
Kıyamete numune olan güz mevsiminde, o dört yüz binden, üç yüz bin nebatî ve hayvanî nevîlerini, vefatlar sûretinde ve mevtler namında terhis edip vazifelerinden paydos ediyor.
ZÎŞUURA İKAZAT-I SÜBHÂNİYEDİR
Yedinci esas: Hem anlarsın ki, güz mevsiminde yaz, bahar âleminin güzel mahlûkatının tahribâtı idâm değil. Belki, vazifelerinin tamamıyla terhisâtıdır. (Haşiye) Hem, yeni baharda gelecek mahlûkata yer boşaltmak için tefrîgattır ve yeni vazifedarlar gelip konacak ve vazifedar mevcudâtın gelmesine yer hazırlamaktır ve ihzârâttır. Hem zîşuura vazifesini unutturan gafletten ve şükrünü unutturan sarhoşluktan ikazat-ı Sübhâniyedir.
Haşiye: Evet, rahmetin erzak hazînelerinden olan bir şecerenin uçlarında ve dallarının başlarındaki meyveler, çiçekler, yapraklar, ihtiyar olup vazifelerinin hitâma ermesiyle gitmelidirler; tâ, arkalarından akıp gelenlere kapı kapanmasın. Yoksa, rahmetin vüs’atine ve sâir ihvanlarının hizmetine sed çekilir. Hem, kendileri gençlik zevâliyle hem zelîl, hem perişan olurlar. İşte, bahar dahi mahşernümâ bir meyvedar ağaçtır, her asırdaki insan âlemi ibretnümâ bir şeceredir, arz dahi mahşer-i acâib bir şecere-i kudrettir, hattâ dünya dahi meyveleri âhiret pazarına gönderilen bir şecere-i hayretnümâdır.
Sözler, s. 130
Küre-i arz, senevî mevsimler cihetinde bir ağaçtır. İsm-i Evvel cilvesiyle güz mevsiminde hafîziyete emanet edilen bütün tohumlar ve çekirdekler, bahar çarşafını giyen zemin yüzünün milyarlar dal, budak, meyve veren ve çiçek açan ağacının teşkilâtına dair İlâhî emirlerin mecmuâcıkları ve kaderden gelen düsturların listeleri ve geçen yazın işlediği vazifelerin küçücük sahife-i amelleri ve defter-i hidematıdır ki, bilbedahe bir Hafîz-i Zülcelâl-i ve’l-İkramın hadsiz kudret, adalet, hikmet, rahmet ile iş gördüğünü gösteriyor.
Ve senevî zemin ağacının âhiri ise, ikinci güzde o ağacın gördüğü bütün vazifelerini ve esmâ-i İlâhiyeye karşı ettiği bütün fıtrî tesbihatlarını ve gelecek bahar haşrinde neşrolabilen bütün sahâif-i amallerini, zerrecik ve küçücük kutucukların içine koyup, Hafîz-i Zülcelâlin dest-i hikmetine teslim eder Hüve’l-âhir ismini hadsiz dillerle kâinat yüzünde okur.
Şuâlar, s. 340
Ve güz mevsiminin haşin tahribâtı, hazin firâk perdeleri arkasında, tecelliyât-ı Celâliye-i Sübhâniyenin mazharı olan kış hâdiselerinin tazyikinden ve tâzibinden muhâfaza etmek için, nazdar çiçeklerin dostları olan nâzenin hayvancıkları vazife-i hayattan terhis etmekle beraber, o kış perdesi altında nâzenin, taze, güzel bir bahara yer ihzar etmektir.
Sözler, s. 210
Hem heyet-i mecmua cihetinde, her güzde ve her baharda büyük bir âlem vefat eder ve taze bir âlem vücuda gelir. Ve o vefat ve hudûs o kadar muntazam cereyan ediyor ve o vefat ve hudûsta, gayet intizam ve mizanla o kadar nev’îlerin vefiyatları ve hudûsları oluyor ki, güya dünya öyle bir misafirhanedir ki, zîhayat kâinatlar ona misafir olurlar ve seyyah âlemler ve seyyar dünyalar ona gelirler, vazifelerini görürler, giderler.
Şuâlar, s. 227
Kıyamete numune olan güz mevsiminde, o dört yüz binden, üç yüz bin nebatî ve hayvanî nevîlerini, vefatlar sûretinde ve mevtler namında terhis edip vazifelerinden paydos ediyor.
Şuâlar, s. 272
Her güz mevsiminde yapılan tahribat, gelecek bahar mevsimlerinde gelen yeni misafirler için yer tedarik etmek ve bir nev’î terhis ve izinlerdir.
Mesnevî-i Nûriye, s. 39-40
LÛGATÇE:
mevt: Ölüm.
tefrîgat: Boşaltmalar.
ihzârât: Hazırlıklar, hazırlanmalar.
ikazat-ı Sübhâniye: Sübhanî ikazlar, uyarılar.
mahşernümâ: Mahşeri gösteren, mahşeri bildiren.
hafîziyet: Koruma, muhafaza etme, saklama.
defter-i hidemat: Hizmetler defteri.
hudûs: Sonradan var edilme.
Benzer konuda makaleler:
- Güz mevsimi
- Güz mevsimi Kıyamete nümune
- Güz mevsiminde hafîziyete emanet edilir tohumlar
- Baharda yeryüzü bir sofra-i nimet!
- Bu dünyadan da göçeceğiz
- Dünya lezzetleri doyumluk değil, tadımlıktır!
- Bahar ve yaz sayfasındaki Kudret nakışları
- Yaz mevsimi ve haşr-i umûmî
- Bahar sergisi açıldı!
- Kâinat ve risâlet-i Muhammediye

Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.
İlk yorum yapan olun