Gün bugündür

2021 yılının da sonu geldi. 2022 ile aramızda sadece bir gün var.

Varsın olsun. Yılın değişmesiyle günün ve zamanın mâna ve mahiyeti değişmiyor ki..

Çünkü zamana damgasını vuran Kur’ân tefsirinin şu hükmü aynen bakidir:

“Ey nefsim! Deme: ‘Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. Derd-i maişetle sarhoştur.’ Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peyda ediyor.” 1

Öyleyse biz bugüne bakalım. Bugün Allah için ne yaptın’ı nefsimize soralım..

Hatta ahirzamanın bu dehşetli günlerinde hayırları celbetmekten daha önce şerleri def etmek daha elzem hale geldiğine göre sorumuzu değiştirip, “Bugün Allah için ne yapmadın?” sorusuna böylesi cevaplar alabiliriz belki..

• Bugün Allah için gıybet yapmadım.

• Bugün Allah için harama bakmadım, harama el uzatmadım.

• Bugün Allah için yalan söylemedim.

• Bugün Allah için namazımı son ana bırakmadım.

• Bugün Allah için virdimi ve tesbihatımı aksatmadım.

• Bugün Allah için kalp kırmadım.

• Bugün Allah için başkalarında kusur aramadım.

• Bugün Allah için israf yapmadım.

• Bugün Allah için faize el uzatmadım.

• Bugün Allah için kul hakkı yemedim.

• Bugün Allah için trafikte kimsenin sırasını almadım..

Ve daha bunun gibi uzadıkça uzayan çok hususlarda kendimizi sorgulayabiliriz.

Bilhassa bir alanda derin muhasebeye her an ihtiyaç var.

Risâle-i Nur’u, Kur’ân-ı Azimüşşan’ın manevî mu’cizesi, dertlerin devası, hastalıkların tabibi ve belâların dafii kabul ederek imana ve Kur’ân’a yönelmek…

Müslümanların birlik ve beraberliğine, insanlığın kurtuluşuna, en başta da kendi nefislerimizin ıslahına çalışa çalışa hesaba hazırlanmak…

Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ikramıyla büyük bir dâvânın ve mukaddes bir mesleğin takipçileri olarak yol alabilmek..

“Kâmil bir şahs-ı manevînin azaları ve Ümmet-i Muhammed’i (asm) sahil-i selâmete çıkaracak olan bir gemide çalışan hademeler” olabilmek…

Çoğunun evvelce birbirlerini tanımadıkları, önceden tanışanların da bu mânâda, yani Risâle-i Nur’un aşıladığı muhabbet ve uhuvvet tarzında tanışıp kaynaşmadıkları halde; şimdi tam bir tesanüd, hakikî bir uhuvvet, halis bir muhabbet bağlarıyla kaynaşabilmek..

Öncesinden tasavvur bile edilemiyecek güzellik ve ahenk içerisinde süren beraberlik…

Bu çerçevede ve bu bakışla yapılan neşriyat.. Ve bu neşriyata maddî ve manevî desteğe sabırla devam edebilmek.

Gazetemize abone olmak, bayilerdeki gazeteleri takip edip iade ettirmemek..

Hiç sarsıntıya uğratmadan ve gittikçe kuvvetlenerek devamının temini için çalışmak, çalışmak.

İleride daha geniş çaplı faaliyetleri omuzlayabilecek kapasite ve kaliteye ulaşabilmek için bazı hususların irdelenmesi, masaya yatırılması ve neşter vurulması..

Hiç kimse kendi şahsî marifet ve kemalatına güvenerek kendisini garantiye alamaz.

Son yıllarda son hadiselerde son yaşananlar bunu açıkça gösterdi zaten..

Dipnot:

1- Bkz. SÖZLER/ On Dördüncü Söz.

Benzer konuda makaleler:

Mikail Yaprak

Eğitimci – Şair – Yazar

Benzer konuda makaleler:

Mikail Yaprak | Arşiv

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın... Yanıtı iptal et