EURONUR ÖZEL

Güneş Gözlüğü Gerçeği Değiştirir mi?

Özel Makale / Güneş

Her zamanki gibi bahar çiçeklerinin içinden geçerek çok sevgili motorumla tam gün batımına yakın eve dönüyordum. Yüzüm, o gün yaşadıklarımı dışa vuran bir gülümsemeyle kaplıydı.

Birden ortalık karardı gibi geldi. Sanki sesimi duyan olurmuş gibi yüksek sesle “Ne çabuk da karanlık oldu?” dedim. Sonra içimi titreten o sesi tekrar duydum. Bu yolculuklarda sık sık konuşurdu benimle.

“Güneş gözlüğünü çıkarmamışsın canım. Biliyorsun ki:

‘Gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar.’ (Asa-yı Musa)”

“Korkuttun beni. Yine mi sen? Sen kimsin?”

“Korkma, ben senin dostun ve iç sesinim. Ve görevliyim.” diye sevinçle güldü.

“Bugün ne anlatacaksın bana?” diye sordum, derin bir merak duygusuyla. Aramızda kalsın, biri görse deli sanırdı beni. Bir orman yolunda, kendi kendine konuşan bir motorlu!

“Sen gözlük gözündeyken her yer karardı ya ve biliyorsun gerçek böyle değildi. Sadece sen öyle görmüştün. Rabbim, El-Mûsavvir, o sırada gökyüzünü eşsiz bir şekilde, bir daha asla göremeyeceğin bir şekilde tablo gibi renkten renge boyuyordu ya… Ama sen siyah gördün. İşte bugün bunu konuşacağız, ister misin?”

“Sanki sus desem susacak mısın?”

“Hayır ama sen sesimi kısıp başka şeylere maruz kalırsan, beni duyamazsın. Ve bu maruz kalmak senin tercihindir. Biliyorsun, hayat tercihlerden ibarettir.”

“Her neyse, konuya geleyim.”

“Ben kulumun bana olan zannı üzereyim.” (Buhari 8/171, Müslim 4/2061)

Bu Hadis-i Kudsî’yi biliyorsun değil mi? Herkes bilir bilmesine de şöyle bir içine girip bakmak lazım.

1- Bugünkü kavrayışla söylersek: Her şey, bakış açımızla ilgili ve ona göre bir şekil alır. Demek istiyorum ki; eğer biz bu kâinatı ve içindekileri Rahman, Rahîm, Kerîm ve Vedûd, yani seven, hem de bizi çok seven bir Rabbin kontrolü ve tasarrufu altında olduğunu gösteren şeffaf bir gözlük takarsak ve Allah’ı doğru bir şekilde tanırsak; Allah da bize öylece muamele eder. Artık tercih senin.

Senin zihninde, senin Allah’ın nasıl bir Rab?

Korkutucu bir soru değil mi? Ama bak ne diyor Said Nursî:

“Onu hakîkî tanımayan, sevmeyen, nihâyetsiz şekāvete, âlâma ve evhâma mânen ve maddeten mübtelâ olur.” (20. Mektup)

Buradaki anahtar kelimeler: “hakîkî tanımayan, sevmeyen”.
Ben soruyu sordum, sen git 20. Mektuba müracaat ediver olur mu?

Çünkü herkesin zihninde ve kalbinde Rabbin tanıma şekline göre farklı bir anlayış meydana çıkar.

2- Allah her şeyi kolaylıkla yaratır, her yerde suhulet ve kolaylık, bolluk ve bereket vardır. Bu söz doğru mu sence? Doğru diyorsan, buna inanıyor musun? Yoksa biliyor musun? Yani görüyor musun? Bir de böyle bak hayatına. Göremiyorsan biraz daha okumalısın Esma-i Hüsnâ’yı.

4- Sence bizim bakış açımız ne? Zorluk mu kolaylık mı?

Nimet kolayca mı gelir, zorlukla mı? (Burada yine Allah’a hüsnüzan önemli. Senin cevabın ne?)

“Ol der, oluverir.” sana ne anlatıyor?

Hayat zor dedikçe zor gelir. Hayat zor dedikçe zorlaşır. İstersen dene. Şöyle bir çalışmaya ne dersin? “Rabbim beni sever çünkü anılmaya değmez bir şeyken beni yarattı ve tercih etti. O halde beni seviyor ve bütün bu güzelliklerle sevdiğini bildiriyor. Benim için kolaylaştırıyor.”

Bir dakika, bir problemimiz var.

Sen ondan bir şey istiyor musun? Mesela bir gece yarısı secdeye gidip “Ne olursun bana yardım et, benim senden başka kimsem yok.” diyor musun? Yani dua eder misin?

Öyle namaz arkasında ezberlenmiş birkaç kelimeden söz etmiyorum. Sevgiyle söylenen sözler gibi olmalı dua. Bir dene ve gör.

Aynanı istiğfarla, ruhunu arınmayla temizle. Çünkü…

Evet, herkes kâinatı kendi âyinesiyle görür.
Her insan için bu âlemden hususî bir âlem vermiş; o âlemin rengini, o insanın itikad-ı kalbîsine göre gösteriyor. (23. Lem’a)

(Güneş gözlüğü örneğini hatırla)

Kendi ruh âlemini hangi renkle boyarsa, o aynada tecelli eden hususî âlemini de o renk ile boyamış olur.

Hadi dostum, çıkar güneş gözlüğünü. Gülümse.

Bak seni seven Rahman ne diyor, hem de sana diyor, seninle konuşuyor:

“Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (İsrâ, 82)

Ey Rahmet Hazineleri Bol Bol Bulunan! Bana merhametinden, tam bir tevekkülle Sana hüsnüzan edebilmeyi lütfet. Âmin.

Benzer konuda makaleler:

Deniz Pamir

Satırlarında kainatın sırrını arayan bir kalem… Kelimeleri, hikmetin derinliklerinden süzülen bir nur gibi, zihinleri aydınlatır ve kalpleri ferahlatır. Her cümlesi, mahlukatın ince nakışlarından Halık’ın sonsuz rahmetine bir davetiye gibidir. O, fani sözcüklerle baki hakikatlere köprü… Devamı »

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu