Güneydoğu turu ve güzel hatıralar

Hasbihal

altÇok değerli can dostları! Sekiz kişiyle çıktığımız Avusturalya hizmet gezimiz Allaha şükür çok güzel, aksaksız, planlandığı gibi başladı devam etti ve harika denecek bir atmosferde bitti elhamdülillah. Yeni Asya cemaati adına iftihar edilecek çok güzel hatıralarımız oldu. Cenab-ı Hakka şükürler olsun.

Görüp yaşadıklarımız çok güzel anı ve hatıraları başta İstanbul ve Ankara’da olmak üzere çeşitli mekânlarda anlattık. Daha sonra da Anadolu’ya açıldık. Bu hizmet gezisinin vesilesi de Sosyal Komisyonumuzun bu dönem toplantısının Şanlıurfa’da olmasıydı. Bu vesileyle o tarihten birkaç gün önce çevre il ve ilçeleri ziyaret etmeyi tasarlamıştım. Cenab-ı Hakk’a şükür ki onu gerçekleştirdik.

İlk durağımız Cizre İlçesiydi. Antalya’dan aktarmalı Uçakla Şırnak Şerafettin Elçi havaalanına indik. Dostlarımız bizi alıp Cizre ilçesine götürdüler. Cizre’ye ilk seyahatimiz 1999 yılında olmuştu. O günkü anormal “Olağanüstü Bölge” şartlarını unutmamız mümkün değil. Terör örgütünün hegemonyasında olan, kâbusun çöktüğü bir ilçeydi o zaman Cizre. Şimdi o kâbus dolu günler geride kalmış görünüyor.

Yeni Asya Camiası adına buradaki çok güzel dayanışmayı, hizmetleri, faaliyetleri, bütün zor şartlara rağmen tebrik ediyoruz. Eski mülk dershaneye ek olarak yepyeni tanzim edilmiş bayan-erkek dershaneleri görülmeye değer. Cizre’de çok güzel bir istikrarla hizmeti devam ettiren abi ve kardeşleri tebrik ediyoruz. Çevredeki İdil, Midyat ve yeni açılan dershanesiyle Kızıltepe’deki kardeşlerimizi de tebrik ediyoruz. Şartların oldukça zor olduğu bu bölgede Yeni Asya Çizgisindeki bu hizmetler istikbal için bize ümit veriyor. Kararlı,  gayretli, hasbi, samimi, sıcak ve enerjik doğu insanının kalp ve ruha mutluluk veren atmosferini doya doya burada yaşadık. Yeni Asya camiası ve Şahsı Manevisi adına çok iftihar edilecek bir tabloyla ve bilgilerle buradaki can dostların selam ve muhabbetlerini sizinle paylaşmak istiyorum.

Cizre’den sonra ikinci durağımız Güneydoğu’nun önemli ili Diyarbakır idi. Cuma namazını Meşhur Ulu Camide eda edip daha sonra yirmisekiz sahabe (RA) mezarlarının bulunduğu Hz. Süleyman Camisini ziyaret edip Fatihalar okuduk.  Diyarbakır’daki dostlarla da iki gün boyunca beraber olduk. Akşam yapılan derste, Batman ili başta olmak üzere, diğer ilçe ve çevreden değişik simaların olduğuna şahit oldum. Derste, Şahsı Maneviden, Cemaat olmanın öneminden, gerçek demokrasi anlayışı ve tatbikatından misaller verdik. Avustralya gezi hatıralarından kısaca bahsettik. Dersten sonra derse gelenler arasında bölgenin şartları gereği farklı görüş ve düşüncede olan insanların olduğunu öğrendik. Dostlarımız okunan ve bilgi verilen Risalei Nur hakikatlerinden bu tür insanların da memnun olarak ayrıldığını söylediler ki bu camiamız adına memnuniyet verici. O gece geç vakitlere kadar Batman’dan gelen heyet ve gençlerle sohbetimiz kudsi davamız, özellikle son hadislerden sonra dershanede kalan ve genel olarak maneviyattan uzaklaşan gençlik hakkında neler yapılması lazım geldiği üzerinde karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk.

Ziyaretimizden dostlarımız memnun biz memnunuz. Çünkü ülkenin, çevrenin,  coğrafyanın, İslam Âlemi’nin ve dünyanın mevcut yürek yakan durumunda, değişmez gündem maddesi “iman” olan nur cemaatinin en önemli kolu olan Yeni Asya meslek ve meşrebinde olmak gerçekten farklı bir konumdur. Bu bir üstünlük değil mutlaka ama gerçekten bir farklılık, özel bir ihsanı ilâhî ve bir nimettir. Bunu bu cemaate bahşeden Cenabı Hakk’a sonsuz şükürler olsun. Bu istikametteki hizmetlerimizi bütün yurt sathını ve dünyayı kapsayacak şekilde devam ettirmeliyiz.

