yazarı muhterem Sami Cebeci, üniversite gençliğine İzmir’deki hizmet merkezimizde sohbette bulundu. Diğer yönetim kurulu üyemiz ve yazarımız kıymetli ağabeyimiz Ali Vapurlu ise Çiğili beldesinde dostlarla birlikte oldu. Yine aynı gün yönetim kurulu üyemiz, yazarımız ve Avrupa temsilcimiz Şükrü Bulut komşu il Manisa’daki temsilci ve dostlarımızla birlikte geç saatlere kadar çeşitli konularda sohbet edip ders yaptı. Her birimiz ayrı bir beldede hakikî ve gerçek dostların arasındaydık. Rabbimize binlerce şükürler olsun.

Cumartesi ise yönetim kurulu olarak—daha önce alınan karar gereği—bu defa Anadolu’daki toplantıların dördüncüsünü yerine getirmek üzere tam kadro on iki saate varan uzun ve ciddî bir toplantı yaptık. Bu toplantıda mutat olarak gündemdeki konuların yanında okuyucu ve temsilcilerden gelen dilek ve temenniler de gündeme getirildi. Gazetemizin ve diğer yayın organlarımızın, birimlerimizin ve camiâmızın mevcut durumu ve geleceği açısından çok önemli ve ciddî kararlar aldık. Akşam da—kısa bir müddet içinde de olsa—İzmir’deki umumî derse iştirak edip dostlarla hasret giderdik. Pazar günü ise, Aydın’dan Balıkesir’e kadar olan bölgedeki il ve ilçelerden gelen dâvâ arkadaşlarımız ve temsilcilerimizin gazetemizin baskı kalitesi, dağıtımı, siyâsî çizgisi ve yazar kadrosuna kadar her konu hakkındaki görüş, tenkit, tavsiye ve teşvik edici fikirlerini dinleyip not aldık.

Bu sıcak ve mânâlı toplantının sonunda da gazetemiz yönetim kurulu başkanı muhterem Mehmet Kutlular Ağabey, temsilcilerimizin, hizmet ve kamuoyunun gündeminde olan birçok konuda görüşlerini açıkladı. Sorulara muknî, açık ve net cevaplar verdi.

Kısacası benim için beş gün, diğer yönetim kurulu üyelerimiz için iki gün çok neşeli, faydalı ve semeradar geçti. Anadolu’da bu kudsî dâvânın temsilcisi ve fedakâr hâdimleriyle sıcak mekânlarda buluşmuş olduk. Karşılıklı hasret giderme, sohbet, muhabbet ve fikir teâtileri çok hoş oldu. Okuyucu gözüyle piyasaya sürdüğümüz ürünleri, eksiklerimizi ve de inâyete mazhar olan artılarımızı hep birlikte gördük.

Bundan sonra da, bu tür “Anadolu’da okuyucuyla buluşma” toplantıları devam edecek İnşallah. Ufukta Şubat ayında Adana ve Nisan ayında da Trabzon illerinin dâvetleri var. Zamanı geldikçe, dâvet edilen illere icabet vuku bulup, dertler ve hizmetler yerinde görüşülecek İnşallah. Duâlarınızı bekliyor, sizlere lâyık olmaya gayret ediyoruz.

Image

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Olması gerekende bu, cemaatle yönetim kurulu veya üyeleri iç içe olacak; taban ile tavan aynı düşünsün, ayrılık – gayrilik olmasın, bence şubatı beklemeye hiç gerek yok aylık toplantılarınızı, -türkiye 7 bölgeye ayrılmış – sizde 7 bölgede her ay bir bölgede mazeret hariç hepiniz toplanın , cemaatte sizin yaşadığınızın farkına varsın, görevinizi hakkıyla ifa ettiğinizi görsün. inanın manevi cepheden moral bulan cemeat geçmişte olduğu gibi yine hizmetlerine , hizmet mekanlarına, maddeten sahip çıkar. Yalnız tek şartla verilen yardımlar nereye harcanmış, hesaplar şeffaf olmak şartıyla. Allah sizlerden razı olsun. Kolay değil, bir sürü sorumluluk, deccal komitelerinin, süfyan komitelerinin top yekun hücümunun olduğu bir devrede, birde bilmeden onlara destek verenleride katarsak. Anadolu vazifesini biliyor. yeterki siz “Emredildiğiniz gibi dos doğru olun” gerisi kolay

  2. Bundan sonra da, bu tür ?Anadolu?da okuyucuyla buluşma? toplantıları devam edecek İnşallah. Ufukta Şubat ayında Adana ve Nisan ayında da Trabzon illerinin dâvetleri var. Zamanı geldikçe, dâvet edilen illere icabet vuku bulup, dertler ve hizmetler yerinde görüşülecek İnşallah. Duâlarınızı bekliyor, sizlere lâyık olmaya gayret ediyoruz.[b][/b]

    ÇOK GÜZEL OLUR, GEÇ BİLE KALIRSUNUZ, MARTTAKİ BEDİÜZZAMAN Haftasından önce bütün türkiyeyi yönetim kurulu olarak gezmelisiniz.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*