Hafıza ne durumda?

Image

Yan tarafta web sayfasındaki kompozisyonunu gördüğünüz dünkü Zaman gazetesinin manşet haberi “12 Eylül cuntası, Türkiye’nin hafızasını imha etmiş” başlığını taşıyor.

Bu manşet haberini okuyunca, ister istemez hayalim o yıllara gitti. Bilvesile, hatırıma gelen ve düşünmeden edemediğim bazı hususları kısaca sizlerle paylaşmak istedim.

1) Yeni Asya, o dönemde darbeci zihniyetle en çetin mücadeleyi sürdüren camiaların başında geliyordu. Bu yüzden de, en ağır cezalara çarptırıldı. Toplam 474 günlük kapatma cezasıyla, bedel ödeme rekorunu kırdı.

Zaman ilerledikçe, Yeni Asya’nın haklılığı ve şerefli, şuurlu mücadelesi daha da anlaşılıyor.

2) Yeni Asya’nın hak ve hukuk adına, hürriyet ve demokrasi adına ölüm–kalım mücadelesi verdiği o günlerde, bazı şahıs ve çevreler, darbecileri avuçları alkışlamaktan geri durmuyordu.

Şimdi nerede ve ne durumda o alkışçılar? Bir pişmanlık, bir nedâmet hissi duyuyorlar mı? Darbecilerin yanında yer alarak, bizim gibi doslarını acımasızca kırdıklarından dolayı, acaba bir helâlleşme gereğini duymakta mıdırlar?

3) Yeni Asya, darbecilere de, onların dayatmış olduğu anayasaya da celâdetle muhalefet etti. Bundan dolayı, en az cuntacılar kadar, bazı dostların hışmına da uğradı.

Referanduma götürülen darbe anayasası, halkın yüzde 90’ına kabul ettirildi. Yeni Asya, red oyu veren yüzde 10’luk kitlenin içinde yer aldı. Bundan dolayı da, vicdânen rahat ve müsterih durumdayız. Acaba, o gün ısrarla ve hatta militanca “Evet” lehinde çalışanların, bugün için vicdanları ne durumda?

4) Sırf darbecilerin ve darbe anayasasının hatırına, Yeni Asya’dan kopan, yollarını ayıran ve yer yer şiddetli muhalefet eden kadim dostlarımız oldu. Onlar, şimdi ne durumdalar? Bunca zaman sonra ve özellikle darbenin yol açtığı tahribatın enkazı gün gibi anlaşıldıktan sonra, bunlar acaba yeniden bir muhasebe, bir murakabe yapma ihtiyacını duymazlar mı?

Gayet iyi biliyoruz ki, bugün ayrı yerlerde bulunduğumuz pekçok dostumuzla yollarımız, ihtilâl sonrasında ve özellikle cuntacıların “Türkiye’nin hafızasını imha etme” çabaları sonucu ayrıldı.

Bugün düşünmeden edemiyoruz: Acaba, hafıza düzeldi mi? Dahası, darbenin yaraladığı vicdanlar ne durumda?

Şayet, bu asırda enaniyet değil de fazilet hissi ön plânda olsaydı, yukarıdaki suâllerin cevabını, şimdiye kadar çoktan almış ve öğrenmiş olurduk?

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. LATİF SALİH OĞLUNUN YAZISINA CEVAPTIR

    1- 470 gün tarihe şeref levhası olarak yazıldı.

    2-Şimdide AKP vasıtasıyla ılımlı islam adına dost yapılmaya çalışılan kemalistleri alkışlıyorlar, Pişmanlık ve nedamet hissi duymuyorlar. Erzurumla bağı olan bir hocamız televizyonda Evrene teşekkür ediyordu. sizin sayenizde din dersleri zorunlu oldu. diye. Hayır helalleşme hissi duymuyorlar halen yeni asya ya kırmızı görmüş boğa gibi bakıyorlar. hakperest olan bir elin parmaklları kadar, helalleşme hissinden dolayı sizde gelin AKP li olun iktidarın nimetlerinden yararlanın diyorlar. bu konudada 1989 yılında müesseselerimiz gitti.2007 yılındada birçok değerli arkadaşlarımızı ayarttılar, makam şan şöhret ve para. Helalleşme gereği bu nedenlerle duymazlar.

    3-dostlarımız halen o günlerin hışmıyla hareket ediyorlar. Bu yeni asya cemaati ortadan kalksada bu ayıbımız ortadan kalksa diye yeni asya nın bitirilmesini bekliyorlar. bu yeni asyacılar bitsin biz rejimle uyumlu bir gazete çıkarırız diyorlar. Zaman gazetesinden fırsat bulurlarsa…herkes bu anayasan şikayetci olsada bir biz kaldık. doğrucu davut. kominist ve sosyalistler vardı o gün için şuan onlarda menfaatci oldu. herkes memnun ama onlarada bu anayasa zarar vermeye başlayınca viyahlamaya başlıyorlar. Vicdanları malesef cüzdanlarında.

    4-Onlar hallerinden memnun dünyevi hayatı şinanay, vur çalsın gel oynasın. güneşle beraber dönüyorlar. iktidar nimetlerinden semizlenmeye devam…onların muhasebesi ve murakebesi, yanlışlarını her platformda hatırlatan yeni asya yı ortadan kaldırmak üzere, bu nedenle ihtiyaç duymazlar.”Türkiye’nin hafızasını imha edenler, bunlarında hafızasını da imha etti. imani meselelerde bir ayrılık yok. ama lahikalara ictimayi meselelere gelince, üstadın yaşadığı dönemle bittiğini bunlara gerek kalmadığını bu nedenle kaybolan bir hafızaları olmadığını iddia ediyorlar. Vicdanlarıda cüzdanlarında sen hiç merak etme latif bey, “alan memnun veren memnun” vicdanlarıda gayet rahat.bu suallere cevabını ben veriyorum. Ahalinin hali böyle.Yeni asya olarak hak bildiğimiz davamızda bizler hizmetlerimize inşaallah devam edeceğiz. Geriye bakıpda kafiliye katılan olurmu diye umutlanma.
    “ya yeni hal ya izmihlal”
    Yeni asya olarak hak bildiğimiz davamızda bizler hizmetlerimize inşaallah devam edeceğiz. Geriye bakıpda kafiliye katılan olurmu diye umutlanma.
    “ya yeni hal ya izmihlal”

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*