Diyarbakır’dan sonra Şanlıurfa’daki Sosyal Komisyon toplantısına katılmak için özel arabalarıyla bana eşlik eden değerli ev sahiplerimize çok teşekkürler ediyorum. Gerçekten buradaki bu gönül dostlarımız iki gün boyunca, doğu insanının o halis, saf ve temiz yardımsever duygularını hepsini bize yaşattılar.

Diyarbakır ve Güneydoğu’da terör konusunda çok büyük bir gelişme olduğu, çevrenin teröristlerden büyük ölçüde temizlendiği, halkın normal rutin yaşayışa döndüğü bize söylendi.  Aslında halkın terör örgütünü ve yaptığı baskı ve zulümleri hiç tasvip etmediğini, şartlar gereği sanki onların yanında gibi gösterilmeye çalışma taktik ve oyununu dostlarımızdan dinledik. Bölgenin sokak ve caddelerinde de bu iyileşmenin işaretleri kısmen de olsa hissediliyor. İnşallah bu güzel durum, geçmişteki yanlışlıklara veya siyasi hesaplara kurban edilmez. Bu bölge ve insanı, bir daha o kara günleri yaşamamak üzere bu terör belasından kurtulur. Ülkemizden ve coğrafyamızdan bu bela silinsin diye Cenabı Hakka dua ediyoruz. Bütün bu olumsuzluklara karşı hiç olmazsa bundan sonra Risalei Nur’daki tespitlerin ve Bediüzzaman Hazretlerinin bu bölge için rehberliğinin büyük önemi anlaşılır da bir daha bu yanlışlara girilmez. Çözümler geçici değil devamlı olur. Bu iyi niyet temennimizin devletin atacağı müspet adımlarla sürdürülmesini istiyor ve bekliyoruz.

Bu bölgedeki Nur Talebelerinin asayiş ve huzur ortamına çok katkıları olduğunu ve bu konuda dualarının kesintisiz devam ettiğini de asla unutmamak gerek.

Şanlıurfa’da “Sosyal Komisyon”  Meşveretine katıldık. Güzel bir katılım vardı. Güzel konuları müzakere ettik. Sosyal Komisyonun genel mevzuatının dışında özellikle gençlerle ilgilenmenin önemi üzerine tahşidat yaptık. Cemaat içi Konuşmacı listemizi gözden geçirdik. İnşallah güzel neticeleri olur.

O akşam Hatay’daki Risalei Nur dersine katılmak üzere Şanlıurfa’daki toplantıdan erken ayrıldım. “Hayırlı işlerin muzır manileri olur!” kaidesi yine işledi. Seyahat edeceğimiz otobüs arızalandı. Vasıtadan vasıtaya aktarmalar. Derken akşam Antakya’daki Risalei Nur dersine yetiştim elhamdülillah.

Hatay benin unutulmaz ve çok önemli bir mekân ve ildir. Çünkü manevi hayatımın temellerinin atıldığı unutulmaz ve çok önemli beldedir. Kuran’ı Kerimi öğrenmek orada nasip oldu. Risale-i Nurları orada tanıdım. İttihad gazetesine, sonra da Yeni Asya gazetesini o mübarek topraklarda tanıyıp abone oldum. Hala bu yolda, bu meslek ve meşrebde devam ediyorum elhamdülillah. Bütün bunlardan dolayı bu mekân ve dostların benim hayatımdaki yeri ayrıdır.

Ülkede, cemaat içinde, şahsi hayatımda bunca değişimler, olumlu olumsuz hadiselere karşı, elli senelik manevî hayatımda çok büyük etkisi olan mübarek belde Hatay’da değerli ve unutulmaz dostlarımız ve dostluklarımız kesinti ve kırılmaya uğramadan devam ediyor.

Bu defa buradaki dostlarımızla üç gün beraber olduk. Sohbet ve derslerle hatıra tazeledik. Yeni simalarla tanıştık. Hidayetimize vesile olan bazı dostları ve mezarlarını hüzünlü ve gözyaşlarıyla ziyaret ettik. Karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunduk. Hep müspet hareketi güzeli, “İttihadı İslâm’a” gidecek yolu nasıl Aralayabileceğimiz konularını müzakere ettik. Gazetemize, neşriyatımıza, cemaatimize sahip çıkmanın önemine vurgu yaptık. Ülkenin ve İslâm âleminin üzerindeki kara bulutların, algı operasyonlarının kaldırılması için daha fazla gayrete, prensipli ve sistemli çalışmaya tesanüde, Risale-i Nurları daha derin ve tefekküri okumalara tam olarak bağlanmaya, üstadı her yönüyle daha iyi tanımaya bağlı olduğunu ifade edip paylaşmaya çalıştık.

İnşallah bu gayretlerimiz semeresini verecek ve bu kudsî dava gölgelenmeden, lekelenmeden istediği mecraya oturacaktır diye ümitlerimizi tazeledik.

Yepyeni mekânlarda yepyeni hizmet ve dostlarla birlikte olmak ümit ve temennisiyle

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*